301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
09 Ağustos 2024 - Cuma 16:24 Bu haber 166 kez okundu
 
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan yazdı: Bu video oyunu çok 'eğlenceli'…
Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan soL Haber Portalı’ndaki köşesinde, savaş tehdidi artarak devam ederken, “gelişen” savaş teknolojilerinin insanlığı sürüklediği uçuruma değiniyor.
ULUSAL HABERLER Haberi


 

Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan soL Haber Portalı’ndaki köşesinde, savaş tehdidi artarak devam ederken, “gelişen” savaş teknolojilerinin insanlığı sürüklediği uçuruma değiniyor. Çürümenin boyutları beni fazlasıyla tedirgin ediyor diyen Okuyan “Ve umarım bütün kötülüklerin, savaşların ve çürümenin kaynağı emperyalist-kapitalist sistemi, o bizi yok etmeden, yok ederiz.” diyor. Yazının tamamı şöyle:

Bütün yapmanız gereken, tablet ya da bilgisayarınızın imleçini ekranda hızla hareket eden hedefe denk getirmeniz. Hedef bazen bir tank, kamyon ya da zırhlı personel taşıyıcı bazen bir veya birkaç canlı olabiliyor. Ancak oyunun kendine göre zorlukları var. Örneğin hedef bir binanın içindeyse, pencere, kapı ve hatta bacayı kullanarak içeri girmeniz gerekiyor. Zorluk derecesi arttıkça gizlenen hedefi bir kanalizasyon künkünün içinde kıstırmak, toprağın altındaki dehlizlerde sürünen hedefleri yok etmek gibi görevler üstleniyorsunuz.

Oyunu hayal dünyanıza ve karakterinize göre kişiselleştirebiliyorsunuz. Kendisine kilitlenildiğini fark eden hedef ile kedi-fare kovalamacası yapıyor, onu yok etmiyor, korkutuyor ve yine de puan alıyorsunuz. Grafikler çok gerçekçi, hedef bir canlıysa korktuğunu, hatta delirdiğini görebiliyorsunuz. Yolda sizden kaçış olamayacağını anlayan bir araçtan umutsuzca sağa sola fırlayan canlılar da ekstra puan sağlıyor size. Tabii, onları bu kez tek tek avlamak gibi bir göreviniz var.

Bu çok “eğlenceli” bilgisayar oyunu için ihtiyacınız öncelikle bir tablet ya da bilgisayar.

Ama bu kadar değil.

Çünkü bu oyun aslında bir oyun değil.

Oyun olmadığı için tablete ek olarak bir drona ihtiyaç var. Öyle profesyonellerin kullandığından değil. Düğün dernekte görüntü almak için kullanılan basit dronlar yetiyor. Amaca ve hedefe uygun bir patlayıcı drona yerleştiriliyor ve “oyun” başlıyor.

Ha bir de bu oyun için uygun bir “ahlak” gerekiyor!

Sevgili okur, bundan sonra yazacaklarımı okumayabilirsin, benim yazarken midem bulanıyor, insanlığın içine girdiği bu karanlık tiksinti veriyor. 

Ama ben yazmaya devam ediyorum.

Ukraynalı askerlerin Telegram ve benzeri platformlarda paylaştıkları görüntüleri izlerken dron kullanımının korkunç bir çürümeye eşlik ettiğini anladım. Bunlar basit, patlayıcıyla birlikte 500 dolar gibi bir rakama mal olan dronlar.

Ruslara küfürler, aşağılamalar eşliğinde paylaşılan bir görüntüde dronun yaklaştığını fark eden Rus askeri, ölümden kaçış olmadığını anladığında tepesindeki drona bakarak haç çıkarıyor. Sonra dron askerle buluşuyor, görüntü kayboluyor. Bir diğerinde ise asker o sırada votka ya da çaylarını yudumlayan cellatlarına ellerini açarak yalvarıyor. Nafile…

Yaralılara dronla işkence edenler, ölüleri toplamaya gelen görevlileri öldürmekten zevk alanlar… Daha ötesi olabilir mi?

Olabilir! Öldürmeyip, kol bacak koparmaya çalışıyorlar, bu işte bayağı ustalaşmışlar da.

Rus kanallarında da benzer paylaşımlar var. İnsan öldürme gerçekten bir oyuna dönüşmüş. Mısır patlağı yiyerek bir insan evladının kafasına dron çakıyorlar. 

Abartmıyorum, Rus devlet televizyonunda matah bir şeymiş gibi haberini yapmışlar. Ukraynalıları önce gazlayıp sersemleştiriyor, sonra öldürüyorlar. Bunları yaparken ekibe patlamış mısır dağıtılıyor. Şaşkın Ukraynalılara bakıp bakıp gülüyorlar.

İnsansız Hava Araçları’nın ve onların silahlı versiyonlarının çatışmalarda yaygın olarak kullanıldığını, hatta artık savaşların en temel unsuru haline geldiğini elbette biliyoruz. 

Savaşın haklısı olabilir ama insan öldürmenin temizi olmaz, savaş her durumda kötüdür ve insanlığın gündeminden geri gelmemecesine çıkmalıdır. Dolayısıyla bütün silahlar günün birinde ortadan kalkmalıdır; kalkacaktır da.

Ama, dronlar için özel bir başlık açmak gerekiyor.

Aslında ilk önceleri daha çok istihbarat ve gözlem amacıyla kullanılan İHA’ların 2001’de silahlandırılmasıyla birlikte, “savaş ahlakı” ile ilgili tartışmalar da hemen başladı. Bu konuda kitaplar yazıldı. “Silah silahtır ve aynı ahlaki sorunlar diğerleri için de geçerlidir” diyenlerden farklı olarak, savaşta kendisini doğrudan tehdit etmeyen ve kendisine ulaşma şansı olmayan bir düşmanı öldürmenin savaş hukuku açısından da sorunlu olduğunu ileri süren çok kişi oldu.

Dediğim gibi, savaşların, dolayısıyla silahların olmadığı bir dünya yaratmalıyız. İnsan öldürmenin hemen her yöntemine tanık olduk. Kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlar kullanıldı asker ve sivillerin üzerinde. Ahlak bunun neresinde? 

Ama…

Amasını şöyle açalım:

Bilindiği gibi, nükleer silahları ilk ve tek kullanan ülke ABD. 1945’te Hiroşima’ya atom bombasını atarak on binlerce insanı öldüren Enola Gay adlı uçağın pilotu Paul W. Tibbets Jr. hiç pişman olmadığını söylemişti yıllar sonra. “İnsanlar öldü ama daha fazla insanın ölümünü engelledim” derken gerçekleri çarpıtıyordu ama ölen Japonlara dair bir fikri yoktu, onları sayılardan ibaret görmekteydi. 

Bir tür yabancılaşma içindeydi.

Savaşa karşı yazılmış en etkileyici eserlerden biri olan Erich Maria Remarque’ın Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok romanında “öldürme” güdüsü şöyle tasvir edilir:

“Tehlikeli hayvanlar olduk şimdi. Savaş değil, ölüme karşı korunma bu bizim yaptığımız. Biz bombaları insanlara karşı atmıyoruz, şu anda insan minsan bildiğimiz yok. Orda ellerle, miğferlerle ölüm saldırıyor peşimizden; üç günden beri ilk defa yüz yüze geliyoruz, üç günden beri ilk defa kendimizi ona karşı koruyabiliriz; çılgın bir öfke bürümüş içimizi; darağacında bitkin beklemiyoruz artık; canımızı kurtarmak, canımızı kurtarıp öç almak için yakıp yıkabilir, öldürebiliriz.”

Ucuz, hatta el yapımı bir dronla “düşman” avına çıkanlarsa, “ölmemek için öldürme”nin ötesine geçiyorlar. Rahat, erişilemez bir ortamdalar (en azından o sırada) ve öldürmek istedikleriyle bayağı yakından bir ilişki kuruyor, onun ızdırabından zevk alıyorlar.

Ve bu ucuz silahlar giderek daha yaygınlaşıyor, daha “mükemmel” hale geliyor. Ukrayna bir yıl içinde FPV (tek kişinin yönlendirdiği) türü dronlardan 1 milyon adet üretmeyi planlıyor. Belki çok büyük bir ateş gücüne sahip değil ama neredeyse hedefi hiç kaçırmıyor ve her deliğe giriyor.

Bu yazıda dronların savaşlara olan etkisine, taktik bir etkiye sahip olmakla birlikte stratejik planlama açısından yarattığı sorunlara hiç girmedim. İlgilendiğim, konunun insani, ahlaki boyu.

Çürümenin boyutları beni fazlasıyla tedirgin ediyor. Yoksa yıllardır dünyamızı defalarca yok edebilecek miktarda nükleer silahla beraber uyuyor, kalkıyor ve yaşıyoruz; bu açıdan yeni bir şey yok.

Umarım insanlık Sovyetler Birliği’nin daha 1930’larda “bütün silahları yok edelim” önerisi ile alay etmenin bedelini çok ağır biçimde ödemez. Ve umarım bütün kötülüklerin, savaşların ve çürümenin kaynağı emperyalist-kapitalist sistemi, o bizi yok etmeden, yok ederiz.

Remarque’ın romanından bir pasajla bitireceğim yine. Bir dron pilotunun hiçbir zaman hmeyeceği bir duyguyla…

"Arkadaş, ben seni öl­dürmek istemedim. (…) Senin, benim gibi bir insan olduğunu ben ancak şimdi görüyorum. Ben senin el  bombanı, süngünü, silahlarını düşündüm; karını, yüzünü, ortak taraflarını ben şimdi görüyorum. Affet beni arkadaş, biz bunları daima çok geç görürüz. Ne diye bize boyuna söylemezler, sizin de bizler gibi biçare yaratıklar olduğunuzu, sizin annelerinizin de bizimkiler kadar endişe ettiğini, hepimizin ölüm karşısında hep aynı acıları yaşadığımızı ne diye söylemezler? .. Affet'beni  arkadaş, sen benim nasıl düşmanım olabilirsin? Biz bu silahları, bu üniformaları çıkarıp atsak sen benim kardeşim olabilirdin, Kat gibi, Albert gibi. Al ömrümden yirmi seneyi arkadaş, da kalk.! Al daha fazlasını, ben bu ömrü ne yapacağım, artık bilmiyorum çünkü." 

Sizin de bizler gibi biçare yaratıklar olduğunuzu bilmiyorduk…

Bu video oyununda ise, biçareleri öldürmekten zevk alıyorlar!

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: TKP, Genel, Sekreteri, Kemal, Okuyan, yazdı:, Bu, video, oyunu, çok, 'eğlenceli'…,
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 24.10.2024
Bugün
12 - 20
Cuma
13 - 19
Cumartesi
11 - 19
Tekirdağ

Güncelleme: 24.10.2024
İmsak
06:00
Sabah
07:25
Öğle
12:59
İkindi
15:55
Akşam
18:24
Yatsı
19:43
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
25
27
0
1
8
9
2
Beşiktaş
20
17
0
2
6
8
3
Samsunspor
19
16
2
1
6
9
4
Fenerbahçe
17
18
1
2
5
8
5
Eyüpspor
15
14
2
3
4
9
6
Başakşehir
14
14
2
2
4
8
7
Göztepe
12
14
2
3
3
8
8
Trabzonspor
12
8
0
6
2
8
9
Sivasspor
11
11
4
2
3
9
10
Kasımpasa
11
11
2
5
2
9
11
Konyaspor
11
10
4
2
3
9
12
Bodrumspor
10
8
5
1
3
9
13
Rizespor
10
6
5
1
3
9
14
Alanyaspor
9
8
4
3
2
9
15
Antalyaspor
8
10
5
2
2
9
16
Gaziantep FK
6
9
4
3
1
8
17
Kayserispor
5
8
3
5
0
8
18
Hatayspor
3
7
5
3
0
8
19
A.Demirspor
1
7
7
1
0
8
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı