Hayatta başarılı olabilmeniz için mutlu olmanız gerekir. Hayatınızda mutlu olmanın yolu ise başta aileniz olmak üzere çevrenin, eş ve dostların rolü çok önemli. İş hayatınızda çalışma arkadaşlarınızla iyi ilişkiler kurmanıza da bağlıdır. İş arkadaşlarınızla sürdürülebilir ilişkilere sahip olmak için ise güvenilir biri olmak zorundasınız.
İnsanlar gözleri arkada kalmadan size sırtlarını dönüp gidebilmeli. Peki, güvenilir biri olmanın yöntemi nedir? Madalyonun öbür yüzünü görmek doğru yolu bulmamızda yardımcı olabilir. Başarı bir yolculuktur. İnsan başarmak istediği yere geldiğinde, sona varmış olmaz, başarı duraklarından birine varmış olur. Geldiği yerde yeni bir başarı için yola çıkar ve daha ileri bir durağa varmaya çalışır. Böylece ilerleyiş devam eder, gider.
Başarıyı bir varış olarak algılayanlar, istedikleri başarıya ulaştıklarında “başardım ve bitti” yanılgısına kapılırlar. Başarıyı böyle algılamak, yeni başarılara engel koymak olur. Başarıyı bitiş olarak algılayan kişinin aldanması gibi başarıyı sahiplenen kişi de aldanır.
Nasıl ki bir çiftçi tarlasını eker, biçer, ürünün yetişmesi için elinden gelen gayreti gösterir lakin yağmur yağmadığında yağmuru yağdıramaz. Güneşi doğduramaz. Rüzgârın esmesini kontrol edemez. Her bir bitkiyi börtü böcekten o koruyamaz. Ürünün bereketini sağlayamaz. O elinden geleni yapar lakin sonuçta elde ettiği gayretinin neticesi değildir, Allah’ın yardımıyla, desteğiyle, lütfüyle ulaştığıdır.
Bunun gibi kişi bir başarıya ulaştığında, geldiği yer tamamen gayretinin sonucu değildir. Nasıl ki çiftçi, ürünün yetişmesinde yağmurun yağması, güneşin doğması, v.b. kişiyi aşan birçok unsurla desteklenirse ve ürün çiftçinin gayretiyle değil Allah’ın yaratmasıyla oluşursa buna misal başarı tamamen kişinin gayretiyle değil Allah’ın izni, yardımı, desteğiyle sağlanır. Kişinin başarıyı kendinden bilmesi, Allah’ın desteğini, yardımını, ikramını yok saymasıdır. Bu ise hem haddi aşmaktır hem kişinin kendine kıymasıdır.
Allah’a değil kendine dayandığında kişi, Allah nasip etti yerine “ben yaptım, ben kazandım, ben başardım “ dediğinde, kendine dayandığında kişi, ne kadar başardım dese de kaybetmiştir aslında. İnsan acizdir, her şeye gücü yetene dayanmak yerine aciz olana dayanmak başarmak olamaz. İnsan nankördür, yardımı ve ihsanı bol olana dayanmak yerine nankör olana dayanmak değildir başarmak. İnsan hata yapandır, tüm noksanlıklardan münezzeh olana dayanmak yerine hata yapana dayanmak başarı değildir. İnsan fanidir, baki olana dayanmak yerine fani olana dayanmak, koruyana dayanmak yerine korunmaya muhtaç olana dayanmak, yol gösterene dayanmak yerine yolunu şaşırana dayanmak, hazineleri tükenmeyene dayanmak yerine muhtaç olana dayanma v.b. asla başarmak olamaz. Kendine dayanan ve başarıyı kendine bağlayanın “başardım” demesi, aldanmaktır, kendini kandırmaktır.
Başarısını Allah’a bağladığında insan başarı ile şımarmaz, kibirlenmez. Şımarıklığın yerine şükrü koyar ve Allah’a yakınlaşır. Başarıyı Allah’a değil de “ben”e bağlayan kişi, başarısıyla gururlanır ve hatta kendini diğerlerinden ayrıcalıklı bir yere koyar. Kişinin kendini ayrıcalıklı görmesi, büyüklenmeye, kibirlenmeye doğru adım atmasıdır. Büyüklenmek şeytani bir tavırdır ve kişiyi şeytani bir tavrı takınmaya götüren başarı, başarı değildir.“Başardım” ifadesini söyletmek için çabalasa da şeytan, “başarım ancak Allah’ın yardımı iledir.” diyebilenlerdir başaranlar. Rablerinin bu başarının oluşması için gönderdiği birçok nimetin farkında olanlardır.
