Saray Belediyesi, 2009 yılından itibaren Nazmi Çoban'ın yönetimiyle başlayan beceriksizlik ve basiretsizlik nedeniyle büyük bir değişim geçirdi. O dönemden bu yana belediyede yaşanan olumsuzluklar, belediyenin saygınlığını zedeleyerek itibar kaybına yol açtı. Nazmi Çoban'ın hatalı yönetim anlayışı ve bilinçsiz kararları, bölgenin itibarlı belediyelerinden biri olan Saray Belediyesi'nin kimyasını adeta bozdu. Çoban’ın yöneticilik vasıflarının yetersizliği ve sadece rant odaklı projelere yönelmesi, belediyenin işleyişine büyük zarar verdi.
USULSÜZ ALIMLAR VE İHALE SORUNLARI
2009 yılından bu yana Saray Belediyesi, gerçekleştirdiği alımların büyük bir kısmını doğrudan temin yöntemiyle yapma yolunu tercih etti. Dönemin Belediye Başkanı Nazmi Çoban, 10 yıl boyunca belediyeye yapılan alımların önemli bir kısmını el altından, şeffaflıktan uzak bir şekilde gerçekleştirdi. Bu usulsüz alımlara dair belgeler ve kanıtlar hâlen mevcut ve bu durum, belediyenin mali yapısını olumsuz etkiledi.
Nazmi Çoban, belediyeyi yönetmek yerine sadece rant olan projelere odaklandı. Bu süreçte, usulsüzlük alımlar ve ihale kurallarının dışına çıkıldı ve belediyeye zarar veren uygulamalar arttı. Türkiye genelinde kamu kurumlarının zarar görmesi sıradan bir durum olarak algılanmaya başlansa da, Nazmi Çoban dönemi bu tür usulsüz uygulamalarla dolu bir dönem olarak tarihe geçti.
HUKUKİ SÜREÇ VE SONUÇLAR
İhale süreçlerinde yasalara ve yönetmeliklere aykırı hareket edilmesine rağmen, birçok usulsüzlük dava konusu oldu. Ancak, bu davalarda bile usulsüzlük yapanların bir şekilde haklı çıkması, kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığına yol açtı. Bu durum, Saray Belediyesi'nin güvenilirliğini ve halka hizmet anlayışını ciddi şekilde zayıflattı.
Saray Belediyesi, yönetim hataları ve usulsüz alımlar nedeniyle büyük bir değişim sürecine girmiş durumda. Yeni yönetimin bu sorunları çözmek ve belediyenin itibarını yeniden kazanmak için ciddi adımlar atması gerektiği açıkça görülüyor.
İHALE YASASININ GÖZ ARDI EDİLMESİ
İddialara göre, Başkan Nazmi Çoban yönetimindeki belediye, kanunen ihale yöntemiyle gerçekleştirilmesi gereken alımları el altından yaparak şeffaflık ilkesini ihlal ediyordu. Bu alımların ihale yasasına uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekirken, doğrudan temin yöntemi tercih edilerek adil rekabet ortamının sağlamıyordu. Ayrıca, bu süreçlerde kişisel çıkar sağlandığına dair iddialar da gündeme geliyordu.
MEDYAYA YÖNELİK BASKILAR
Nazmi Çoban'ın, yönetim döneminde hakkında çıkan olumsuz haberlerden rahatsız olduğu ve belediyenin usulsüz alımları hakkında haber yapan gazetelere ihale ilanlarını vermemek için el altından satın alımlarla süreci yönetmeye çalışıyordu. Bu tavrın, medyanın özgürce haber yapma hakkını kısıtlamak ve eleştirilerin önünü kesmek için çalışıyordu.
VATANDAŞ, ÇOBAN’A GÜVENMİYORDU
Bu tür iddiaların Saray Belediyesi'ne yönelik halk güvenini zedelediği ve yerel yönetimlere olan inancı olumsuz etkilediği aşikâr. Özellikle belediyenin kaynaklarının adil ve şeffaf bir şekilde kullanılmaması, vatandaşların beklentilerini karşılamak bir yana, belediyenin itibarını da ciddi şekilde zayıflatıyordu. O dönem belediye yönetiminin, bu tür iddialar karşısında daha şeffaf bir duruş sergilemesi ve kamuoyunu tatmin edecek açıklamalar yapması gerektiğini beklenirken, Çoban yine de bildiği gibi hareket ediyordu.
GEÇMİŞ DÖNEMLERİN SORGULANMASI
Nazmi Çoban'ın başkanlık yaptığı dönemdeki alımların mercek altına alınması ve geçmişe yönelik detaylı bir inceleme yapılması gerektiği vurgulanıyor. Şeffaflık ve kamu yararını önceleyen bir yönetim anlayışının, yerel yönetimlerde kalıcı hale gelmesi ve benzer usulsüzlüklerin tekrarlanmaması adına hesap verebilirlik mekanizmalarının işletilmesi büyük önem taşıyor.
