Saray İlçe merkezinde, iki aydan beri hava kirliliği var. Geçen yıllarda da vardı, ancak bu yıl daha da yoğunlaştı. Belki farkında değiliz, ama soluduğumuz hava pek kirli. Sebebini anlatayım.
Meskun mahallerdeki hava kirlilikleri, genellikle kış mevsiminde görülür. O bölgede yoğun bir sanayi faaliyeti yoksa, havayı daha çok evlerin bacalarından çıkan dumanlar kirletir.
O halde, kirliliğin birinci sebebi soba ve kaloriferlerin yakılmasından oluşan dumanlardır. Başka bir söylemle, soba ve kaloriferlerin bacalarından çıkan gazlardır.
İşin kimyasal tarafına bakınca, soba ve kaloriferlerde yakılan kömürdeki kükürt elementi, yanma sırasında oksitlenerek kükürt dioksit denilen bir gaza dönüşür. İşte, havayı kirleten bu gazdır.
Kömürün iyi yakılmaması sonucu oluşan kükürt dioksit gazı ile birlikte meydana gelen duman gazlarının havaya saldığı karbonlu bileşikler, “İs, Kurum ve Kül” olarak insan sağlığının önüne dikilirler.
Bu gazların, kış mevsiminin rüzgarsız ve nemli günlerinde dağılamayıp, durağan bir hal alması, çevreyi olabildiğince kirletir.
İfadeler biraz bilimsel olsa da, gerçek aynen böyledir. Hava kirliliğinden kurtulmanın tek çaresi ise, bu durumu meydana getiren sebepleri ortadan kaldırmaktan ibarettir.
GÖREV, ÖNCELİKLE BELEDİYELERDE
Hava kirliliği, soba ve kaloriferlerde yakılan kömürden meydana geldiğine göre, önce satılan kömürlere bakmamız gerekiyor.
İlçemizde, açık ya da kapalı olarak satılan ya da sosyal yardımlaşma fonundan verilen kömürlerin çoğunun, kalite uygunluk belgesinin olmadığı söyleniyor.
Belediyenin, öncelikle bu kömürlerin tahlilini yaptırması gerekiyor. “Acaba yaptırıyor mu?” derseniz, şimdilik gören ve bilen yok.
Belediyenin ayrıca, açık yani torbalanmamış kömürü sattırmaması gerekiyor. “Bunu yaptırıyor mu?”derseniz, bunu da bilen ve gören yok. Hemşerilerimizden bir çoğu, kaloriferlerin çoğunda torbalanmamış ve denetlenmemiş açık kömür yakıldığını belirtiyorlar.
Sosyal yardım olarak verilen kömürlerin ise pek kalitesiz olduğu ve hiç denetlenmediği söyleniyor.
İş, kömürle bitmiyor ki. Kaloriferleri yakan ateşçilerin çoğunun, bu işe dair ehliyetlerinin olmadığı ve yakma işinin usulüne göre yapılmadığı ifade ediliyor.
Bütün bunlar olurken, siyah duman çıkaran bacaların, o yerdeki kömürün kalitesiyle, kazan ya da sobaların yakılması hakkında bir fikir verdiği bilinse de, buna da aldırış edilmediği söyleniyor.
O halde, bütün bunların öncelikle denetimsizlikten olduğu ve Belediyenin üstüne düşen görevi yapmadığından kaynaklandığı anlaşılıyor.
Sorumlu olan başka kurum ya da kuruluş varsa, onları da Belediyeden öğrenmek isteriz.
Kış Mevsimi’nin henüz ortasındayız. Tedbir almak zor olmadığı gibi, zamanı da geçmiş değil. Denetim, sadece gerekli denetimleri yapmak yetecektir.
Kömür İşletmeleri Kurumu Saray eski Bölge Müdürü değerli dostum Eyüp Hersek’e, bilimsel katkılarından ötürü Teşekkür ediyorum.
