Diyanet İşleri Başkanlığı, vatandaşların dini konulardaki sorularıyla, tereddüde düştüğü konularda onlara yardımcı olmak için, “Alo Fetva Hattı” kurdu. Diyanet’e, benim de kimi sorularım var. Vatandaşlar için de faydalı olur diye, soruları buradan soruyorum.
Dini konularda tek “doğru kaynak” olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı biliyoruz. Kurulduğu günden beri, dini meselelerde vatandaşlara yardımcı olan bu kurumun gerekliliği tartışılamaz.
Kimi siyasilerin, “İktidar olursak, bu teşkilatı kaldırırız.” demelerine kulak asmayın. Böyle bir şey olamaz. Laik devlet düzeninde, böyle bir teşkilata mutlaka gereklilik vardır.
Onu kaldırmak yerine, görevini gereği gibi ya da kuruluş amacına uygun yapıp yapmadığına bakmak lazımdır.
Benim hatırladığım kadarıyla, teşkilat bugüne kadar görevini kimi aksaklıklara rağmen yapmıştır. Ne var ki, son yıllarda ve özellikle bu iktidar döneminde, teşkilat tartışılır hale gelmiştir.
Tartışılmasının nedeni açıktır ve iktidarı körü körüne desteklemesinden ve dini siyasete bulaştıran bu iktidara arka çıkmasından ileri gelmektedir.
Teşkilatın tartışılır hale gelmesinden sonra, bendeniz de bu köşede onunla ilgili kimi yazılar yazdım. Daha doğrusu yazmak zorunda kaldım.
Onları tekrara gerek kalmadan, vatandaşlarımızın merak ettiği kimi konularda, benim de sorularım olacak. Bu soruları, Diyanet’in “Alo Fetva Hattı”na sormak mümkün iken, vatandaşlarımız da yararlansın diye, bu köşeden soruyorum.
Sorular, zannedildiği gibi öyle “zor sorular” değil. En zor soru, muhtemelen birinci sorudur. Hemen başlayalım.
1. Bir ülkede siyasi iktidarı eline geçiren otorite, bu gücü kullanıp da, yolsuzluk ve hırsızlık yapabilir mi?
2. Rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlığın, şer’i hükümlere göre ceza olarak tam karşılığı nedir?
3. Ülkeyi yönetecek iktidarın belirlenmesi için yapılan seçimlerde, sandıklarda oy çalmanın cezası nedir?
4. Aynı şekilde, bu işte görevli olan kişilerin hileye başvurup, parti ve adam kayırmalarının ceza-i hükmü nedir?
5. Rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluğu suç sayan İslam Dini’nin, bunun kötülüklerini anlatmayan ve halkı bilgilendirmeyen görevli ve yetkililere karşı bakış açısı nasıldır?
6. İslam Dini’ni kullanıp ya da başka bir söylemle, bu dini istismar edip zenginleşmek caiz midir?
7. Laik düzende olmayıp da, İslam’ın “Muamelat Hükümleri” uygulansaydı, bizim ülkemizde bu suçları işleyenlere ne gibi ceza verilebilirdi?
8. İslam Dini’nde “İsraf”ın haram olduğu bilindiğine göre, bunu “Ulema” denilen Din Bilginleri yaparsa, yapanın cezasında bir artış olur mu?
9. “Din hizmetleri için” diyerek, mabet önlerinde yardım toplanması caiz midir?
10. Kamu otoritesi, bütün kamu yatırımlarına ödenek ayırırken, dini mabetlerin yapım, bakım ve onarımlarının halka yaptırılması doğru mudur?
11. Bir Kamu görevlisinin, devletin malını ve parasını, kendisinin ya da babasının malı gibi hoyratça harcaması caiz midir?
11. Mabetlerde siyasi propaganda yapılması ve yetkililerin buna izin vermesi caiz midir?
12. Bir kişinin Cenaze Namazı’nın Diyanet İşleri Başkanı tarafından kıldırılması, onun günahlarını ortadan kaldırır ya da hafifletir mi?
13. Cenaze törenlerinin bir gösteriye dönüşmesi ve cenazenin alayişle kaldırılması, ölünün günahlarını hafifletir mi?
14. İslam Dini’nde, Müslümanların “Günah İşleme Özgürlüğü” var mıdır?
15. Bir kimse, beğendiği ya da hayranlık duyduğu bir kimseyi “Allah’la eş tutarsa”, daha sonra pişmanlığı ve tövbesi kabul olur mu?
16. Birilerinin çıkıp da; ”Ülkede Dar-ül Harp Var.” diyerek, devletin ve milletin malına karşı hırsızlık ve talan yapması caiz midir?
17. “Zina“ etmenin İslam’ın büyük günahlarından olduğu bilindiği halde, kamu otoritesinin buna göz yumması caiz midir?
18. Dindar görünen kimilerinin, sıkça başvurduğu “Muta Nikahı” nın, İslam Dini’nde yeri var mıdır?
19. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in, meydanlarda siyasi araç olarak kullanılması caiz midir?
20. Hırsızlık ve yolsuzluk yapanları yakalayanlarla, onları cezalandıran kamu görevlilerini cezalandırmak caiz midir?
21. Masum insanlara iftira edip onlara zulmetmenin, İslam Dini’nde karşılığı nedir?
22. Din İşleriyle görevli devlet organlarının, öteki ticari şirketler gibi Hac ve Umre yaptırıp, para kazanması caiz midir?
23. Mesela, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in para ile satılması yerine, yine paralı ancak “Hediye” olarak dağıtılmasında olduğu gibi, Namaz kıldıran Din Görevlileri’nin de, “Maaş” yerine bir fondan yapılacak ödemelerle maişetlendirilmesi doğru olmaz mı?
24. Müşriklerle, Münafıklara biat etmek caiz midir?
Değerli okuyucularım, Alın size tam iki düzine soru. Daha pek çok soru var, ama şimdilik bunların cevabını alalım. Eğer alabilirsek tabii…