The document has moved here.
|
||
Uyan Ey Ülkücü Camia ! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Milliyetçi Hareket Partisi’nin tabanını oluşturan bu camia, tıpkı bir spor kulübünün taraftarı gibiler. İnanıyorlar ve partilerini destekliyorlar. Hem de, ölümüne. Ama, partilerinden beklediklerini bulamıyorlar. Ulvi bir amaç etrafında birleşenlere “Ülkücü” deniyor. Bütün ülkücüler, amaçlarının peşinden koşarken, herhangi bir çıkar düşünmezler. Bunu, sporda daha belirgin olarak görürüz. Bilinçli veya bilinçsiz, hemen her vatandaş bir spor kulübünü ve bilhassa onun Futbol takımını tutar. Bir farkla ki ; “Eşiniz hangi takımı tutuyor?” diye sorduklarında, Can Yücel; “O, benim takımları tutuyor.” diyormuş. Öteden beri, üç büyükler dedikleri Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş takımlarından biri, hemen her vatandaşın gönlünde yer almıştır. Onların ülküsü, tuttukları takımı hiçbir çıkar gözetmeden desteklemektir. Siyasette ise, bu ülkücü tavrı sadece Milliyetçi Hareket Partisi’nde görüyoruz. Merhum Alparslan Türkeş, idealindeki Türk Milliyetçiliği’ni kurduğu partisine de taşımıştı. Böylece, taraftarları tıpkı takım tutar gibi, salt o sebeple partisini tutmuşlardı. O gelenek, hala devam ediyor. Sembolü Bozkurt olan Türk Milliyetçiliği, Milliyetçi Hareket Partisi’ne büyük güç katıyor. Gerek spor kulüplerinde, gerekse siyasi parti tutmalarda vatandaş ya da taraftar hiçbir çıkar gözetmezken, bu kulüp ya da partide görev alanlar öyle düşünmüyor. Onların düşünceleri, önce bir koltuk kapmak, sonra da bu koltuğun maddi ve manevi getirisinden yararlanmak. Spor Kulüplerinin Başkanları İş adamı ise, işini büyütüp daha büyük patron olurken, siyasi Partinin Başkan ve vekilleri, yüksek maaşlarla devletin bütün imkanlarından yararlanıyorlar. Fiyakaları ve gördükleri itibar da çabası. MHP YÖNETİCİLERİ, ÜLKÜCÜ CAMİAYI İSTİSMAR EDİYOR Önce şunu belirtmeliyim ki, bu camia 1980 askeri darbesi öncesinde azgınlaşan sol örgütlerin frenlenmesinde, büyük ölçüde etkili oldular. O dönemde her gün cana kıyan bu örgütlere karşı, ülkücü camia büyük bir savaş verdi. Sol örgütlerle birlikte, ne yazık ki ülkücüler de o dönemde ellerini kana bulamışlardı. Mecburiyettendi, ancak diğerleri kadar değildi. Komünizmin çökmesiyle sol örgütler dağılırken, ülkücüler güçlerinden hiçbir şey kaybetmediler. Bugün hala, benimsedikleri Milliyetçi Hareket Partisi’ne destek verip, davalarının arkasındalar. Ne var ki, MHP’yi ayakta tutan ve seçmen kitlesinin % 10’unu oluşturan bu camia, son zamanlarda destek verdiği partisine, artık eskisi kadar güven duymamaya başladı. Hele şu Meclis Başkanlığı seçiminde, liderleri Devlet Bahçeli’nin ve ona uyan vekillerinin tavrını, asla tasvip etmiyorlar. Ülkücülerin son üç gün içinde sosyal medyadaki tepkileri, bunu çok açık biçimde gösteriyor. Yazımın başlığı her ne kadar “Uyan Ey Ülkücü Camia” biçiminde olsa da, bu camia artık uyumuyor. Uyumaması da lazım. İçlerinde uyuklayanlar varsa, onlar da bu son olayda gözlerini açtılar. Son üç-dört gün içinde cereyan eden olaylar, ülkücülerin büyük üzüntü içinde olduklarını gösteriyor. Ülkücü camiadan olmadıkları halde, 7 Haziran seçiminde MHP’ye oy veren öteki vatandaşlar da, şimdi pişmanlar. Devlet Bahçeli’nin bu tutumunu, katiyen tasvip etmiyorlar. Bahçeli’nin yönetimindeki MHP’nin, bundan sonra ne yapacağı çok merak ediliyor. İhtimallerden biri, AKP ile hükümet kurmak olarak görülse de, bunda da Devlet Bahçeli’ye güvenilmiyor. Olası bir erken seçimde ise, MHP’nin büyük oranda oy kaybedeceği ve belki de, barajın altında kalabileceği söyleniyor. Böyle bir durum ortaya çıkarsa, bunun esas müsebbibi Devlet Bahçeli’dir. Bu yanlışa körü körüne itaat eden vekillerin de, bunda büyük payı vardır. Bütün siyasi partiler, iktidar olmak için kurulurlar ve bu amaçla seçimlere katılırlar. Bu partinin başına geçtiğinden beri Devlet Bahçeli’nin böyle bir amacı ve gayreti hiç görülmedi. Anlaşılan o ki, Devlet Bahçeli devletin bütün imkanlarından yararlanmak istiyor, ama devleti yönetmek gibi bir sorumluluğun altına girmek istemiyor. Bu millet ve bilhassa ülkücüler bunu görmeli, iktidar olmanın peşinde koşan ve de ülkeyi yönetme sorumluluğundan kaçmayan bir lider bulmalıdırlar. Devlet Bahçeli’nin, son kullanma tarihi geçmiştir. Ondan, artık kurtulmak gerekir. “Uyan Ey Ülkücü Camia!” dememin sebebi, işte bundandır. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.