Kime Bayram
Büyükyoncalı Mahallesi’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 94. Yıldönümü törenlerle kutlandı. Büyükyoncalı eski Pazar alanında gerçekleştirilen törenlerde öğrenciler soğuk hava nedeniyle zor anlar geçirirken, protokol üyelerinin çelenk törenin ardından Saray Belediyesi Büyükyoncalı ek hizmet binasında kapalı alana geçmeleri tepki çekti.
PROTOKOL BAYRAMI
Büyükyoncalı Mahallesi’nin düşman işgalinde kurtuluşunun 94. Yıldönümü için düzenlenen törende çoğunluğu ilkokul öğrencilerinin oluşturduğu öğrenci grubu saat 8.45’te tören alanındaki yerlerini aldılar ve protokol üyelerinin gelmelerini beklediler. Protokol üyelerinin gelmesinin ardından başlayan programda ilk olarak çelenk sunumu gerçekleştirildi. 10 dakikada gerçekleştirilen çelenk sunumunun ardından programa ara verilirken, protokol üyeleri eski belediye binasına geçerken öğrenciler yine soğukta ve ayakta programın yeniden başlamasını beklediler. Saat 9.30 da başlayan programın ikinci bölümü saat 10’da tamamlandı. Program süresince öğrenciler 1saat 15 dakika soğukta ve ayakta beklerken protokol üyelerinin dışarıda bulundukları süre 45 dakika ile sınırlı kaldı. Soğuk havanın etkili olduğu 1 Kasım sabahında yaşanan olay “bayram protokole bayram” şeklinde yorumlandı.
HÜRRİYET KIZINDAN PROTOKOLE ÇİÇEK
Büyükyoncalı Mahallesi’nin düşman işgalinden kurutuluşunun 94. Yıldönümü kutları saat 9 ‘da çelenk koyma töreni ile başladı. Saray Belediyesi çelenginin Atatürk büstüne konulmasının ardından saygı duruşu ve istiklal marşı ile programın ilk bölümü sona erdi. Kutlama programının ikinci bölümü saat 9.30 ‘da başladı. Kutlamaların ikinci bölümünde Hürriyet kızını protokol üyelerine çiçek takdim etti.
HER 1 KASIM GÜNÜNÜ COŞKU İLE KUTLUYORUZ
Hürriyet kızının protokol üyelerine çiçek takdim etmesinin ardından Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapmak üzere kürsüye geldi. Her 1 Kasım gününü gururla kutladıklarını belirten Başkan Çoban, “
Her 1 Kasım günü burada toplanıp kurtuluş günümüzü gururla kutluyoruz. Neydi bizi bu kadar sevince boğan? Bu sorunun yanıtının bulmak istediğimizde karşımıza onlarca dram, işkence ve bir o kadar da kahramanlık destanı çıkar. Saray ve köylerinde yaşanan dramlardan en acısını buradaki halkımız yaşamıştır. Tren vagonlarında üst üste doldurulan dedelerimiz, yol boyunca akıl almaz işkencelere maruz kalmıştır. Dedeağaç, Gümülcine, Atina ve Milos hapishaneleri dolmuş taşmıştır. Yunan askerleri götürdükleri bu kişilere akıl almaz işkenceler yapmış ve birçoğu hayatını kaybetmiştir. Bugün beldemizdeki birçok ailemizde bu dramın izleri hala anlatılmaktadır.
Ancak bugün bu acıları yeniden anlatmak nafiledir. Bizim mirasımızda acıları yarıştırmak, kinlenmek ve intikam almak yoktur. Bizler, büyük Atatürk’ümüzün bize gösterdiği barış ve saygı kültürünün evlatlarıyız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bağımsızlık benim karakterimdir” sözünde ifade ettiği özgürlük kavramı, yalnızca kendi özgürlüğü değildir. O, her bireyin, her toplumun ve her ulusun özgür ve bağımsız yaşaması gerektiğini savunan bir lider olduğu için bugün halen fikirleriyle yaşamaktadır.Bizler, bu bağımsızlık ve kurtuluş meşalesini Mustafa Kemal’in çizdiği yolda taşıyacak ve gururla bizden sonraki kuşaklara devredeceğiz. Özgürlük, barış ve demokrasi yolunda ilerleyenlerin yolu açık olsun" dedi.