Diyanet İşleri Başkanı, tepkiler üzerine milyonluk Mercedes arabasını, “İbret-i alem” için iade etmişti. Kendisine, şimdi daha pahalısı alınmış. “İbret-i alem” için, “tepe tepe” kullansın.
Muhterem’in, önce “Soyadı” başına dert oldu. Diyanet İşleri Teşkilatı’nda ne aksaklık görülse, Başkan için “Görmüyor” diyorlar.
Eee, biraz da haklılar tabii. Bu teşkilatta öyle şeyler oluyor ki, vaktiyle görülen ve önlenenler, şimdi gerçekten görülmüyor. Alınması gereken tedbirler alınmıyor, yapılması gerekenler yapılmıyor.
Öncelikle, memlekette “Rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluklar” almış başını giderken, bu teşkilatın gıkı bile çıkmıyor.
Yüce dinimizin “haram” kıldığı bu gibi eylemleri yapanların uyarılması ve toplumun bilinçlendirilmesi için Diyanet, kılını bile kıpırdatmıyor.
17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonları’ndan hemen önce hazırlattığı ve Camilerde okutmak istediği hutbeyi, operasyondan hemen sonra kaldırıyor ve okutmuyor. Oysa, tam zamanı ve tam zemini olduğu halde, bu hatayı yapıyor.
O yetmiyormuş gibi, daha sonra da bu konuda, Camilerimizde hiçbir hutbeye ve vaaza tanık olamıyoruz.
Tanık olamadığımız gibi, Şer’i hükümlere göre hareket etmesi gereken ve vatandaşlar arasında tarafsız davranması beklenen bu teşkilat, iktidar partisinin bir organı gibi çalışıyor.
İktidar partisinin, Camilerimizi bir siyaset meydanı gibi kullanmasına göz yumuyor. Yani, Başkan onu da görmüyor.
MAKAM ARABASI ŞAŞIRTTI !
Diyanet İşleri Başkanı’nın, bu göreve gelir gelmez kendisine tahsis edilen ve pırl pırıl olan lojmanını yeniden 400 bin liraya restore ettirmesi ve içine bir de jakuzi koydurması büyük tepki alırken, bir de makam arabası olayı ortaya çıktı. Başkan geçen ay, bir milyon 6 bin liraya kendisine Mercedes marka yeni bir makam aracı aldırdı.
Tepki alınca, “Aracı, Diyanet Vakfı aldı” dediler. Cami önlerinde yardım toplayan Vakfın böyle bir harcama yapması tepki alınca, “Devletin bütçesinden alındı” dediler.
Halk, “Fark etmez.” dedi ve tepkiler devam etti. Bunun üzerine Başkan, “İbret-i alem için arabayı iade edeceğim.” dedi.
“İbre-i alem” sözcüğü çok dikkat çekti. Ve kimi vatandaşlar, “Saray yaptıranlara ibret olsun, demek istedi.” diye düşündüler ve konuştular.
Bu sözcük, hala tartışılıyor. O, tartışıla dursun Cumhurbaşkanı talimat vererek, bu defa Başkana bir üst model yine Mercedes araba aldırmış. Tam, bir milyon 187 bin liraya.
Öyle sanıyorum ki, Başkan yan cebini gösterip, muhtemelen “İstemem” diyebilmiştir. Ancak, emir büyük yerden geldiği için şimdi “İbret-i alem” için bu arabaya binecek ve “İbret-i alem” için dolaşacaktır.
Bu konularda sohbet ettiğim vatandaşlar, “Başkana, bu araba yetmez. Cumhurbaşkanı gibi bir de uçak alınsın.” diyorlar. İroni mi, gerçek mi pek anlayamadım.
Önce Başkana, daha sonra da Vatana, Millete hayırlı olsun.
