301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
04 Şubat 2015 - Çarşamba 03:06 Bu haber 814 kez okundu
 
Cumhurbaşkanı Az Konuşsa Olmaz mı?
Köşe Yazıları Haberi


Cumhurbaşkanı’na, böyle bir sınırlama koymaya hiç kimsenin hakkı yok. Yok, ama her gün konuşan bir Cumhurbaşkanı’nın da, ülkeye faydası yok.Hatta, bölücü konuşmalarıyla çok kere zararı var.

Değerli okuyucularım, 2’nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nü, Başbakan iken tanıdım. Celal Bayar’dan itibaren bütün Cumhurbaşkanlarını ise, tanıyorum. O görevleri yaparken, onların halkla olan temaslarını, basın yayın organlarına çıkıp yaptıkları konuşmaları, hep yakından izledim.

 Mesela, Türkiye Cumhuriyeti’nin 3’ncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar, basının önüne pek çıkmazdı.  Başvekili Adnan Menderes ise, özellikle çıkıp konuşmaz, çeşitli vesilelerle basının sorduğu sorulara cevap verir, zorunlu olmadıkça basının karşısına o da çıkmazdı.

Çok iyi hatırlıyorum, o dönemde bugünkü gibi çeşitli salon toplantıları düzenlenmez ve Başbakan da gidip konuşmazdı.

4’ncü Cumhurbaşkanımız  Cemal Gürsel ise, zaten asker olduğu için hemen hiçbir toplantıya katılmaz ve basının önüne çıkıp konuşmazdı. Zorunlu hallerde basın toplantısı yapar, söylenecekleri söyledikten sonra, kendisine soru bile sorulmazdı.

5’nci Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın hitabeti, pek başarılı değildi. O da askerlikten geldiği için basının önüne fazlaca çıkmaz, basın toplantısı bile yapmazdı. Söylenmesi gerekli olanlar, Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu tarafından açıklanır ve gazetelerde haber yapılırdı.

6’ncı Cumhurbaşkanı da askerlikten gelmeydi.  Diğerlerinden farkı, o bir denizciydi. Fahri Korutürk de fazla konuşmayı sevmez, basın toplantısı filan düzenlemezdi. Onun döneminde, siyah beyaz televizyon yayına geçtiyse de, o televizyonu da kullanmazdı.

İlginçtir, 7’nci Cumhurbaşkanımız da askerdi. Ancak o seçimle değil, bu göreve darbeyle gelmişti. Kenan Evren, önce Devlet Başkanı, daha sonra da Anayasa oyalamasıyla Cumhurbaşkanı oldu.

Evren, konuşuyordu. Çünkü, yaptıkları darbenin haklılığını anlatmak zorundaydı. Yalnız radyo ve televizyonda değil, meydan toplantılarında da halka hitap ediyor ve sürekli darbeyi anlatıyordu. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, onun döneminde Başbakanlık yapan Turgut Özal, ona  konuşmak için zaten  hiç fırsat vermiyordu.

 Kenan Evren görevi bırakınca, Başbakanı Turgut Özal  8’nci Cumhurbaşkanı oldu. Özal, Başbakanlığından beri konuşmaya meraklıydı. Siyah-beyaz televizyonlar renkli televizyonlara dönüşüp, özel televizyonlar da çıkınca, Özal konuştukça konuştu.

Ne var ki, Turgut Özal konuşmalarında bölücü değil, birleştirici konuşuyordu. İki avucunu kenetleyip başının üstüne koyunca, hep birlik ve bütünlükten söz ediyordu. Zaten, seçime girerken de bütün eğilimleri birleştirmek maksadıyla çalışacağını söylemişti.

9’ncu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel, Özal’ın ölümüyle olağanüstü bir durumda Cumhurbaşkanı seçildi. Uzun yıllar Başbakanlık yapan Demirel’e, halk alışıktı. Demirel de bölücü değil, hep birleştirici davrandı. Ulu orta, hiç konuşmadı.

10’cu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ise, hepsinden sakindi. Basının karşısına, hemen hemen hiç çıkmadı. Basın toplantısı filan düzenlemedi. Salon toplantılarına katılmadı. Ama, hep birleştirici davrandı. Önemli günlerin dışında, basın yayın organlarının karşısına çıkmadı ve polemik de hiç yapmadı.

11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu iktidarın seçtiği Cumhurbaşkanı’ydı. Onun da, sık sık basının karşısına çıktığını ve salon toplantıları yapıp konuştuğunu pek görmedik. Kimi davetlerin dışında, tören ve toplantılara katılmayıp, bölücü konuşmalar yaptığına da tanık olmadık.

Olmadık, ama bağımsız ve tarafsız olması gerekirken, tarafsız kalmadı ve iktidarın yandaşı gibi davranıp, halkın o yönden takdirini kazanamadı.

Kendisinden önceki hiçbir Cumhurbaşkanı, Çankaya’ya israfı sokmadığı halde, Abdullah Gül Çankaya’da israfın katmerlisini yaptı. Köşk harcamaları ve sürekli dış gezileri sebebiyle, çok masraflı bir Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti.

O kadar ki, bu görevden ayrılalı 5 aydan fazla bir süre geçtiği halde, İstanbul’daki Huber Köşkü’nden hala çıkmadı. 40’ın üzerinde personel, bir o kadar Koruma Polisi, 18 Mercedesmakam arabası ve kullandığı diğer imkanlarla, bütçeden oluk gibi paraları harcamaya devam ediyor.

 GELELİM, 12’NCİ CUMHURBAŞKANI’NA

 12’nci Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, geride kalan hepsini mumla arattı. Bir değil, iki sebeple arattı.

Birincisi, yaptırdığı Saray’la israfın hudutlarını iyice aştı. 40 milyon vatandaşımız yoksulluk sınırında yaşarken, millete hizmet için toplanan vergileri lüks ve şatafata harcadı ve harcamaya devam ediyor.

Korunması ve kendisine hizmet edilmesi için kullandığı personelin ve hizmet araçlarının faturası ise, şimdiye kadar hiç görülmemiş boyutta ve ağırlıkta.

İsraf,hız kesmeden hemen her gün devam ediyor.

Öteki Cumhurbaşkanlarını aramamızın ikinci sebebi ise, artık tarafsız olması gereken Tayyip Bey’in, Başbakanlık’taki tavrını hiç bırakmaması. Zaten, Cumhurbaşkanı olarak değil, daha çok Başbakan gibi davranıyor ve konuşuyor. Hem de, hiç durmadan konuşuyor.

Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarına, fren koymak gibi bir yetkimiz yok. Onun da, konuşmaya pek tabii ki hakkı ve yetkisi var. Var, ama konuşmaları hiç de birleştirici değil, tam tersine hep bölücü, milleti sürekli kamplara ayrıştırıcı konuşmalar. Üstelik, öfkeli, sinirli, ağır ve kırıcı konuşmalar.

Oysa, Cumhurbaşkanı konuştuğu zaman millet keyifle ve dikkatle dinlemeli ve moral bulup, mutlu olmalıdır. Onu, öfkeli görenler de öfkeye kapılıyor ve halk onun gibi düşünen ve düşünmeyenler olarak ikiye bölünmüş oluyorlar. Bu durum, çok tehlikeli bir durumu ortaya koyuyor.

Tekraren ifade etmeliyim ki, Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına karışamayız. Ancak, bu küçük köşeden hatırlatmak isteriz ki, Sayın Cumhurbaşkanı konuşmalarını biraz seyrek yapsa, böylece kendisini özletse ve yaptığı konuşmalarda sadece yandaşlarını değil, bütün milleti kucaklasa, çok daha iyi olmaz mı?

Bizimkisi, sadece temenni. Yüzlerce danışmanı var. Acaba onlar bu konuda ne düşünüyor ve onunla neleri konuşuyorlar?

 

 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 07.05.2024
Bugün
13 - 18
Çarşamba
15 - 20
Perşembe
13 - 19
Tekirdağ

Güncelleme: 07.05.2024
İmsak
27 Şevval 1445
Sabah
04:13
Öğle
05:55
İkindi
13:12
Akşam
17:04
Yatsı
20:18
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
96
86
1
3
31
35
2
Fenerbahçe
89
89
1
5
28
34
3
Trabzonspor
58
61
13
4
18
35
4
Başakşehir
55
50
12
7
16
35
5
Beşiktaş
54
48
13
6
16
35
6
Kasımpasa
49
57
14
7
14
35
7
Alanyaspor
49
50
10
13
12
35
8
Rizespor
49
47
14
7
14
35
9
Sivasspor
48
42
11
12
12
35
10
Antalyaspor
45
39
11
12
11
34
11
A.Demirspor
44
50
11
14
10
35
12
Samsunspor
42
40
15
9
11
35
13
Kayserispor
41
41
13
11
11
35
14
Ankaragücü
39
43
12
15
8
35
15
Karagümrük
37
43
16
10
9
35
16
Konyaspor
36
34
14
12
8
34
17
Gaziantep FK
35
40
18
8
9
35
18
Hatayspor
34
39
15
13
7
35
19
Pendikspor
30
38
18
9
7
34
20
İstanbulspor
16
26
24
7
4
35
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı