ads
DOLAR 36.24 ₺
EURO 38.10 ₺
STERLIN 45.69 ₺
G.ALTIN 3,376.22 ₺
Ç.ALTIN 5,619.13 ₺
BİLEZİK 3,134.34 ₺
BTC 96,390.52 $
ETH 2,672.38 $
BİST 9,877.59

Solculuk halk iradesine dayanıyor

Yayınlama: 18 Şubat 2015 Çarşamba 23:01 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Solculuk halk iradesine dayanıyor

Solculuk halk iradesine dayanan cumhuriyet siyasetidir. Çünkü sol, Türkiye koşullarında, “Cumhuriyeti yaratan halk iradesi” kavramı çerçevesinde tanımlanabilir.
Solculuktan bahsedip aslında sol ideolojiden haberdar olmayan kişilerin sayısı da çok. Türk halkının iradesi, bu iradenin kurduğu Cumhuriyet ve bu Cumhuriyet’in izlediği siyaset emperyalizme karşı mücadele koşullarında var olduğu için Türkiye’de solun böylesi bir tanımını yapmak mümkündür. Evrensel düzlemde de solun tanımı antiemperyalist ve halkçı siyaset üzerinden yapılmaktadır.

Toplumsal adaletten yana olmanın kısaca adı solculuk. Bunun Kemalizm’deki karşılığı
Halkçılıktır. Adını ne koyarsanız koyun, her toplum kendi rejimini oluşturur. Yetmişli yıllarda ne sağ, ne sol her ikisi de halktan destek bulamadığı için, başarılı olamadılar.
Bunun dışında, siyasetin ve çıkar gruplarının ihtiyaçlarına göre bir takım tanımlar yapılmaktadır. Ama iş Türkiye’deki sağ-sol mücadelesini açıklamaya gelince bu tanım geçerlidir. Halk iradesine dayalı cumhuriyet siyaseti tanımının çizdiği çerçeve içindedir.

Gerçek sol hiç bir zaman Atatürk'e karşı çıkmamıştır ve her zaman Atatürk'ün ilkelerini benimsenmiş ve sahiplenmiştir. Solun içinde çıkan bir kaç marjinal grupların haricinde sol her zaman Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkmıştır. Solcuların Atatürkçü olması bir takım çıkarcı grupları rahatsız etmiş ve bu gruplar en basit ve karalama ile solcuları

Atatürk'e hep düşman olarak lens etmişlerdir. 
Sol Cumhuriyet’in kurucu iradesinde yer alır ve her koşulda Cumhuriyet’i savunur. Sağ, iktidarda olduğu zamanlarda dahi Cumhuriyet muhalifidir.

ÇAKMA SOLCU
Solcunun ve solculuğun da çakması mı olurmuş? Evet oluyormuş. Çünkü çakma solcuların solculukla alakaları hiç bir zaman olmamıştır ve olmayacak. Onlar için sadece menfaatler söz konusudur. Rüzgar hangi yöne eserse onlar o yöne doğru giderler. Ayrıca çakma solcular omurgasızdır, ilkesizdir. 
Solcunun çakması! Sahtesi yani, taklidi… Çakma solcu çıkarcı ve menfaatçidir. Bu gibi çıkarcılar yalnız solcularda yoktur. Sağcıların yanı sıra dincilerde de vardı. Bunların tek amacı kendi çıkarlarıdır. Çıkarları nerde ise onlar oradadır. 

Devrimcinin çakması demiyorum! 
Devrimcinin çakması olmaz. Çünkü devrimci, düşüncelerini yaşamında uygulayan, özü-sözü bir, olduğu gibi görünen-göründüğü gibi olan kişidir. 

Her nesnenin sahtesini, taklidini üreten toplumsal sistemimiz, kültürümüz; solcunun da çakmasını ortaya çıkarmakta son derece üretken bir hal almıştır. 
Türkiye topraklarında hayata gözlerini açan insanlar, doğumundan sonra genellikle sağ-muhafazakâr bir toplumsal kültürle tanışır. Aile eğitiminde bu kültürle yetişir, ilköğretim ve ortaöğretimde bu kültüre uygun eğitim alır. Bu kültür Müslümanlığın Sünni-Hanefi yorumuna dayanan bir kültürdür. 

Sorgulamayan, araştırmayan, itaat eden bir kültür. Eğitim alma şansı olmayan insanlar topluma bu bakış açısıyla karışırlar. 
Toplumsal seleksiyonu başarıyla geçen ve eğitimin almak için adım atan kişi zihin dünyası bomboş bile olsa, eğer metropol bir şehirde birikimli hocaların tedrisinden geçerse,

öğrencilik yıllarında gençlik hareketleriyle tanışırsa, tiyatroya, sinemaya, panellere, konferanslara, toplantılara katılırsa, okuma alışkanlığı kazanıp kendini yetiştirirse, hayatı tanıma ve yorumlama şansı olur. 

Türkiye'nin değişik illerinde eğitim alabilmek için bir yerlere kapağı atmış ve yukarıda saydığım hiçbir etkinliğe katılma şansı olmamış, sosyal etkinlik diye dövüş sporlarıyla uğraşmış, felsefe ve sosyolojinin kıyısından kenarından geçmemiş, hiç kız/erkek arkadaşı olmamış, üniversiteye girdiği zihinsel yapıyla hatta daha da gericileşerek mezun olup toplumsal hayata katılırsa, bu kişinin toplumsal değişime hiçbir katkısı olamaz. Aksine toplumsal sistemin yeniden üretilmesine katkıda bulunan bir bireye dönüşür. Alışkanlıkları, yaşam tarzı, alışılagelmiş aile ilişkileri devam eder. 

Gözümüzden nasıl kaçtığını anlamadığımız bir kavram. Bunun için kendimizi hiç affetmeyeceğiz. Normal bir hayatta solcu diyip geçmek gerekir ama piyasayı doldurmuş çakma solcular yüzünden bu kavrama ve terime ihtiyaç duymaya başladık. Çakma olmayan solcuya gerçek solcu denir.

Gerçek solcuları oldum olası çok sevmişimdir. Oturur bir konuyu tartışabilirsin, bir noktaya varabilirsin. Kimse kırıcı olmaz. Gerçek solculuk farklıdır, içi boş Kemalistliğe benzemez. Hoş Atatürk içinde bana göre müslüman solcu demek mümkün. Zira Atatürk'ü temsil ettiğini düşünen bugünün materyalist güruhunun milliyetçilik dışında tahammül edilir bir tarafı yok.

SOL KAVRAMIN KÖKENİ
Sol kavramının kökeni ve gelişimi CHP'nin sol bir parti olup olmadığı bir takım araştırmalar sonucunda CHP'nin sol ideolojisi ile bağlantılı, insan hakları, hoşgörü ve evrensel hak hukuk çerçevesinde aynı düşünceleri paylaşmanın içinde olmaları bir yakınlığın göstergesidir. Bu şunu gösteriyor ki, sonuç itibariyle hak, hukuk ve eşitlik fikrini benimseyenlerin ve mağdurun yanında yer alan anlayıştır.
Türkiye’deki yaygın kanıya göre CHP sol bir partidir ve bu ortalama insana da böyle belletilmiştir. Bu, ülkenin siyasal sisteminin genel çerçevesinin ve bunu hazırlamış olan tarihsel geçmişin bir ürünüdür. Şüphesiz her kavram, bir ucu geçmişe bir ucu geleceğe açılan hareketli, diyalektik bir niteliğe sahiptir. Ancak, bu diyalektik hareketlilik ve değişim olgusu, kavramın özünde içermediği anlamlara getirilecek şekilde istismar edilmesini haklı göstermez.


 

İlk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4