|
||
Listelerde Koltuk Kapmaca! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Otobüse ilk binen, istediği koltuğa oturur. Parti Başkanı’nı yıkayıp yağlayansa, listenin önlerine oturur. Sadece kendi çıkarını gözeten insanların yöneteceği bir Türkiye’yi, biraz düşünün bakalım. Seçimler, kapıda sayılır. Beklenen aday listeleri nihayet açıklandı. Cumhuriyet Halk Partisi, kimi yerlerde ön yoklama yapmasına rağmen, yine de Genel Başkanın dediği oldu. Öteki partilerde ise, listeleri tamamen Genel Başkanlar hazırladılar. Yandaş ve yalakaların, liste oluşumuna mutlaka etkisi oldu. Oldu, ama son sözleri hep Genel Başkanlar söyledi. Bu seçimde de, diğer seçimlerde olduğu liste sürprizleri oldu. Kimi adaylarla, halen vekillik yapanlar listelere girmeyi garanti bilirken, liste dışında kaldılar. Demek ki, Başkanlarının gözüne girememişler. Ya da, iyiden iyiye gammazlanmışlar. Onların, küsüp darılmak yerine, “Acaba, ben nerede yanlış yaptım?” demeleri gerekiyor. Bu seçimde de bir kere daha görüldü ki, aday olmak ve seçilmek isteyenlerin belki de tamamı, bütün bu mücadeleyi hizmet için değil, bir koltuk için yaptılar. Onlar her ne kadar, “Koltuk olmadan, hizmet olmaz.” deseler de, bu lafı milletin külahına anlatsınlar. Kendilerine ödenecek maaşlar, mesela asgari ücret düzeyinde olsa, bu işe talip olurlar mıydı? O yüksek maaşlardan başka, çeşitli avantalar ve ayrıcalıklar olmasa, acaba bu işe talip olurlar mıydı? Bir gün bile sigortalı olmayanlar, 4 yıl sonra en yüksek perdeden emekli olamasalar, acaba bu işe talip olurlar mıydı? “Hayır, biz bunların hiçbirini istemiyoruz” desinler ve ilk Meclis toplantısında bu haklardan vazgeçsinler de görelim, bakalım. Böyle bir durumu, rüyada bile göremezsiniz. GELELİM, ADAY LİSTELERİNE Değerli okuyucularım, artık olanlar oldu ve listeler kesinleşti. 31 siyasi parti bu seçime girerken, Meclisteki 4 parti özellikle halkımızın ilgisini çekti. Adalet ve Kalkınma Partisi, eski vekillerin % 60’ını kapının önüne koydu. Üç dönem şartından başka, listeye girmeyi bekleyen vekillerin çoğu hava aldılar. Bu partide hiç kuşkusuz ki, listeleri Başbakan ve Parti Başkanı Davutoğlu değil, yine Tayyip Bey yaptı. Tayyip Bey’in damadı bile, artık Milletvekili olacak. AKP’nin listesine bakınca, iki kişinin dışlanmasına sevindim. Biri, Cumhuriyeti, Osmanlı döneminin reklam arasına benzeten ve İsmet İnönü’ne “Kahpe” diyen Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu’nun dışlanması, diğeri ise bizim Tekirdağ Milletvekili Özlem Yemişçi’nin listeye alınmamasıydı. Bu köşeyi izleyen okuyucularımın hatırlayacağı üzere, bundan bir ay kadar önce, Özlem Yemişçi’nin İlimize hiçbir hizmetinin dokunmadığını ve bu vekilin sadece kendisi için çalıştığını ve ticaret yaptığını yazmıştım. O Gazetenin birer nüshası hem partinin il Başkanlığına, hem de Genel Merkeze gitmişti. Parti yetkilileri, gazeteyi aldıklarını ve yazdıklarıma hak verdiklerini söylediler. Demek ki, parti yöneticileri de benim gibi düşünüyor ve bu vekilin durumunu biliyorlarmış. Listelerde dikkati çeken başka bir durum da, 4 rüşvetçi Bakanı aklayan Soruşturma Komisyonu üyelerinden hiç birinin, listeye alınmamış olması. Bunu da Ahmet Davutoğlu’nun kotardığı söyleniyor. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Mustafa Yel’in ise, listenin başına konması pek doğru olmuş. Tekirdağ doğumlu bu çalışkan bürokratın, seçildiğinde de İlimiz için çok faydalı işler yapacağını, peşinen söyleyebilirim. C.H.P DEN, NE HABER ? Ana Muhalefet Partisi, kimi adaylarını ön seçimle belirlese bile, Genel Başkanın belirlediği adaylar, kamu oyunu tatmin etmedi. Mesela; Partinin gözde vekillerinden Umut Oran, Atilla Kart ve Ali Özgündüz’ün listeye alınmaması, herkes gibi beni de şaşırttı. Bu üç vekil de, iktidara karşı en iyi muhalefet yapan kimselerdi. Kılıçdaroğlu’na, acaba neden yaranamadılar? Kamer Genç’in dışlanmasını ise, anlamak mümkün değil. Kamer Genç, tek başına Muhalefet Partisi demektir. Onun gibi muhalefet yapan, gözü pek bir vekil bu Mecliste var mı acaba? Kılıçdaroğlu’nu anlamak mümkün değil. Kürtçü Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun yine liste başına konması, benim gibi birçok kimseyi şaşırttı. Hüseyin Aygün evine gönderilirken, Tanrıkulu’nun bu Mecliste işi ne? Bu ülkenin ve milletin, artık bu iktidardan kurtulması için oy’umu elbette Ana Muhalefet Partisine, yani CHP’ye vermek istiyorum. Ancak biliniz ki, gönül huzuru ile değil. M.H.P VE VATAN PARTİSİ’NDE DURUM Milliyetçi Hareket Partisi’nde her şey, Devlet Bahçeli’nin iki dudağının arasında. Parti, bu defa da Meclisi girerse, ülkücüler evlerinde yine tutsak demektir. Bu 4 yıl içinde hiç, ama hiçbir varlık gösteremeyen Bülent Belen’in, Tekirdağ’dan yine listenin başına konması, çok yanlış olmuş. Hakan Özgül’e büyük haksızlık yapılmış. MHP, eğer Tekirdağ’dan iki vekil çıkarırsa, bu başarı tamamen Hakan Özgül’e ait olur. AKP kazanıp da yeniden iktidar olursa, kuşkunuz olmasın ki, MHP ona yine stepne demektir. Tek başına iktidar olamazsa, bir AKP-MHP Koalisyonu mutlaka olabilir kanaatindeyim. Bahçeli’nin, esip gürlediğine bakmayın siz. Alparslan Türkeş’in izinde gitmiyor. Kabuk değiştiren Vatan Partisi, en kuvvetli aday kadrosuna sahip. Yıllarca devletin içinde önemli görevler yapmış, yani devleti yönetmiş kimseler Vatan Partisi’nin listesinde. Ancak, işin ciddiyetini, önemini, ülkenin ve halkın geleceğini ve bu zilletten nasıl kurtulacağımızı, daha doğrusu bu iktidarın artık Vatan Partisi gibi bir kadroya emanet edilmesi gerektiğini, bu millete acaba nasıl anlatmalı? BAĞIMSIZ ADAYLAR KOMEDYASI Bu seçimdeki bağımsız aday çokluğu, şimdiye kadar hiçbir seçimde görülmedi. Geçmişte kimi örnekleri olsa da, bağımsız aday olup da seçim kazanmak çok zor. Bu kişilerin amacı, Meclise aday olduklarını zaman içinde kullanıp, kendilerine bir paye biçmek. Listelerin dibinde olup da, seçim kazanamayanların amacı da aynı. Partileri iktidar olduğu takdirde, devlet katında bir koltuk kapmak ya da iktidarın ayrıcalıklarından yararlanmak. 1991 seçimlerinde, DYP’den aday olup da kazanamayanlardan çok çekmiştim. Çünkü, o seçimde DYP’nin SHP ile koalisyon yapmasından sonra, seçim kazanamayan bu adaylar tanıtım belgelerini alıp Milli Eğitim’e gelmişler ve hep kendilerine kanunsuz yollarla ayrıcalık yapmamı istemişlerdi. Ancak, bekledikleri ayrıcalığı görememişlerdi. BU SEÇİMİN SONUCU NE OLABİLİR? Kesin bir tahmin yapmak, horozun erken ötmesi gibi olur. Ancak, halkın temennisi, bu seçimle birlikte bu iktidardan kurtulmak. Seçim anketlerinin çoğu, parayı bastıranın isteğine göre hazırlandığı için, şimdilik ortalık karışık. Ortada görünen en önemli sorun, seçim güvenliği. Muhalefet partileri, sandıklarda gerekli tedbirleri aldıkları ve hilesiz bir seçim yapıldığı takdirde, bu iktidarın gideceği kesin. “Muhalefet partileri, bunu yapabilir mi?” derseniz, ben de; “Güldürmeyin beni.” derim. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.