Moved Permanently

       Göçmen bir aileden geliyordu.Bursalı’ydı ve sıradan bir C.Savcısı’ydı.Onu keşfeden, iyi keşfetmişti. Ergenekon ve Balyoz Davaları’na Savcı yapıldı. O da, bunun hakkını fazlasıyla verdi.

      Yanlış anlamayın;“Görevini hakka-hukuka uygun yaptı.”demek istemiyorum. Aksine, onu seçenlerin isteğine uygun olarak yaptı.

     Önüne gelenin ifadesini alıp, tutuklanması için Mahkemeyeyolladı. Mahkemeler de onu kırmadı. Tutuklayıp, Silivri’ye yolladılar.

    Zekeriya Öz, artık kahraman olmuştu. Bu kahramanlığının zararını görmesin diye Başbakan onu taltif ederken, altındaki zırhlı aracını da ona tahsis etti.

     Herkes, onun peşindenkoşuyor, gazeteciler bir demecini alabilmek için Adliye kapılarında bekleşiyorlardı.

AMA, DEVRAN DEĞİŞTİ

  17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonları’ndan sonra, Savcının kaderi ve pozisyonu değişti. Onu da, kimi yargı mensupları gibi “Paralelci” yaptılar. Önce, zırhlı aracını alıp, bulunduğu konumdan başka bir göreve, daha sonra da İstanbul dışına çıkardılar.

    Savcı Öz’e ilk suçlama, rüşvet olarak bedava uçakla, bedava tatile gitmek olarak ortaya çıktı. Savcının tepkisi, pek büyük oldu.

    Belgeler gösterip, “Kendi paramla gittim.”dedi. Dedi, ama daha önce “Belge icat etmek çok kolay” dediği için, ifadesi inandırıcı bulunmadı ve o da rüşvetle iş yapanlardan sayıldı.

    Lafı uzatmayalım; Savcı Öz, kendisine bu yapılanları haksızlık olarak niteleyip hemen savunmaya geçti ve ağzına geleni konuşmaya başladı.

   Bunu yaparken, imajını değiştirmeyi de unutmadı ve siyah bıyık bıraktı.

“TWİTTIR, MİWITTIR” DEDİKLERİ O TWITTIR’DAN,

BAKIN ŞİMDİ  NELER SÖYLÜYOR ?

   Savcı Öz, şimdi çok moda olan Twittırhesabından, AKP iktidarı ve mensupları için bakın neler yazıyor?

·      İki günde sıfırladığınız ve başka yerlere depoladığınız paraların bulunmasından, Korkuyorsunuz.

·      Elde ettiğiniz ayrıcalıkların, kazanç kapılarının, kurduğunuz yolsuzluk sisteminin bozulmasını istemiyorsunuz, ama Korkuyorsunuz.

·      Geçmişte,göğsünü vatana, millete ve size siper etmiş vatan evlatlarını hukuksuzca hapse attırıyorsunuz, Korkuyorsunuz.

·      Milletin doğruyu öğrenmemesi için hukuken nesebi gayri sahih medya kurup, algı operasyonu yapıyorsunuz, Korkuyorsunuz.

·      Hukuken nesebi gayri sahih havuz medyasında insanlara iftira atıyorsunuz, karalama yapıyorsunuz, Korkuyorsunuz.

·      Kendinizden olmayan herkesi paralel ilan ederek sindirmeye çalışıyorsunuz, Korkuyorsunuz.

·      Milletin parasını, babanızın malı gibi hiç utanmadan, sıkılmadan yiyorsunuz, saltanatın bitmesini istemiyorsunuz,Korkuyorsunuz.

·      Vatan toprağı bölünmeye giderken, görmezlikten gelip gerçek paralel yapıyı görmüyorsunuz, Çünkü Korkuyorsunuz.

·      Teröristlerle utanmadan vatan üzerinden pazarlık yapıyorsunuz.Adamlarınızı korumak için kanun çıkarıyorsunuz, Korkuyorsunuz.

·      Madenlerde ve inşaatlarda ölmesine göz yumduğunuz vatan evlatlarının çocuklarının gözlerine bakamıyorsunuz, Çünkü korkuyorsunuz.

·      HSYK seçimindeYBP’yi destekliyor, sonra da utanmadan inkar ediyorsunuz, Çünkü Korkuyorsunuz.

·      Gerçeklerin ortaya çıkmaması için yalan üstüne yalan söylüyorsunuz, gerçekler ortaya çıkınca da utanmıyorsunuz, Korkuyorsunuz.

·      Son zamanlarda  en doğru şeyi yapıyorsunuz ve hesap vermekten; Korkuyorsunuz.

                                                       ***

Değerli okuyucularım;  Bu sözleri, sıradan bir kimse söylemiyor. Devletin bütün arşivleri elinde olan, istediği kimseyi çağırıp bilgi toplayan ve bir zamanlar hiç kimseye hesap vermeyen bir C.Savcısı söylüyor.

Söylenenler, her ne kadar “malumu ilam” ise de, bu sözleri bir Savcı’nın söylemesi, bu iktidar hakkındaki iddiaların bir kere daha doğrulandığını göstermek için yetip, artıyor.

Bu bilgileri veren haber ajansı; “İktidara meydan okuyan bu Savcı, bu cesareti acaba kimden alıyor?” dese de, ben söyletene değil, söyleyene ve söylenenlere bakarım.

Bakalım, şimdi  iktidarın tepkisi şimdi ne olacak?