|
||
Karayolları Saray a Zulmediyor! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Alınan bilgilere göre, Su ve Kanalizasyon borularının, ana caddelere döşenmesini engelliyormuş. Yani, Karayollarına ait olan İstanbul Caddesi, Çerkezköy Caddesi, Çarşı Caddesi ve devamıyla, Gürsel Paşa Caddesi ve Vize Caddesi’nin kazılmasına karşı çıkıyormuş. Bilindiği gibi, Belediyenin önemli hizmetlerinden olan Su ve Kanalizasyon Projelerinin uygulanmasına, kış şartlarına rağmen yüklenici firmalar tarafından devam ediliyor. Sokaklar, kepçelerle kazılıyor ve kısa sürede borular döşenip, kapatılıyor. Sokaklar tamam da, Caddelere çıkılamıyor. Çünkü, Karayolları “Caddeler, benim mülkiyetimde ve denetimimde” der gibi, “Buraları kazamazsın ve borunu filan döşeyemezsin.” demek istiyor. Yani, bu işin ikmaline izin vermiyor. “İzinsiz yaparsan, ceza keserim.” diyor. Kime diyor? Belediyeye ya da onun adına iş yapan yüklenici firmaya. Daha doğrusu, cezayı Saray halkına kesmek istiyor. CADDELERDEN, SU VE KANALİZASYON GEÇMEYECEK Mİ? Elbette geçecek. Belediye, iktidarın elinde olsaydı, zaten bu iş çoktan bitmişti. CHP’de olduğu için, bu partiye oy veren Saray halkını şimdi cezalandırmak istiyor. Bildiğiniz gibi aynı Karayolları, yine aynı düşünceyle Kapaklı-Saray Otoyolu’nu kasten yapmadı ya da yapar gibi görünüp, bir türlü tamamlamadı. Bu yolu kullanan yöre halkı, sadece zamandan kaybetmedi, araçları ciddi biçimde zarar gördü. Çile, devam ediyor. Değerli okuyucularım, bu işlerde sadece iktidarı kusurlu görmemek lazım. O, elindeki silahı kullanıp, bu halkı avlayarak oyunu almak istiyor. Alamayınca da, halka zulmediyor. Peki, muhalif partilerin vekilleri nerede? Bu sütunlarda, daha önce de yazmıştım. CHP’nin Tekirdağ’da 3 Vekili var. Var ama, Candan Yüceer’den başkaları, ortalıkta hiç görünmüyor. Nerede Emre Köprülü? Vekilliği, hem dedesinden, hem de babasından miras gibi gören Faik Öztrak nerede? Bir kere olsun Meclis kürsüsüne çıkıp da, sorumlulara bir soru sordular mı? Bir kere olsun Karayollarını arayıp, “Bu iş, ne zaman bitecek? Ya da “Bu yolu, neden yapmıyorsunuz?” dediler mi? Hayır. Bu iki vekil de ne yazık ki, partilerinin listeleri başında. Tekrar seçilmeyi garantili görüyorlar. Bu iktidardan kurtulmak için, CHP’yi desteklemek lazım. Ancak, CHP’nin “hazırcı ve işe yaramayan” bu vekillerinden kurtulmak için de bir şeyler yapmak lazım. Tercih sistemi olsaydı, bu kişilerin üstü çoktan çizilmişti. Aynı yakınmalar, MHP’li vekil için de geçerli. O kişiyi, zaten tanıyan yok. Çünkü, hiçbir iş üretmiyor. Yani, kendisinden başka hiç kimseye faydası yok. Belediyeye önerimiz, seçime 2 ay kaldı. Bu süre içinde bu caddeler kazılmalı ve borular döşenmelidir. Kazılacak yerler, araç trafiğine engel olmayacak biçimde planlı bir şekilde kazılmalı ve düzgün biçimde kapatılmalıdır. Buna rağmen, Karayolları gelsin de cezayı kessin bakalım. *** Camii’nin Altında, Kadınlar Hamamı ! Bu iktidar, halkın kanalını ve suyunu engellerken, Cami altlarına hamam yapmaya ya da yapanlara izin vermeye başlamış Ankara’nın, güzide semtlerinden biri olan Çukurambar’da, yeni yapılan bir Caminin altına, bir de “Kadınlar Hamamı”yapılmış. Alt katında kadınlar cıs-çıpıldak yıkanırken, üst katında erkekler namaz kılacak. Namaz, her yerde kılınır. Dünyanın he yeri mabet’tir. Öyledir, ama başka yer yokmuş gibi, Caminin altına Kadınlar Hamamı yapmak, pek de doğru olmamış. Hele bu iktidar döneminde. CHP bunu yapsaydı, zinhar “kafir” ilan ederlerdi. 16 Adamız, Gitti! Geçen hafta yayınlanan yazımda, “16 Adamız Gitti, Gider” demiştim. Şimdi, anlaşıldı ki, gitmişler. Hatırlayalım, Lozan Anlaşması ile Türkiye’ye bırakılan bu adalar, bu iktidar dönemine kadar bizim malımızdı. Yunanlılar, Muğla, İzmir ve Aydın illeri sınırları içinde kalan bu adaları, bu iktidar döneminde peyderpey işgal ettiler. Hem de burnumuzun dibinde, gözümüzün içine baka baka bunu yaptılar. İşgalden sonra, askeri tesislerini kurdular ve bayraklarını çektiler. Devlet adamları da zaman zaman gelip, burada boy gösterdiler ve resim çektirdiler. Ülkeyi yönetmekle, daha doğrusu bu vatan topraklarını korumakla görevli olan bu iktidar ise, bütün bu olup bitenleri sadece seyretti. Muhalefet mi? Onlar zaten uyumaya devam ediyorlar. Olay ortaya çıktıktan sonra boş yere estiler, gürlediler. Ancak, adalar elimizden gitti. Neden mi? Uluslararası hukuka göre, bu ilgisizlik ve teslimiyet yüzünden, bu adaları hukuken artık geri almak mümkün değilmiş. Ancak, savaşırsak alabilirmişiz. Değerli okuyucularım, bu adaları biz bir İstiklal Savaşı kazanarak aldık. 90 sene sonra, adamlar tek kurşun atmadan, hatta masaya bile oturmadan bizim toprağımızı, bizim elimizden aldılar. Yakın bir gelecekte bu millet bunun hesabını, hem de en ağır biçimde sormazsa, bu millet her zillete layıktır. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.