Istranca Dağları'nda açılan onlarca taşocağı çevreyi tehdit ediyor. Havadan çekilen fotoğraflar Trakya'nın oksijen deposu, aynı zamanda da su kaynakları olan Istrancalar'ın içler acısı durumunu gözler önüne seriyor. Tepkilere rağmen yeni ocaklar açılmaya devam ediyor. O da yetmiyor Güngörmez ve Bahçeköy Mahalleleri sınırları içerisinde Kuvarsit Ocağı açmak için diretiliyor. Yanı başımızda Güneşkaya bölgesi tamamıyla yok olmuş durumda. Istranca Dağları’nda açılan onlarca taşocağı çevreyi tehdit ediyor. Binlerce ağaç yok edildi. Doğal su kaynakları risk altında. Çevrecilerin seslerini duyurmak için yaptıkları eylemler, farkındalık yaratsa da bölgedeki yatırımların önüne geçmeye yetmiyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı bölgeyi ekoturizm alanı ilan ediyor, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü Istranca Dağları’nın hemen her yerinde taş ocağı açılmasına izin veriyor. Bu çalışmaları daha önceleri de yürüten Kırklareli TEMA üyesi Hakan Dedeoğlu, "Ergene zehir saçıyor, kanser artıyor ama bu dengesiz politikalar yüzünden düşüncelerimiz de kanser oldu" diyor. Taşocakları ile çimento fabrikalarının yoğun olduğu Vize’nin yerel yöneticileri de isyanda: "Mahkemelik olduğumuz bir taşocağı için bilirkişi yeraltı sularını tehdit ediyor dedi ama idari mahkeme ekonomiye katkısı var diyerek ocağın kapatılmasına izin vermedi." Istranca Dağları’nda biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynakların zenginliği sadece bölge için değil alt havzalar için de çok önemli. Istrancalar, Trakya topraklarında yaşayan 1,5 milyona yakın insanın su kaynağı ve oksijen deposu. İstanbul ’un bile içme suyu bu bölgeden taşınıyor. Dünyada temiz içme suyuna erişim gün geçtikçe zorlaşırken, var olan su kaynaklarının korunması çok daha fazla önem kazanıyor. Diğer yandan Longoz ormanları dünyada örneğine az rastlanır bir ekosistem tipi olup, ekolojik yapısı ve büyüklüğü bakımından bölgenin çok önemli bir kaynak değerini oluşturuyor. KORUNMASI İSTENDİ AMA... Bölgede Biyosfer Projesi kapsamında yürütülen çalışmalarda florada 12 sıcak noktanın değerlendirmesi yapılmış ve bunların 11’inin korunmasına yönelik tavsiyeler geliştirilmişti. İğneada Longoz Ormanları, Dupnisa Mağarası ve Çevresi, Taxus Baccata Ormanı, Balaban Deresi ve Çevresi, Mutludere (Rezve River) Karacadağı da içerecek şekilde, Demirköy Dökümhanesi, Mahya Dağı, Kasatura Körfezi, Panayır İskelesi, Tekkaya, Dereköy - Hudut Boyu, Kıyıköy. Gelin görün ki bu sıcak noktalarda bir korumadan söz etmek mümkün değil. Taşocakları, çimento fabrikaları hatta Balaban Deresi ve çevresinde HES projesi bile yapıldı. Sırada termik ve nükleer santral da var. Tekirdağ Doğa Sporları Başkan Yardımcısı paraşüt sporcusu Arslan Hamza Algül, 'Trakya’nın akciğeri' konumundaki Tekirdağ’ın Saray ile Kırklareli’nin Vize ilçesi arasında kalan irili ufaklı taşocaklarının doğayı nasıl katlettiğini havadan görüntüledi. Karayoluyla giderken ağaç, orman olarak gördüğümüz yol kenarlarının aslında iç tarafları tam bir felaket. Binlerce ağaç katledilerek açılan taşocakları Istranca Dağları’nı yok ediyor. Yollardaki hafriyat kamyonlarının çokluğu aslında her şeyi anlatmaya yetiyor ama havadan çekilen fotoğraflar insanı dehşete düşürüyor. Trakya’nın oksijen deposu aynı zamanda da su kaynakları olan Istranca Dağları’nda bu içler acısı durum son 5 yılda tam bir felakete dönüşmüş durumda. Ruhsatlı ve ruhsatsız tam 85 taşocağı açıldığı belirtiliyor.