“Bu Milli Bir Mesele”
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Saray’a gerçekleştirdiği ziyarette, ülkenin Sevr koşullarında olduğunu söyledi. Ülke gündemini değerlendirmek üzere Saray’a gelen Öztrak, CHP Saray ilçe lokalinde partililerle bir araya geldi. Anayasa değişikliği oylamasında yaşanan süreci ve referanduma kadar ne yapmaları gerektiğini anlatan Öztrak, “Bu artık milli bir mesele bu parti meselesi değil. Halkın hiçbir suçu yok, biz gideceğiz halkımızla konuşacağız onları ikna etmeye çalışacağız. Tartışmalardan kaçınacağız, parti meselelerine girmeyeceğiz” dedi. Öztrak’ın ardından konu hakkında açıklama yapan CHP Saray İlçe Başkanı Demir Ali Demirel, “Genel merkezden gelen talimata göre, çalışmalarda sadece Türk Bayrağı kullanacağız. Kimseyle tartışmayacağız. Parti meselesine girmeyeceğiz. Eğer parti meselesine girersek, konu orada tıkanır” ifadeleriyle, partilileri uyardı.
Faik Öztrak, sıkıntının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan kaynaklandığını belirterek, “Yaşanan bu sıkıtı Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Bu elbise bana dar geliyor’ demesinden kaynaklı. Bir kere bu millet Recep Tayyip Erdoğan’ı, sayın Abdullah Gül gibi sayın Ahmet Necdet Sezer gibi temsili bir cumhurbaşkanı olsun diye seçti. Tarafsız cumhurbaşkanları birçok ülkede var dolayısıyla bu bir cumhurbaşkanlığı rejimi değil parlamenter rejim. Bu proje aslında, seçimle gelen cumhurbaşkanının dayattığı bir durum değil, cumhurbaşkanı olan kişinin dayattığı bir durum” ifadelerini kullandı.
RAKAMLARLA İKİ YIL
Faik Öztrak, 2014 yılından 2016 yılı sonuna kadar olan süreci rakamlarla anlattı. Öztrak iki yılı şöyle özetledi; “Türkiye’de 2014 10 Ağustos’tan beri bugün getirilmek istenen fiili başkanlık rejimi vardır. O zaman bir şeye bakacağız, bu başkanlık rejimi bizim yararımıza mı zararımıza mı? Burada devletin resmi rakamlarını kullanacağım; 2014 yılından bu yana işsizlik yarım milyon arttı. Yüzde ondan yüzde 12’ye çıktı. Dış borç, 2014’ün üçüncü aylık döneminden 2016’nın üçüncü üç aylık dönemine kadar 399 milyar dolardan, 417 milyar dolara yükseldi. Peki vatandaşın borcu ne kadar? 341 milyar TL’den 415 Milyar TL’ye yani 73 milyar lira artmış. Peki gelirde ne durumdayız?20174 yılında bu millet 931 milyar dolar gelir yaratmış. 2016 yılında gelirimiz 850 milyar dolara düşmüş. Dolar bazında kişi başı milli gelirimiz ise 12 bin dolardan 11 bin dolara indi. 2014 yılında 158 milyar dolar olan ihracatımız 2016 yılında 142 milyar dolara düştü. Şehit sayısı bini aştı, artık topraklarımızın dışında şehit Suriye’de şehit veriyoruz. Aynı dönemde iki seçim yapmışsın, birini beğenmemişiz diğerini yapmışız. Aynı dönemde bir başbakan seçmişiz genel başkan olmuş adamı indirmişler, neyle Saray Darbesiyle. Öyle mi Saray istememiş adamı indirmişler.
Ondan sonra aynı dönemde 15 Temmuz da bu iktidarın koalisyon ortakları askeri darbe yapmaya kalkmışlar, hain bir askeri darbe yapmaya kalkmışlar. Ortaya çıkmış ki bu memlekette bürokrasi alınan adamlarda liyakate filan bakılmamış. ‘Senin alnın secdeye değiyor, senden zarar gelmez sen bizim mahalledensin’ komutanı da, emniyet müdürünü de devletin müsteşarlarını da oradan seçmişler. Ondan sonra da bunlar kalkmış bu memlekette askeri darbe yapıp 240 küsur vatandaşımızın canına kıymışlar. Peki bütün bunların nedeni ne? Kim varmış yönetimde? Bugün beni başkan yapın diyenler. ‘Allah affetsin biz kandırılmışız, biz aldatılmışız ama bizi yine başkan yapın’ arkadaşlar bu millet seni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yaptı, Başbakan yaptı, Cumhurbaşkanı yaptı. E şimdi o da yetmedi gelin beni başkan yapın diyorsun. Bu nedir ya hep bana hep bana!”
“BU REJİM DEĞİŞİKLİĞİDİR”
Öztrak, Osmanlı tarihinde de tek adamlık rejiminin olmadığını belirterek, “1876 Senedi İttifak’tan beri bu ülkenin gittiği yer bellidir; parlamenter demokrasi. Zaten bütün dünyada da vatandaşı memnun eden rejim parlamenter demokrasi rejimidir. Atatürk bunu görmüştür, Osmanlı zamanında da reform yapanlar bunu görmüştür. Ondan öncesine de baktığınız zaman tek adam rejimi yoktur.
Bugün Türkiye’de yapılmak istenen şudur, bir başkanlık sisteminde başkanı güçlü kılacak tüm yetkiler, başkana verilmek istenmektedir. Milletin yüzde yüzünü temsil eden meclisin vesayeti en fazla milletin yüzde 50-55’ni temsil eden başkana vermek istiyorlar. Bu vesayet rejiminin daniskasıdır. Bu süratle diktatörlüğe götürür, bu rejim değişikliğidir” dedi.
MİLLİ DEĞİL BOP PROJESİ
Tekirdağ Milletvekili Öztrak sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Partili başkan cumhurun başkanı olamaz, tarafsız olmayan cumhurun başkanı olamaz. Devlet Bahçeli bir zamanlar başkanlığı sistemini savunanın AKP ve İmralı da ki caninin istediğini biliyordu. Neden biliyor; çünkü dünyada başkanlık sisteminin başarılı olduğu ülkelerde federal sistem var. Ama federasyon bize uymaz, federasyon bizde bölünme demektir, bu milletin sonunu getirecek bir sistem dolayısıyla başkanlıktır. Bu başkanlık projesi Türkiye’de siyasi partilerin mutfaklarında pişmiş hazırlanmış bir proje değildir. Bu, Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) devamıdır. Ve yıllardan beride bu ülkenin cumhurbaşkanı bu projenin arkasındadır. Zaten eşbaşkan olduğunu söylemiştir.
Sahalara çıkacağız. Ülke şuan da Sevr koşullarındadır. Sevr bu ülkeyi nasıl bölmek istediyse Başkanlık Sitemi de öyle bölecektir. Bu parti değil milli meseledir. Bu milli meselede bizim yapacağımız şey bütün bunla mücadele etmek isteyen Sivil Toplum Kuruluşları’nı kucaklamaktır. Bayrağımıza sahip çıkmaktır. Milli birliğimize sahip çıkacağız, milli şuurla bu ülkenin Sevr koşullarından alınması için bu referandum da hep beraber ‘Hayır’ı vereceğiz.”
Şimdi bizi eleştiriyorlar. ‘Kardeşim millete zaten gidecekti niye mecliste bu kadar direndiniz? Niye dayak attınız dayak yediniz? Ben size söyleyeyim siz bize güvenir miydiniz? Hakkınızı helal eder miydiniz? Orada parlamentonun hukuku elinden alınmaya çalışılırken, orada parlamenter rejime son verilmeye çalışılırken, sizin seçtiğiniz milletvekilleri kalkıp, “Bunu yapamazsınız” diye direnmeseydik, bugün biz sizin karşınıza gelip, “Evet arkadaşlar hep beraber bu sefer biz elimizden geleni yaptık, ama başarılı olamadık” diyebilir miydik.
VEKİLLERİ TEHDİT ETTİLER
Sayımız yetmiyor ama vicdanları serbest bırakılsa diğer taraftan da hayır diyecek çok insan vardı. FETÖ’nün askeri ayağı, emniyet ayağı, yargı ayağı bulundu. Nerede bu FETÖ’nün siyasi ayağı? Anayasa değişikliğinde hayır oyu verecek milletvekillerine “Bak seni Fetöcü ilan ederiz” diye tehdit ettiler. Arkadaşlar hepsini tek tek tespit ettik. Anayasa mahkemesine giderken de bunu göstereceğiz. Milletvekillerinin kabinlere girerek oy kullanmasını engellediler. Hepsi dışarıda oy kullandı. Seni Fetöcü ilan ederiz, malına mülküne el koyarız, seni içeri atarız tehdidini de milletvekillerinin üzerinde sallandırdılar. Biz bunu mecliste engelleyemedik.
Şimdi vatandaşı da başka türlü tehdit ediyorlar. Numan Kurtuluş söyledi, “Ancak evet verirseniz bu terörden kurtulursunuz” dedi. Bu tehdittir!
Benim gördüğüm gidiş “Hayır”lı bir gidiş olmalıdır. Bu ülkeyi de Sevr şartlarından kurtaracağı inşallah milletimizde hayır duasını alacağız.
Ben şunu anlamıyorum. 6 milletvekili Tekirdağ’a yetiyor mu? Bence yetiyor, şimdi 7 olacağız daha da yetecek niye 50 koydular? 50 tane vekilin bu millete maliyeti ne bir bakın bakalım. Bir vekile senede kaç lira maaş ödüyorlar. 50 artışı niye yaptılar? Bu beni şüphelendiriyor. İkincisi “17-25 Aralık’ın üstünü örtmektir Başkanlık Sistemi, İmralı canisinin projesini gerçekleştirmektir” diyen Bahçeli, neden döndü ben burada çok üzülüyorum. Nasıl böyle U dönüşü oldu bunu anlayamıyorum. Bu sistemde de çabuk karar almayı etkileyen bir durum yok.
Ben söz verdim ne yapayım demiş. Genel Başkanımızı eleştiriyorlar, niye Bahçeli ile görüşüyor diye. Kendi endişelerini son kez anlatmak için gitti. Benim anladığım kadarıyla “Ben söz verdim ne yapayım” demiş.”
Saray İlçe Başkanı Demir Ali Demirel’de Pazar günü bir toplantı yapılacağını belirterek, “Seçim çalışmalarında bölge bölge farklılıklar var. Bizde Saray’da nasıl bir referandum çalışması yapacağız, nasıl bir seçim programı uygulayacağız buna bakacağız” ifadelerini kullandı.