Saray'da Sendika Temsilcileri Bir Günlük Greve Gitti
Saray'da Kamu emekçileri bir günlük grevini basın açıklaması ile yaparak, Türkiye genelinde yapılan greve destek verdiler.
Eğitim Sen, Eğitim İş, Türk Eğitim Sen ve Eğitim Bir-Sen, Saray Temsilciliği hükümetin memurlara önerdiği maaş zammı teklifini Atatürk Meydanında protesto etti.
KESK ve Kamu-Sen, 23 Mayısta ortak grev yapma kararını açıklarken, Memur-Sen ve tüm kamu emekçilerini de “gelecekleri” için bu greve katılmaya çağırdı. Konfederasyon başkanları, hükümetin yüzde 3+3’lük zam teklifinin greve çıkmaktan başka yol bırakmadığını söyledi.
Saray'da bulunan sendikaların ortak açıklaması
Eğitim Sen, Eğitim İş, Türk Eğitim Sen ve Eğitim Bir-Sen, Saray Temsilciliği hükümetin memurlara önerdiği maaş zammı teklifini Atatürk Meydanında protesto ederken, “Kavgam, ekmeğim için, sevdam, ülkem için diyerek, her türlü tehdide gülerek bakıp, kutlu mücadelemizin er meydanına koşan çilekeş, cefakar, vefakar kamu görevlisi arkadaşlarım; Günlerdir bu sözde sendikaların ve siyasetçilerin büyük bir nimetmiş gibi anlattığı toplu sözleşme tiyatrosunu izliyorsunuz. Siz hep sustunuz ve beklediniz. Şimdi sıra sizde, şimdi herkes susacak siz konuşacaksınız.
2010 yılında AKP'nin ülkeyi kuşatabilmek, kendi yargısını kurabilmek için Anayasa paketinin içine toplu sözleşme, 12 Eylül yargısı gibi konuları yerleştirip, kurnaz bir manevra ile milleti kandırdığını biliyoruz. Emekçilerin önderi olduğunu düşünenler uyanık olmalı, bu tuzağa düşmemelidir.
AKP iktidarında, ülkede üretime dayalı kalkınma durmuş sıcak para politikaları ve dış borçlarla halkımıza sanal bir büyüme görüntüsü verilmiştir.”
2012-1013 yılı Toplu Sözleşmesi görüşmeleri Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendikaları Görevlileri arasında gerçekleşmiş ve anlaşmazlıkla sonuçlanmıştır. Kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren onlarca talebinin görmezden gelen Kamu İşveren Heyeti, anlaşmazlığın, ilk toplu sözleşmede toplu sözleşme imzalanamamasının baş sorumlusudur. Sermayeye gelince kasanın kapısı açan kamu görevlilerinin haklı taleplerine cari açık gerekçesine sığınan Hükümet, kamu görevlilerine verdiği değeri ortaya koymuştur.
Tüm Türkiye genelinde olduğu gibi Saray'da da özellikle Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim Bir-Sen'e bağlı öğretmenler değişik saatlerde Atatürk Anıtı önünde bir basın açıklamasını yaparak bir günlük greve gittiler. Saray'da da 23 Mayıs günü grev günü olarak, öğretmenler okullara gitmediler. Bu üç sendika üyeleri yapmış oldukları açıklamada 23 Mayıs’ta ortak hareket ettiklerini açıkladılar.
Sendika yöneticileri hükümetin 3 artı 3 şeklindeki teklifinin çalışanlarla alay etmek olduğunu belirterek, “Grevin tam da bu dönemde hayata geçmesi büyük bir başarı. Örgütlü örgütsüz tüm kamu emekçilerinin, çalışanlarının bu greve destek vermeleri her çalışanın hakkıdır. “ dediler.
‘ON YILDIR YÜZDELİK ZAMLARLA OYALADILAR’
On yıldır yüzdelik zamlarla kamu emekçilerine yoksulluğun dayatıldığını belirten sendika yöneticileri artık hükümetin bu tutumunu kabul etmediklerinin altını çizerek,” Sadaka istemiyoruz; hakkımızı, emeğimizin, alın terimizin hakkını istiyoruz” dedi.
Kimi sendika yöneticileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in, “Ne eylemi? Toplu sözleşme masasını bilmiyorlar mı?” sözlerine yanıt vererek, “Elbette konfederasyonlar olarak toplu sözleşmeyi de eylemi de biliyoruz. Hükümetin bu teklifine karşı başka yapacak bir şey yok.” diye basın açıklamasında bulundular.
‘SESSİZ KALDIĞIMIZ SÜRECE KAYBEDERİZ’
Toplu sözleşme masasının tek yer olmadığını, hak almanın alanlardan da geçtiğini belirten sendika temsilcileri, birlikte eylemlerini ortaya koyarak ve bugün yapılan grevin çok önemli olduğunu söyleyerek grevden başka yollarının olmadığının altını çizdiler. Sendika temsilcileri, “Sessiz kaldığımız sürece, iş güvencemiz de geleceğimiz de tehlikeye girecek. Bunu görmemiz lazım.” dediler.
Türkiye genelinde taşeronlaşmanın son on yıl içinde 10 binden 467 bine yükseldiğini kaydeden sendika yetkilileri, 4-b,4-c ve taşeron çalışanlarla ilgili hiçbir taleplerinin kabul görmediğini, aile yardımı bile alamadıklarını, tam bir insanlık dramı yaşandığını söylediler.