Kendini tanıyan ve kabul eden insanın, duruşu ve bakışı güven verir. Başkaları onun yanında kendilerini değerli ve onurlu hisseder. O konuştuğu zaman, başkaları onun önemli ve değerli bir insan olduğunu hemen sezerler.
Dünyaya gelen her insan kendini anlamlandırma çabasındadır. Varlığını anlamlandırmak ve fonksiyonlarını keşfetmek ister. Bunun için insanın yeterliliklerini, karakter özelliklerini, güçlü ve zayıf yanlarını bilmesi gereklidir. Kendinizi tanıma ve geliştirme yolunda ilk barışı yine kendinizle yapacaksınız. Her insan kendini bir birey olarak geliştirmeye çalışırken zamana ihtiyaç duyar. İnsanın kendini geliştirebilmesi için, yoğun ve disiplinli bir çalışma, çevresinin farkında olma, olaylar karşısında sorumluluk alabilme ve yaşanılan hoşa gitmeyen durumlardaki kendi katkısını görerek bunları düzeltme yoluna gitmesi gerekir. Dünyaya gelen her canlı değişir. İlk zamanlar istem dışı yaşanan değişim ve gelişim irade sahibi olunca kumandayı size bırakır.
Hayat size durmadan fısıldar: Kendini geliştir! Kendini geliştirmeyen insanlar toplum tarafından onların taleplerini karşılamadığı gerekçesiyle fazla talep görmezler.Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Aksamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş: “Bu nasıl olabilir! Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ise başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu isin sırrı ne?” İkinci adam yanıt vermiş: Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir. Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendini geliştirmek kendi hayat çizgisini gözden geçirip zayıf noktaları güçlendirmek, güçlü yönlerimizi ise iyi kanalize etmektir. Kendimizi geliştirmek dünya hayatında kendini işe yarar kılmaktır. Kendimize dair yenilenmelerimiz olduğu müddetçe hep diri kalırız. Küçük bir kasabanın ana caddesinde iki tatlıcı vardı. Bir gün onlardan bir tanesi, kasabanın yaşlı gün görmüş adamını ziyaret ederek dükkanını kapayıp başka bir kasabaya taşınacağını söyledi. “Dükkanını niye kapatıyorsun?” dedi güngörmüş adam. “Benim rakibim çok iş yapıyor” dedi tatlıcı “kasabadaki müşterilerin çoğu, onun dükkanından alış veriş yapıyorlar”. “Kasabada insanların hep onun dükkanına gittiklerini nereden biliyorsun?” diye sordu güngörmüş adam. Tatlıcı yanıtladı: “Gayet kolay. Dükkanımın kapısından baktığımda, onun dükkanına giren ve elleri dolu olarak çıkan herkesi görüyorum”. “Senin bütün sıkıntın da işte bu” cevabını verdi güngörmüş adam ve ekledi “Eğer onun dükkanını gözetlemek için harcadığın zamanı, kendi işyerini geliştirmek için kullansaydın, sen de başarılı olurdun”. Kendimizi geliştirmek adına kişiliğinizi \"veri\" olarak kabul edip, buna uygun iş ve görevler bulmaya gayret ettiğinizde kendinizi gerçekleştirme yolunda daha rahat ilerlersiniz. Kişisel gelişimi amaçladığınızda, bir plan yapmalı ve planınızda gerçekçi hedefler bulunmalıdır.
Sürekli ve gerçekçi bir kişisel gelişim için büyük düşünüp küçük adımlarla yavaş yavaş ilerlediğinizde daha iyi sonuçlar alabilirsiniz. Bir kaplumbağa gibi sabırlı ve istikrarlı adımlar ise sizi eninde sonunda başarıya götürür. Nihai başarı için elinizden geleni yapıp tevekkül edin. Alt yapınızı sağlam tutun. Çok yönlü düşünün ve okuyun. Her zaman bir B planınız olsun. Kendinizi geliştirip yenilemek ve işe yarar kılmak istiyorsanız bu amaçla atacağınız bir adım sizi, yollarda bekleyen değil yolları beklenen kılacaktır. Beklenen olmanız umuduyla… Kaynak : makalemarketi.com
|