SAP GİBİ DURMAK!
En yukarda ki bir zamanlar "Sap gibi durmak" diye bir deyim kullanmıştı. Yadırgamıştık meğer doğru imiş. Öyle duranlarda varmış.
Yukarıdaki resmi çok dikkatli ve çok iyi inceleyin. Göreceksiniz ki kendisini yüce başkan sanan, cüce başkan; Cumhuriyet Bayramı töreninde; Atatürk'ün ve halkımızın karşısında, amiri sayılan Kaymakamın yanında, herkesin esas duruş ve selamlama sırasında hülyalara dalmış ilçemizdeki ülkemiz yönetim kadrosunun Saray birimi ile beraber ama ne yazık ki bir başıbozuk olarak yeknaksaklığı ve ciddiyeti bozarak Atatürk'ü ve halkımızı selamladığını sanıyor. Olmaz, olamaz böyle bir şey. Haddi bildirilmeli. Elli bin Saraylı adına böyle duramaz. Beni ve elli bini böyle temsil edemez.
Kendisini elinden tutup minik anasınıfı öğrencisinin okula götürülmesi gibi Belediyeye getiren sevgili yeğenim Sabriye Hoca hanım orada da yanında olsaydı, elinden tutup ayağı ile ayağına vurup "Hazır ol! Kendine gel!" diye uyarsaydı. Ya da hiç törene gelmeseydi şeytan bunu bana gösteremezdi. Hasta olduğunu ya da izinli olduğunu kabul ederdik. Ne yazık ki o yüce KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜ (İlk Öğretmen Okulu) çok değerli eğitimciler yetiştirirken, belki torpil nedeniyle böyle kendini bilmezler, liyakatsız sözde öğretmenler de mezun etmiş.
Rahmetli babası Osman amca; bana demişti ki, "Hocam bunlar bende çok. En yaramaz bu, en hayırsız bu. Rahmetli Süleyman Demirel sayesinde kimi Demirel'in selamı, kimi mektubu, kimi kartı, kimi telefonu ile işe soktum. Bunu da okula gönderdim. Neyse öğretmen oldu ' Oh artık korkmam, bu da ekmeğini eline aldı' dedim. Ama yapamadı öğretmenliği, (yapmadı). Ben onun Belediye Başkanı olmasını değil, emekli öğretmen olmasını isterdim ama olmadı, Belediye Başkanlığını da beceremeyecek, korkarım bizi mahcup edecek, çok sıkıntıya sokacak" demişti. Kayınpederi benim babamla amcaoğlu olan sevgili Mehmet Amca, "Olmaz Cevdet, bundan hiçbir şey olmaz üç kuzuyu güdemez kesin bir hafta içerisinde kuzunun biri yok olur" demişti. Ama o yalnız baş olmak istedi, öyle bir tutkusu vardı.
LİYAKAT (Yeterli, Dürüst, Layık Olma Durumu)
Bir işe gelebilmek için dürüst olmak, liyakatlı olmak, omurgalı ve onurlu olmak ön koşuldur. Ayrıca mantıkta çok önemlidir liyakatta, mantıksız hiçbir şey olmaz; sırıtır, adamı alay konusu yapar. Ne yazık ki bu kardeşimizin öğretmenlik için de liyakatı yoktu, daha önce parti başkanı oldu orada da liyakatı yoktu, Belediye Başkanlığında da liyakatı olmadığı için bocalıyor, patinaj yapıyor.
Ben hep derim, bir göreve hak etmeden, liyakatı olmadan gelmek çok büyük dezavantajdır. O görev; o kişileri bocalatır, başarısız kılar ve ezer. Sayın cüce başkanımızı bu liyakatsızlık eziyor.
Alın bu adam Saray Belediye Başkanı. Görün durumu. Bundan temsil, bundan hizmet beklenir mi?
Sayın Saraylılar; 2009 seçimlerinde parti korteji önüne geçip, iki üç bin kişiye elektrik santralinin orada haykırdım, "Yapmayın ben bunu çok iyi tanıdım. Bunu test ettim; bundan Saray'a Belediye Başkanı olmaz, yapamaz dedim. Saray'ı, beni ve elli bini temsil edemez; sonu hüsran olur" dedim ama engelleyemedim, olmadı.
Cüce başkana öğüdüm; bir yere hediye verilirken, altına o hediyenin, masrafını karşılayan tüzel kişiliğin adı toptan yazılır. O kimsenin babasının cebinden çıkmamıştır, o kurumun malıdır. Kimsenin adıyla temsil edilemez.
- Olumlu Örnek: TESKİ Müdürünün odasında ki hediye saat altında Safaalan Köy Muhtarlığı
-Olumsuz Örnek: Nazmi Çoban Saray Belediye Başkanı, bir de çok sevdiği aşık olduğu imzası. Korkuyorum bu imza ile bir gün Saray'ı da satabilir.
KUTLAMAMALAR
- Olumlu Örnek: Büyükşehir Başkanının Cumhuriyet Bayramı kutlamaları gibi. Tüzel kişiliği tümü ile kapsayacak biçimde; "Büyükşehir Belediyesi Bayramınızı Kutlar" şeklinde olur.
-Olumsuz Örnek: "Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun İmza: Nazmi Çoban" olmamalı. Gülünç oluyor. İlkokul, Ortaokul çocukları dalga geçiyor.
DENETİM VE KONTROL
Siyaset ve kollektif yönetimlerde bir başkan padişah gibi hareket edemez. Önce Belediye Meclisi'ne sonra parti delegelerine, parti üyelerine, partiye karşı sorumludur.
Sayın Belediye Meclis Üyeleri, delegeler, üyeler, parti yönetimi, seçmenler; bu adamı bu kadar boş bırakmamalı. Denetlenmeli, kontrol edilmeli. Ayrıca Büyükşehir Başkanı, ilçenin, ilin mülki ve adli yetkilileri bunları görmeli.
Hani daha dün; "Kendini çok yetiştirdi, Belediyeciliği adam akıllı öğrendi" diyordun. Gördün mü Yüce değil cüce başkanını…
Sonuç bu. Ben bundan başka bir şey beklemiyorum. Yapamaz; malzeme ve kalite bu, 'Şeker çuvalından ceket, kavak tahtasından kapı çerçeve olmaz' atasözü…
Böyle giderse değil 8 yıl, 80 yıl kalsa yapacağı gene bu.
Saygılar sunarım sevgili Saraylılar… Şeytan daha çok şey gösterecek bize. Hep paylaşacağız. Hoşçakalın.
Özgür Yeğenime: Benim Göçerler Mahallesinde işim yok, baban reklamlarını asmak için geldiğin de çok dikkatli olsun zehirlenir. Ayrıca bizim burada da çok dolaşan o cüce başkan sağa sola çok rahatsızlık veriyor. Cüce başkan ama büyük haşere, onun için bana da biraz o ilaçlardan gönder de, sağa sola dökelim de zarar görmeyelim.