Hayat bir hikaye gibidir, ne kadar uzun olduğu değil ne kadar güzel olduğu önemlidir.
Hayat çok şey yapacak uzun hiçbir şey yapamayacak kadar kısa gelir insana... İşin özü yine
insanın ta kendisine çıkıyor... Her hayat bir hikayedir denilir oynarsın başrolde. Ararsın mutluluğu ve sevgiyi bazen. Bazen umutsuzluk ve çaresizlikte kaybolursun. Bazen de tutarsın kıyısından köşesinden sevgiyi ve mutluluğu daimi beraberlik değildir bu ilişki geçirirsin hikayeni bu avuntularla ve gelirsin hikayenin sonuna dramdır sonu adı da ölümdür…
Yaşadığın hayatı ikiye böl teraziye koy tart yaptıkların yapamadıkların çıkan sonuç hep aynıdır. Biri diğerinden fazla yani hayatta iki çeşit insan vardır. İstediklerinin çoğunu yapan ve yapamayan bir şeyi kesinlikle unutmamak gerekir. İnsanların isteyip de yapamayacağı şey asla yoktur.
İnsanın hayatı; yaşayış amacı ona kendi istek ve şartlarına göre uyum sağlaması ve onu kolaylaştırması olmalıdır. Gereksiz şartlar ve katı kurallar geliştirmek insanın kendi yaşamını zorlaştırır ve onu çekilmez hale getirir. Bu yüzden dengeyi sağlamak gerek.
HAYAT BİR HİKAYE GİBİDİR
Hep diyoruz ya hayat bir roman değil, bir hikaye gibidir... Bu yüzden ne kadar uzun sürdüğü değil, ne kadar güzel olduğu önemlidir. Hayat kısa olduğu için tam bir hikayedir. Hikaye tanımına da gayet uygun düşmektedir.
Hayat bir hikâye gibidir; önemli olan bu hikayenin ne kadar uzun olduğu değil, ne kadar güzel olduğu önemlidir. Bu yüzden kendisine ölümsüz bir hayat dileyen kimse iyi iş yapar ve hep iyi ve güzel söyler. İşi ve sözü hep iyi olur. Hep iyilik ve ihsan olur.
ŞEHİTLİK BİR MERTEBEDİR
Ne kadar doğan varsa, ölmek için doğmuştur. Bak, insan doğdu, öldü; sözü kaldı; insanın kendisi gitti, adı kaldı. İnsandan insana, miras olarak, ancak söz kalır. Bu dünyaya istediğimiz gibi gelmedik, bu dünyadan istediğimiz gibi gidemeyiz. Ancak bazı insanlar vardır ki, yaşamları gereği istedikleri ya da amaç edindikleri şekilde gitmeyi mesela kimisi “şehid olarak” ölmeyi ister. Şehitlik bir mertebedir. Herkese nasip olmaz. Şehit vatan içindir. Sev sevme kimileri içinde inandığı davasıdır şehitlik.
Ayakta ölmek diz üstü sürünerek yaşamaktan iyidir. Kişi dik duruşuyla ve inançları uğruna yaşamaktaki üstün gayretiyle herkesin takdiri ve teveccühünü kazanmış ise. Kimin soyu babadan temiz ise, ondan memlekete iyilik ve fayda gelir. Beylik için insanın ilk önce asil soydan gelmesi gerekir; "beğ cesur" kahraman, kuvvetli ve pek yürekli olmalıdır. O yiğit bir adam, güzel bir insandır ve şehittir. İster sev ister sevme davası uğruna ölmüş ise, o "Şehittir"
İNSAN KARARLI VE DİK OLMALI
Kimileri menfaatleri için bir başkasının karşısında büklüm büklüm olurlar ve böyle bir hayat için fırıldak olmaya değmez. Ben fırıldaklık istemem. "Düz yaşayacağım, düz duracağım, düz yürüyeceğim, dik duracağım, doğru gideceğim."
İnsanlar her zaman kahraman olamazlar ama her zaman insan olabilirler. Ama bazı insanlar vardır ki onlar kahraman olarak doğmuşlardır. Kahramanlar, bütün olumsuzluklara rağmen, imanlı, azimli, aynı zamanda kararlı ve gelecek adına mutlaka bir şeyler söylemek ve yapmak azminde bulunurlar.
BU ZEKA GEREKTİRİR
Güzel olan sevgili değil, sevgili olan güzeldir. Güzellik, görenin gözündedir.
Hayata en önemli şey kazançlarınızı kullanmak değildir. Bunu herkes yapar. Asıl önemli olan kayıplarımızdan kazanç sağlamamızdır. Bu zeka gerektirir; akıllı insanlarla aptal insanlar arasındaki fark budur." Bunu neden söylüyorum diyecek olursanız. hemen açıklayayım. Devlet babanın temsilcisi durumunda olan köprü vazifesi gören kişilerin güler yüzlü ve sevgi dolu olmalarının yanı sıra merhametli olmak gibi erdemli, aynı zamanda vefalı olmak gibi bir sorumlulukları vardır.
Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır.