5 Ocak günlü yazımda, 4 eski Bakan’ın aklanacaklarını(!), yediklerinin yanlarına kar kalacağını ve bugünün, onların bayramı olacağını yazmıştım. Bunu ben değil, herkes biliyordu.
Nitekim, öyle oldu. Sözüm ona, aklandılar. Göreceksiniz, Mecliste de aklanacaklar(!) Aksi halde, işin ucu Cumhurbaşkanı’nın oğluna dokunacak.
Değerli okuyucularım, bunun böyle olacağı, cezası af edilen bir Savcının verdiği ısmarlama “Takipsizlik Kararı”ndan zaten belliydi.
Şunu iyi bilelim ki, bu memlekette güvenilecek kimsemiz kalmadı. Beni en çok üzen ve endişelendiren, satılık medya organlarının çıkarları için bu derece küçülmesi, iktidara karşı vıcık vıcık yağ kaynatmasıdır.
İki gün önce, yandaş bütün gazetelerin arka sayfalarında, bu yolsuz Bakanlara arka çıkmak için verilen tam sayfa ilan, beni iyice şaşırttı.
Bir memlekette, medya organlarının bu duruma düşmesi, o memleketin geleceği için insana büyük endişe veriyor.
MECLİSTE DE, AYNI DURUM YAŞANACAK
Bu 4 Bakanın durumu, şimdi Mecliste de görüşülecek. Göreceksiniz, oylama gizli bile olsa, iktidar partisi bu kişileri aklayıp paklayacak. Bu kişiler mahkemeden kurtulacak.
53 AKP’lin aleyhte oy vereceği ise, hikaye. Asla böyle bir durum olmayacak ve firesiz beyaz oy verip, bu Bakanları aklayacaklar. Yani, Yüce Divan’a göndermeyecekler.
Benim esas merak ettiğim ise bu 4 kişi, bundan sonra insanların içine acaba nasıl çıkacaklar? Salı günü yapılan gurup toplantısına bile gelemediler. Ne kadar aklanmış gibi olsalar da, siyasi hayatları zaten bitti.
O paralar, onları bundan sonra nasıl mutlu edecek? Kendilerini, halka eşe dosta karşı nasıl haklı gösterebilecekler?
Bir sürü soru aklıma geliyor.
TUNCAY MATARACI ÖRNEĞİ ORTADA
Rize Milletvekili Tuncay Mataracı, 1978 yılında Gümrük Bakanı’ydı. Mataracı’yı yakından tanıyorum. Varlıklı ve dürüst bir insan olarak biliniyor.
Bakan olduktan sonra, etrafını çevirdiler. O da, layık olmayan bir çok kişiyi önemli görevlere getirdi.
Bu kişiler, yolsuz çıktılar. Mataracı, tek kuruşa bile tenezzül etmediği halde, etrafındakiler yanlış ve yolsuz işler yaptılar.
Yolsuzluklar basına yansıdı. Mataracı, maiyetine göz yummaktan suçlandı ve çok zor durumda kaldı.
Hükümet devrildi ve araya 2 yıla yakın bir süre girdi. Her şey örtüldü sanılırken, 12 Eylül darbesi oldu. Darbe yönetiminin ilk işi, Mataracı’yı tutuklatmak ve yargılatmak oldu.
Tuncay Mataracı, tam 36 yıla mahkum oldu. O yıllarda, cezalar bire-bir çekiliyordu. Yani, tam 36 yıl hapis yatması gerekiyordu.
Mataracı, 12 yıl Cezaevi’nde kaldı. 1991 yılında İnfaz Yasası’nda yapılan bir değişiklikle tahliye olabildi.
Mataracı’nın tek kusuru, yapılan yolsuzluklara göz yummasıydı. Kendisi hiçbir yolsuzluğa bulaşmamıştı.
Şimdi, bir o günlere, bir de bu günlere bakıyorum. Komisyon ve Meclis kararıyla aklandığını sanan bu 4 vekile hatırlatmak istiyorum. Mataracı’yı unutmasınlar.
Keser bir gün mutlaka dönecek. Bu hesap, bir gün mutlaka sorulacak.