|
||
BÖYLE BİR MİLLETİN | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
İlahiyatçı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, aslında “Belasını…” diyor, ama ben yumuşatıyorum. Prof. Öztürk, bu ilenmeyi milletin tamamı için yapmıyor. Peki, kimler için yapıyor? Aykırı tavırlarıyla, kamuoyunun gündeminden hiç düşmeyen ilahiyatçı Profesör Yaşar Nuri Öztürk’ün bu tür aykırı çıkışlarına, hiçbir yetkili kişi ya da makamdan; “Yalan konuşuyor, söyledikleri doğru değil.” şeklinde, şimdiye kadar hiçbir tepki gelmedi, gelmiyor. Bir dönem, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin Dekanlığını da yapan Yaşar Nuri Hoca’nın, hiçbir iddia ya da ifadesinin aksi söylenemediğine göre, demek ki doğru konuşuyor. Bir dönem de Cumhuriyet Halk Partisi’nde Milletvekilliği yapan, daha sonra da Halkın Yükselişi adında bir parti kuran Hoca, belli ki bu memlekette ne İsa’ya, ne de Musa’ya bir türlü yaranamayınca, partisini kapattı. Ciddi bir rahatsızlık geçiren, ancak tedavinin olumlu sonuç vermesi ile tekrar sağlığına kavuşan Yaşar Nuri Hoca, bıraktığı yerden isabetli atışlarına devam ediyor. Hocayı, fazla tanımayanlar için söylüyorum. Şöhreti, yalnız Türkiye’de değil, uluslararası camiada da yaygın. Dış dünyada da, onu tanımayan yok. Dini konularda yazdığı 40’dan fazla kitabı var. Bir çoğu başka dillere de çevrilmiş. Böylece, uluslararası ödüller almış. DİYANET TEŞKİLATI, HOCA’YA TERS BAKIYOR Aslında “Teşkilatı” demek yanlış. Teşkilat olumlu da, Başkanlık yani teşkilatın merkezi Hocayı pek sevmiyor. Sebebini hemen söyleyeyim. Yapılan yanlışları eleştirdiği ve doğruları söylediği için onu sevmiyorlar. O da, buna aldırış etmiyor. “Yukarıdan aşaa, Kasımpaşa” deyip geçiyor. MİLLET YANLIŞ YAPARSA… Elbette kızanlar, eleştirenler çıkacaktır. 1965 yılında, İşçi Partisi’nden seçilip Meclise giren Çetin Altan, dayanamayıp Meclis Kürsüsü’nden haykırmış, “Bu millet, millet değil, illet!” demişti. Sonra da kürsüden indirilip, bir araba dayak yemişti. O günler, artık geride kaldı. Lakin, milletin “illet” olma özelliği geride kalmadı, hala devam ediyor. Yaşar Nuri Öztürk de, buna işaret ediyor. 13 yıldan beri yolsuzluklar, hırsızlıklar, devleti yönetenleri kuşatmış. Her taraf kokmuş. En çok da, balığın başı kokmuş. Kuyruğun tutacak yeri kalmamış. Bu millet, bunu gözleriyle gördüğü, kulaklarıyla duyduğu, bütün duyu organlarıyla algıladığı halde, bu kötülükleri yapanlara hala oy veriyor. Hoca dayanamıyor ve sadece onlara oy verenlere ileniyor. “Allah, bu milletin bel.sını versin” diyor. Ülkeyi yönetenler, bu milleti Allah’la aldatıyor. Hoca da, bunun kitabını yazıyor. Başta Diyanet İşleri olmak üzere, hiçbir dini otorite itiraz edemiyor. Olup biten her şey ortada. Ama, bu milletin bir kısmı, bunlara oy vermeye devam ediyor. Hoca, haklı olarak; “Allah, bu milletin bel.sını versin.” diyor. Bir muhalefet partisi lideri; “Bu millet bizi seçerse, emeklilere iki maaş ikramiye vereceğiz.” diyor. İktidar yetkilileri, “Olamaz, bütçe bunu kaldırmaz, para yok.” diyor. Oysa, kendi saltanatları için harcadıkları paralar ortada iken, “Emekliye olmaz.” diyorlar. Türkiye de 12 milyon emekli olduğu söyleniyor. Büyük bir sayı. Amaaa…o emekliler, seçimde oylarını yine bu iktidara veriyorlar. Yaşar Nuri Hoca’nın saçsız tepesi atıyor ve, “Allah, bu milletin bel.sını versin.” diyor. Sık sık iş kazaları oluyor. İşyeri sahipleri, masraf olmasın diye tedbir almıyor ve gencecik insanlar toprak altında ya da inşaatlarda ölüyorlar. Çocukları yetim, karıları dul kalıyor. Feryat figandan geçilmiyor. Seçim zamanı geldiğinde, bu mevtaların geride kalan yakınları, oylarını sektirmeden bu iktidara veriyorlar. Yaşar Hoca, tabii ki dayanamıyor. “Allah, bu milletin bel.sını versin.” diyor. Terörist başı yakalanıp, terör tam sona ermişken, bu iktidarın bir “Kürt Sorunu” ve ona bağlı bir “Çözüm Süreci” icat ettiğini, 7 den 70’e herkes biliyor. İktidar, bu süreci yüzüne gözüne bulaştırırken, şehit cenazelerinin ardı arkası kesilmiyor. Kimi şehit babaları, ”Öteki oğlumu da vermeye hazırım.” derken, seçim zamanı gelince de, oylarını yine bu iktidara vermeye devam ediyorlar. Eee… Yaşar Nuri Hoca da adeta fıttırıyor ve “Allah, bu milletin bel.sını versin.” diyor. Şehit cenazeleri gelmeye devam ederken, yollar kesilip insanlar kaçırılırken, devletin, milletin araçları, evleri yakılıp yıkılırken, ciddi bir araştırma şirketi yeni bir anket yapıyor. AKP’nin oyları % 2.3 artmış. Yani, 7 Haziran’da % 40.6 iken, bu olaylardan sonra % 42.9 olmuş. Olaylarla, ölümlerle birlikte, artış devam ediyor. İlk seçimde, AKP yine tek başına iktidar. Ölümlere devam… Yaşar Hoca, burnundan soluyor ve haklı olarak; Allah, bu milletin bel.sını versin.” diyor. Olayların sonucu gösteriyor ki, veriyor zaten. Örnekler çoook. Ama, yazacak yerim az. Bir hususa yeniden dikkat çekmeliyim. Yaşar Hoca, milletin tamamına değil, kaşınanlar ve bel.sını arayanlar için bunu söylüyor. Kızmaya, kimsenin hakkı yok! |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.