30 Mart yerel seçimlere son 2 gün kala Saray’da tansiyon yükseldi. Demokrat Parti Saray Belediye Başkan Adayı Özgen Erkiş, namı diyar 'Bizim Özgen' son kez projelerini anlatmak için vatandaşlarla buluştu.  Atatürk Anıtı önünde vatandaşlarla bir araya gelen Demokrat Parti Başkan Adayı Özgen Erkiş'in konuşması sık sık alkışlarla kesildi.

Katılımın yoğun olduğu konuşmada Demokrat Parti üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Konuşmasına alkışlar eşliğinde başlayan Erkiş, ülkenin ve Saray’ın son durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Erkiş cümlelerine  şu sözlerle başladı: "Parlamento temsilcisi bile olmayan bir partide onca engellemelere, onca kuşatmalara, onca gönül ipoteklerine rağmen Saray’ımızın insanı 25 mahalleden koşup gelmişler ve burada bizi dinlemekle meşguller. Bu bana yeter. Bugün beni burada dinliyor olmanız, sabırla bana vakit ayırmanız, benim gibi garsonluktan, 2 yıl boyunca hamallıktan gelmiş bir halk çocuğu için büyük bir bahtiyarlıktır.  Size eski bir garson, eski bir hamal, hukuk insanı ve en nihayetinde bir siyaset bilimcisi olarak sesleniyorum."

YALANLARI ANLATACAĞIM
Erkiş, "Biraz alçak gönüllüğümden taviz vereceğim, biraz kitabın orta yerinden konuşacağım. Yalanları anlatacağım sizlere. Ülkemizin bir ilçesinden birinde hem de öyle çok kalabalık değil, orta halli bir  ilçede, 25 mahallesi, 50 bin nüfuslu. Bizler bir demokrasi şöleni yapmak üzere yola çıktığımız yola çıktık. Gönüllerinizin ipotek altına alındığını biliyoruz. Özgen’in mitinglerine, tanıtımlarına  gitmeyeceksiniz  diyor birileri. En halktan adamlar konuşuyor bunları. Oralarda görmeyeceğim bana geleceksiniz diyor birileri. Ben size ekmek veriyorum diyor. Sayın Başkan senin ekmek verdiğin dediğin o insanlar sana fırın verdiler unuttun mu? Kafanızı karıştırmayacağım. Emekten yanayım diyen birisi yanında çalıştırdığı işçisinin sigortasını ödemediği için mahkemelik olmaz. Nazmi hocanıza aydınlık yarınlar için oy istiyorum diyen birisi  ilk icraat olarak bir dershanenin, evlatlarımızın eğitim öğretim gördüğü bir yere dershanenin suyuna ıslak imzası ile kestiremez. Birleştirici gücüm diyen birisi kendisini rekor bir oyla belediye başkanlığına getirmiş olanlar teşkilat içindeki güvensizlikten dolayı neresinden geliyorsa orasından tam ikiye bölemez.

BİZE OY VERMEZSENİZ HİZMET GELMEYCEK DİYOR
İyi bir siyaset bilimcisi olarak Ankara’nın bizim kendi göbeğimizi kesmemizi dava olarak böylesine müdahale olmasına anlam veremiyorum. Bunlar tek adam olmayı, genel merkez sofrasını hakim kılmayı öylesine alışmışlar ki öylesine kolayına gelmiş ki, ha Kılıçdaroğlu, ha Bahçeli, ha Sayın Başbakan fark etmiyor. Sayın Başbakan 1994’de kendisini iktidara hazırlayan 1992 ara seçimlerinde Bağcılar'ı Refah Partisini kazandıran dönemleri unutmuş mu? İki yıl boyunca Refah Partisi güzel bir belediyecilik örneği gösterdi. 1994’te şimdiki Başbakanımız büyükşehir  başbakanı oldu. O zaman arkasında halk gücü mü vardı? Elbet halk gücü vardı. O zaman arkasında itilaf gücü mü vardı? Hayır yoktu. Burada iktidar partisine oy verin, ötesini boş verin anlayışıyla siyaset yapmak en başta  Sayın Başbakana yakışmıyor. Dün hoparlörden dinledim İbrahim ağabeyim  öyle şeyler söyledi ki biz göçlüyüz, biz iktidarız, bize oy verin oy vermezseniz hizmet gelmeyecek diyor. Sevgili İbrahim ağabey 2004 seçimlerinde Saray halkı iki il genel meclis üyeliğini  AK Partiye, diğerini Cumhuriyet Halk Partisi'ne verdi. Yani  bir manada buradan  birinci  çıktınız. Genel merkez için asıl olan il genel meclis oylarıydı. Peki siz burada birinci çıkmanıza rağmen niçin buraya hiç iktidar yardımı gelmedi? İlle belediyeyi alınca gelecek diye bir tılsımlı hava, bir büyü hava yaratıyorsunuz. Buna kim inanır ki?


DUMAN ETTİ BİZİ KUTLUYORUM KENDİSİNİ
Biliyorsunuz ki Büyükşehir ile birlikte buradan toplanan bütçelerin yüzde dört bucuğunu alacağız. Kim olursa olsun burada Engin arkadaşımda olsa, Recep ağabeyim de  olsa, Cemalettin başkanım da olsa aynı parayı alacak. İktidar partisinden hiç bir farkı yok. Yalan söylemek suçtur, halktan bir şey gizlenmemeli. Fark nerede fark kişide. Yakınımızda olan Vize Belediyesi  4 milyon 800 Euro Avrupa Birliğinden fon kazandı, bir Istıranca Yıldız Dağları Projesi ve bir Park Projesi ile Avrupa Birliğinden fonlar yarattık. Bugün kalkınma ajansı 2006’dan beri devrede bizim daha siftahımız yok. Size açıkça söylüyorum bu işin malzemesi insandır. İnsanla başlar insanla biter. Bunun dışında her ne söyleniyorsa  yalandır. Samsun’dan çıktı, halk kazanacak dedi. 5 yıl önce iddialıydı burada. Saray’dan mübarek oyunuzu da aldı. Ancak duman etti bizi, kutluyorum kendisini. Hala kalkmış Saray kazanacak halk kazanacak diyor. Biri çıkıp kral çıplak desin. Burası Saray, kalkıp projelerinle konuş, konuş ama ağlama burası ağlanacak yer değil. Sen böyle bir acizliği gösteremezsin. Projelerini anlatmaya  televizyona çıktın. Yapamadım diyorsun, özür dilerim diyorsun. Sevgili hocam seni affetmeye kişisel olarak mehilimiz var, ama sen Saray’ımızın insanlarına sahip çıkmadın o yüzden affetmiyoruz seni.

VİCDANINIZDAN GELEN SESİ DİNLEYİN
Elinizi vicdanınıza koyun, beni en iyi kim yönetebilir diye düşünün. Saray’ı 5 yıl boyunca kime teslim etmeliyim onu düşünün. İşe Ankara’dan ağabeyler girmesin, 40 kişiyiz birbirimizi biliyoruz. Şu meydanlara davet ediyorum kendilerini. Bir açık oturum yapalım, çıkalım kozlarımızı paylaşalım. Çalının dibine taşı atalım. Tavşan varsa kaçsın, keklik varsa uçsun. Herkez her şeyi duysun.

PARTİ DEĞİŞTİRMİŞLİĞİM KONUŞULUYOR 
Parti değiştirmişliğim konuşuluyor. Evet değiştirdim. Çünkü ben hep aynı şeyi istedim. Hangi partiden olursam olayım  ben aynı Özgen'im, hep aynı şeyi yapacağım. Partiler bizi ne kadar önemsiyorsa biz de onları o kadar önemsiyoruz. Benden biraz fazla parti değiştiren Nazmi Çoban, bir eksik  parti değiştiren Sayın İbrahim Duraklı. Sayın Durak’lı merhum Mücahit  Erbakan çizgisiyle başladı siyasete. Sonrasında Tayyip Erdoğan çizgisinde yürüdü, sonra bağımsıza döndü. En son da tekrar Tayyip Erdoğan çizgisine  döndü. Sayın Hakan Özgül Doğru Yol Partisi'nden başladı, şemsiye partisine geçti, sonra Milliyetçi Hareket Partisi'ne geçti. Sayın Nazmi Çoban da anlatmakla bitmez. Benden bir üstün biliyorsunuz. SHP ile başladı, CHP’ye geçti derken CHP’den ihraç edildi. Sövdü saydı tekrar SHP’den aday oldu. Hırsız bunlar, çete bunlar dedi yine CHP’ye geçti. Şimdi burada siyaset yapıyor.  Ben bütün partilerde siyaset yaptım ama hiç birinde yerde bulunduğum kalıbın şekline almadım. Dün sövdüğümü bugün saymadım. Ben hep aynı şeyi istedim.


GÖNLÜMDE HİZMET ATEŞİ YANIYOR
Bu bir hizmet davası. Benim gönlümde hizmet ateşi yanıyor. Bu işler emek ister. Sevgili Saraylılar Ankara işimize karışmasın bu kadar. İşte burada paylaşalım kozlarımızı. Ankara’daki yerel ve normal vekillerden bile şikayetçiyken, bir anons duydum  bugün. Dışişleri Bakanı geliyormuş buraya. Ankara’dan sırf oyları saptırmak için iktidar partisine oy istemek için geliyor. Bu ülkenin yüzde biriyiz Sevgili Başbakanım. Bu nasıl bir hırstır ki, buraya bakan gönderiyorsun? Bu adamın bizim dış politikamızla mesai harcaması gerekmiyor mu?

EN ÖNEMLİ PROJEM; HER AİLEYİ TANIYACAĞIM
Üç ay içersinde her birinizi hane bazında hiç değilse  bir temsilciyle tanıyacağım. o ailenin demokratik yapısını ortaya çıkaracağım. Her aile kesintisiz gelir seviyesine sahip mi, değil mi bileceğim. Çorbası kaynıyor mu, kaynamıyor mu bileceğim. Biz Saray’da  gönül sıcaklığıyla adım  adım ilerleyeceğiz. Bu işin malzemesi insandır. Ben bu yüzden yıllarca aynı şeyin peşinden koşuyorum" diye konuştu.