Moved Permanently

    Numan Kurtulmuş, bir zamanlar onların partisindendi. Sonra yolları ayrıldı. Onlar, AKP’yi kurdu, Kurtulmuş ise eski partisinde kaldı. Erbakan’ın oğluyla kapışınca da, HAS PARTİ adıyla kendi partisini kurdu.

    AKP’lilerin, devletin gücünü ve imkanlarını kullanıp ve yolsuzluk batağına saplanıp her gün zenginleştiklerini görünce, “Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular.” deyiverdi.

                                             KİMDİR  BU  KARUN?

     İsrail oğullarındandı. Hz. Musa’nın akrabası, ancak fakir bir ailenin çocuğuydu. Önce, Hz. Musa’ya iman etmedi. Daha sonra iman ettiyse de, yine doğru yoldan çıktı. Dünya malına tapar hale geldi. Zenginleşmek için meşru olmayan her yolu denedi ve çok zengin oldu.

    Bütün toplumlarda zenginden söz edilince hep “Karun gibi…” dendi.

   Karun, zenginleştikçe şımardı ve çok “kibirli” bir hale geldi. Fakirleri ezdi ve herkese tepeden baktı. Hz. Musa, onu doğru yola getiremedi. O kadar zengin olmasına karşın, malının zekatını vermedi. Kendisine, her tarafı altın olan bir Saray yaptırdı. (Kaçak olup olmadığı, bilinmiyor.)

     Kendisini, dünya malına o kadar kaptırdı ki, ahirete inanmadı.(Onun bütün bu hikayesi, Kur’an-ı Kerim’deki Kasas Suresi’nde anlatılıyor.)

                         NUMAN KURTULMUŞ DA, ONU ÖRNEK VERDİ

     Numan Kurtulmuş haklıydı. AKP’liler, fakir ve sıradan bir kişi olarak bilinen “Harun” gibi gelip iktidara oturdular ve “Karun” gibi zengin, hem de çok zengin oldular.

     O Numan Kurtulmuş ki, geçen yıl kurduğu partisinden ayrılıp,  bu “Karun” ların partisine girdi. Üstelik, Başbakan Yardımcısı bile oldu.

     Demek ki, o da “Karun gibi” olmak istiyordu. Belki de, olmuştur bile…

                                      DENGİR MİR FIRAT KONUŞUYOR

    Dengir Mir Mehmet Fırat, AKP’nin kurucularındandı. Sonra, Tayyip Bey’le anlaşamadılar ve kurduğu partisinden ayrıldı. Onun da, “Karun” gibi ayrılıp ayrılmadığı bilinmiyor.

     Dengir Bey, iki gün önce yaptığı açıklamada, yine bu zenginleşme konusunu anlattı ve bir de örnek verdi.

     Partinin sivri dilli Vekillerinden adaşı Mehmet Metiner için; “Vekil olmadan önce, çocuğuna ilaç alacak parası yoktu. Milletvekili olduktan sonra BMW marka bir Jeep, 800 bin biraya lüks bir daire ve şimdi de 15 milyon liraya (eski parayla 15 trilyon) bir dükkan aldı.” dedi. Dengir Fırat sözlerine şöyle devam ediyor; “Vekil maaşı 13 bin lira, bu maaşla bu mallar nasıl ve ne kadar zamanda alınabilir?” diyerek, böylece çok büyük bir yolsuzluğa işaret etmiş oluyordu.

                               MEHMET METİNER, DENİZDE DAMLA !

     Değerli okuyucularım; Bu örnekle, AKP iktidarının yolsuzluklarının, denizde sadece bir damlası anlatılıyor.

     20 gündür İstanbul’dayım. Bir çok eski mekanla birlikte eski dostlarımı da ziyaret ediyorum. Hemen her yerde, AKP iktidarı mensup, yandaş ve yalakalarının zenginleşmesinden, başka bir anlatımla “Karun’laşmasından” bahsediliyor.

     Her şey, açık açık konuşuluyor ve çok çarpıcı, düşündürücü ve hayret verici örnekler veriliyor. Yolsuzlukları ve hırsızlıkları, dillere destan olmuş.

     Başta İmar alanları olmak üzere, devletin ve kamu mallarının talan edilmediği ve yolsuzluğun girmediği hiçbir alanın kalmadığı söyleniyor.

    Herkesin ortak kanaati şu ki, bu devlet 20-30 senede bu yükün altından kalkamaz. Kayıplarını karşılayamaz ve borçlarını da zor öder.

   “Önümüzde iki yol var.” diyorlar. “Birincisi, bu iktidarı 7 Haziran’da bu milletin yakasından kurtarmak. İkincisi ise, bütün ‘haksız edinimlerin’ envanterini çıkarıp, Karun’ları tekrar Harun haline getirmek.”

     Bunu yapmak çok kolay. Bu millet, gafletten uyanıp da bu durumu görebilirse, bu iş sandıkta çözülür. Gelecek iktidarın, 3628 Numaralı Kanunu işletmesi, bunların Karun’luğunun sona ermesi için yeterlidir.

      Haydi Abbas, vakit tamam…