|
||
“Sansürlü Hayat” Toplantısı yapıldı | ||
“Sansürlü Hayat” Toplantısı yapıldı | ||
ULUSAL HABERLER Haberi | ||
İstanbul- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Derneği ve Türkiye Yayıncılar Birliği’nin düzenlediği Sansürlü Hayat Toplantısı’nda iktidarın yurttaşın yaşam tarzına yaptığı müdahalenin örneği olan, habere, kitaba, müziğe, tiyatro ve sinemaya getirilen sansür ele alındı. 27 Eylül 2022 saat 14.00’de TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya gazeteci, yazar ve STK temsilcileri katıldı. Sansürlü Hayat Toplantısı’nın moderatörlüğünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Toplantıda konuşmacı olarak Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, PEN Yazarlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Haydar Ergülen, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Oyuncu-Eğitimci Tilbe Saran ve Kültür Sanat Yazarı Şenay Aydemir söz aldı. TURGAY OLCAYTO: TÜM YAŞAMI İÇİNE ALAN SANSÜR İKLİMİ VAR “Sansür sadece haberi, kitabı, sinemayı, sanatı etkilemiyor. Bunun dışında giyimimize, yaşam biçimimize kadar dayatılan bir sansür söz konusu. Buna karşı çıkıyoruz elbette. Bu karşı çıkış her zaman dayanışma içinde olmayabiliyor maalesef. Bir grubun sesi çıkıyor, bir grubun sesi çıkmıyor. Dayanışmayı genişletmemiz gerekiyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak bu toplantıyı düzenlediğimiz derneklerle biz dayanışmayı sürdürüyoruz. Mücadeleyi elden bırakmıyoruz. Kadınların verdiği mücadele bu anlamda çok önemli bir örnek. Türkiye’de de, İran’da da Kadınlar ‘biat etmiyoruz, korkmuyoruz, mücadeleye devam edeceğiz’ diyorlar. Bizler de basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması için, gazetecilerin sansürsüz haber yapabilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.” ADNAN ÖZYALÇINER: SÖZ VE YAZI GÜCÜMÜZÜ BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ HAYDAR ERGÜLEN: SANSÜRÜN DE SANSÜR YASASININ DA KARŞISINDAYIZ “Bu zorunluluktan bu yıl payını en fazla alan müzik ve müzik festivalleri oldu. Doğrudan müzik yasaklanmadı ama o müzik ile temsil edilen yaşam biçimi, eğlence, enerji, dostluk, yakınlık, aşk ve en önemlisi de kadın ve erkeği buluşturan ortamların yasaklanmasıydı temel amaç. Tek sözcükle söylersek ‘laiklik’ ti yasaklanan ve laikliğin neşesi. PEN Türkiye olarak diğer kuruluşlar gibi Ekim’de Meclis’in açılmasıyla görüşülecek olan Sansür Yasası’nın da, sansürün de karşısında olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz.” KENAN KOCATÜRK: CAHİLİN FERASETİNİ ESAS ALAN BİR SİSTEM VAR “Biz işimizi yaparken dünyanın her yerinde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni esas alıyoruz. Her türlü farklılığı ifade etme ve yayınlama özgürlüğüdür yayıncılık. İçinde bulunduğumuz dönemde cahilin ferasetini esas alan ve ispiyonculuktan beslenen bir sistem var. Cahil bir kitabı şikayet ediyor. Sosyal medyada karalama kampanyası başlıyor. Bazı gazeteler de hedef gösteriyor. Muzır Kurulu kitabı yasaklıyor. Poşet içinde satılmasını istiyor. Korku iklimi ve oto sansür gelişiyor. Ne yazık ki bizlerin oy verdiği belediye başkanları da buna katılıyor. Yaşam biçimini, kültürü savunma meselesi haline geliyor olaylar. Kitap Fuarları demokrasi şenliği gibidir. Kitapları özgürleştirme mücadelemize devam edeceğiz. Ayrıca sansür ve sosyal medya yasa tasarıları konularında meslek örgütleriyle birlikteliğin sürdürülmesi gerektiğinin çok önemli olduğunu belirtiyorum.” SİBEL GÜNEŞ: İKTİDAR TEK TİP GAZETECİ, TEK TİP HABER İSTİYOR TİLBE SARAN: TİYATROLARIN YÜZDE 50’Sİ KAPANDI ŞENAY AYDEMİR: İKTİDARIN SANSÜR POLİTİKASINA SİNEMA SEKTÖRÜ DE BİLEREK BİLMEYEREK DESTEK VERİYOR “Sinemada kendine iyi bakan üstatlar piyasası vardı. O üstatlar dönemlerinde risk almayı bilmiyorlar mıydı? 1982’de darbe koşullarında Yol filmi çekildi bu ülkede. Şimdi liberalleşmeye hepimizin çok alıştığımızı düşünüyorum ve konfor alanını bırakmayı göze alamıyoruz. Hükümetle kavga etmediğimiz için herhangi bir sorun yaşamadan çok iyi sosyal haklar varmış gibi, gelir düzeyimiz daha da iyileşmiş gibi yapmadık mı günümüze kadar? Onun için bugün buralardayız. Sinemadaki sansüre iktidar sektörü de ortak ediyor. Geziye destek veren yönetmenlerin üstü çizildi. Onlarla kimse çalışmıyor. Son altı yıldır iktidarın başını ağrıtan film çekilmiyor. Sektör de bilerek bilmeyerek bu sürecin parçası. Tek bir şirket sinema salonlarının yüzde 50’sini kontrol ediyor. Dağıtım pazarının yüzde 30’nun sahibi. Kapitalist ülkelerde bile bu böyle değil. Rekabetin korunmasına çalışılıyor. Dijitalde de durum farklı değil. Orada da beş yapım şirketi var. Hepsi aynı şirketlerle çalışıyor. İktidar dijitaldeki filmlerin karakterlerinin çıkarılmasını talep ediyor, yapım şirketleri de kabul edebiliyor. Ekmek parası diye seslerini çıkarmıyorlar.“ |
||
|
||
Etiketler: “Sansürlü, Hayat”, Toplantısı, yapıldı, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.