Moved Permanently

       AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu, girdiği Mecliste yararlı hiçbir iş yapamayınca, önce “Cumhuriyet”e çattı. “Cumhuriyet, Osmanlı’nın reklam arasıdır.” dedi. Yani, “Reklamın bittiği anda esas film yeniden başlayacak,  Osmanlı geri dönecek” demek istedi.

      Çünkü, partisi ve liderleri de öyle düşünüyor ve öyle istiyorlardı. Ama, Babuşçu bu sözü, liderleri istediği için değil, “Ben de varım. Seçim yaklaştı, beni yine listeye koymayı unutmayın. Milletvekilliğini sevdim. Bu sayede zengin oldum.” demek istiyor. Böyle söyleyemeyince, önce Cumhuriyete çattı. Yetmedi, şimdi de  İsmet Paşa’ya çattı.

     Cumhuriyet için söylediği de küçümsenemezdi, ancak onun ağzından söylenmesi, ciddiye alınacak bir söz değildi. O, bu sözün altında kalacağını bildiği için, yeni bir çıkış yapması lazımdı.

    İki ayyaş’tan(!) biri olan İsmet İnönü’yü gözüne kestirdi ve Cumhuriyet’in kurucusu  Büyük Atatürk’ün en yakın arkadaşına, bu “iğrenç” sözü söyledi.

     Değerli okuyucularım; Her şeyden önce genç bir bayanın, ağzına “kahpe” sözcüğünü nasıl yakıştırdığını hala anlayamadım.

     Böyle bir sözü, İsmet İnönü için söylemiş olmasını ise, rüyada görsem hayra yormazdım.

      Bu bayanın evinde, bir “Sözlük” de mi yok? Yoksa, bir yerde bulup, bakamaz mıydı? Daha da önemlisi, anlamını bilmediği ancak pek kötü anlama gelebilecek sözleri, bir bayan olarak nasıl söyleyebiliyordu?

                                BU SÖZÜ SÖYLEMESİNİN, ÖTEKİ SEBEBİ

      Edinilen bilgilere göre, Babuşçu’nun babası Harp Okulu öğrencisiyken, 1963 yılında eski Harp Okulu Komutanı Talat Aydemir, o dönemin Başbakanı İsmet İnönü’ye karşı darbe yapmak istemişti.

     Başarılı olamayınca, Bizans dostu Kahpe İnönü(!), Talat Aydemir’i idam ettirirken, babasını da okuldan attırmış.

                                               GEÇMİŞTEN BİR ÖRNEK

     1961 seçiminden hemen sonraydı. Bir Zonguldak Milletvekili, Balıkesir’de bir içkili lokantada subay eşleri için uygunsuz sözler söylemişti.

     Milletvekili, ertesi günü toplanan Meclisten hemen çıkarıldı. Mahkemeye gönderildi ve 4 yıl hapis cezası aldı.

     İçkili iken söylediği bu sözler için hayatı karardı ve hapisteyken öldü.

    Bu olayı hatırlayınca, Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu için -muhalefet partileri dahil- Meclisin kılını kıpırdatmamasını, halkın girdiği derin uykudansa hala uyanmamış olmasını, bir türlü anlamıyorum.

                                              SEÇTİĞİ YOL YANLIŞ !

       Bu bayan Milletvekili, Cumhuriyet’i reklam arasına benzetirken adını duyurmuş, ancak pek kötü duyurmuştu. Çünkü, bunu söylerken  kendi foyasını meydana çıkarmıştı.        

       Meclisteki görevine gitmek yerine, Balıkesir’de seracılık yapıyor, ürettiği çiçekleri AKP’li İstanbul Belediyesi’ne pazarlıyordu.

    Güçlü bir pazarı vardı ve çok kazanıyordu. Maksadı, sesini ve varlığını partisinin seçicilerine duyurup, yeniden aday olabilmekti.

    Anlaşıldı ki, bu çıkışı yeterli olmamış, yeni bir çıkış yapması gerekiyordu. İşte, İsmet Paşa’ya o sözü söyleyerek, şimdi göze girdiğini sanıyor.

    Şimdi, İsmet Paşa’nın kızı ya da torunları çıkıp da, “O sözü, aynen size iade ediyoruz.” deseler, acaba ne cevap verecek? O sözü kabullenebilecek mi?

     Gerçi, “Pişmanım, özür dilerim.” dese de, birileri çıkıp onun için benzeri sözleri söylese, daha sonra da kendisinden özür dilese, kabul edebilecek mi?

     Tülay Babuşçu, bu sözü söylemekle, eğitim çağındaki gençlere de çok kötü bir örnek oldu. Bu yazıyı kaleme almadan bir gün önce sokaktaki gençler birbirlerine “Kahpe” diyorlardı.

     Ayıpladım ve birbirlerine neden bu şekilde hitap ettiklerini sordum. Güldüler ve cevapları kısa oldu. “Koskoca Milletvekili, hem de bir bayan böyle diyor. Kusuru neden bizde arıyorsunuz?”

     İnanır mısınız, cevap vermekte zorlandım.

                                                             ***

          Süt Üreticileri Birliği’nin Açıklaması

     Geçtiğimiz hafta, bu sütunlarda yayınlanan “Süt Üreticileri Birliği’ne Bir Çift Sözüm Var” başlıklı yazı üzerine, Birliğin Ankara’daki Genel Merkezi’nden aradılar.

      Genel Başkan Danışmanı Ahmet Tüfekçi, pek de nazik bir üslupla yaptığı açıklamada; Birliğin Türkiye genelindeki bütün süt üreticilerini bünyesinde topladığını, sadece kendi haklarını korumak için çalışmadıklarını, toplumun faydasına olan çok ve farklı işler de yaptıklarını ve bir Sivil Toplum Kuruluşu olduklarını anlattı.

     Örnek bir kuruluş olduklarını da ifade eden Tüfekçi, Türkiye’nin her tarafına yayılmış olan Şubelerinin, halkın ilgisine ve bilgisine açık olduğunu söyledikten sonra, her geçen gün daha da güçlendiklerini belirtti.

     Biz de, biraz daha yakından tanıdığımız böyle bir kuruluşa takdirle, başarı dileklerimizi iletiyoruz.