Şehir merkezi başta olmak üzere Karayolları da dahil her taraf rezalet. Yollarda oluşan kasisler yüzünden kazalar kaçınmaz oldu.
 
      Başta Saray içi olmak üzere Büyükyoncalı, Kapaklı, Çerkezköy içi ve bu güzergahtaki yollar tehlike saçıyor. Araç sürücüleri kasislerden kaçmaya çalışırken karşı yönden gelen araca çarpma tehlikesi ile karşı karşıya geliyor.
     Karın yağması ile birlikte bozulan yollar tehlike saçarken, yapılan yamalama işleri de sağlıklı olmadığından dolayı yollar bir yağmurla dağılıp gitti.
     Saray içi, mahalleler, caddeler ve sokaklar içler acısı bir hal aldı. Her gün gazetemizi arayan vatandaşlar sıkıntılarını dile getirerek, yolların yapılmasını istiyorlar.

     Pazarcık Mahallesi Mezarlık Caddesi sakinleri yolun yapılmasını ve caddenin çamurdan kurtulmasını bekliyorlar. Karayolları yetkililerinin sorumluluğunda olan yolların durumundan vatandaşlar belediyeyi sorumlu tutuyor.

İSTANBUL CADDESİ REZALET

     İstanbul Caddesi’ndeki kasislerden kaçmaya çalışan sürücüler yol şartlarından dolayı araçlarında bir takım arızalar meydana geldiğini dile getirdiler. Özellikle elektronik fonksiyonların eskiye oranla araçlarda çok daha fazla kullanılmasının, mekanik aksamaya ek olarak yeni ve farklı tipte arızaların oluşmasına yol açıyor. Bozuk yol şartları düşünüldüğünde, otomobiller için akla ilk gelen araç lastikleri ve aracın mekanik sistemlerinde meydana gelebilecek hasarlar oluyor.
     Kötü olan yollar sadece lastik ömrünü azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda lastiğin yola tutunmasını negatif yönde etkilediğinden araç hakimiyetinin kaybolmasına, dolayısıyla kazalara sebebiyet veriyor.

YAPILAN YAMALAR SAĞLIKLI DEĞİL

     Türkler asfalt yapmayı Almanlardan, Almanlar da asfalt yamalamayı Türklerden öğrendiler. Ancak, Almanlar yama işlerini iyi yapabiliyor. Türkler ise ne asfaltı iyi yapabiliyorlar ne de yama işlerini becerebiliyor. Karayolları veya belediyeler yılda üç beş kez asfalt yama çalışmalarını yapıyor, ancak her yağmur ve kar yağdığında her taraf köstebek yuvasına dönüyor.
     Yağmurun etkisiyle oluşan çukurlar ve farklı nedenlerle kazalara sebebiyet veren bozuk yollar, sürücülerin araç hakimiyetini kaybetmelerine neden oluyor. Bu kazalarda canlar yanıyor, maddi hasarlar oluşuyor. Bir araç seyir halindeyken, içi su dolu bir çukura düşüp takla atabiliyor, ya da daha önce kazı yapılıp tekrar onarılan yolda asfalttan sıçrayan taş parçaları fırlayıp araçlara ve çevreye ciddi zararlar verebiliyor. 
      Sürücülerin, süspansiyon sistemiyle konfor şartlarını sağlanabileceği, ancak süspansiyon sistemi elemanlarının da bozuk yol koşullarından çabuk etkilendiğini öğrenildi.
     Bozuk yol koşullarında, devamlı olarak ani yüklere maruz kalan süspansiyon sistemi elemanları kısa sürede görevini yitiriyor. Özellikle amortisörlerde meydana gelen hasarlar, otomobil kullanıcıları için birincil süspansiyon sistemi arızası haline gelebilir.
      Araçlarda mekanik sistemler birbiri ile direk ya da dolaylı olarak bağlantılı olduğundan, lastiklerden tutun araç içi ekipmanlara kadar hemen hemen her parça, yoldan alınan darbelerden etkilenebilir. Otomobillerin yoldan aldığı darbelerde özellikle hassas olan elektronik parçalarda arızlar meydana geliyor. Araçlarda herhangi bir hata yokken, birden bire bir çukura düşüldüğünde, sistem lambalarından biri veya birkaçı yanarak arıza işareti verebilmektedir. Yani yollarımız araçlar için kullanılacak gibi değil.