Moved Permanently

Mucize demek; hem iddialı, hem de abartılı olur. Aldatmaca dersek, koskoca Rusya neden peşine takılsın? Bağımsız Türkiye Partisi’nin lideri Haydar Baş’ın “Ekonomik Model”inden bahsediyorum. Benden başka, acaba neden bahseden yok?

---------------------------------------------------------------------------------

      Haydar Baş, bir siyaset adamı. Siyasette henüz aktif bir rol almasa da, aldığı takdirde öncelikle ekonomi alanında önemli işler yapacağı konusunda pek iddialı.

      İyi bir ekibi ve tam 4 tane Televizyon kanalı var. İstanbul Milli Eğitim Müdürü olduğum dönemde, bir de özel okulu vardı. Sonradan kapandı.       

     Meramını çok iyi anlatıyor. Anlatmakla kalmıyor, hem güncel yazılarıyla, hem de yazıp yayınladığı kitaplarla, ülkemizim ekonomik ve sosyal hayatına katkı sağlamaya çalışıyor.

     Mümin bir kimse olduğu, konuşmalarından ve bu konuda yazdığı kitaplardan açıkça anlaşılıyor. Ancak, “mütedeyyin”, yani imanını eyleme dönüştürüp dönüştürmediği konusunda bir fikrim yok.

    Konuşmalarını dikkatle dinliyorum ve kendisini sürekli izliyorum. Yalana-dolana sapmadan doğruları konuşuyor, o sebeple aksini yapanlar kadar izlenmiyor.

    Buradan açıkça söylüyorum, Haydar Baş’ın söylediklerini duymayanlar, büyük bir kaybın içindeler.

                             ŞİMDİ, GELELİM ESAS KONUYA

     Haydar Baş, bir Ekonomi Profesörü. Siyaset sahnesine çıktığı zaman, onun bu titrinin sahte olduğunu söyleyenler de çıktı, ama adamın kapı gibi diplomaları var. Bu diplomaları hak ettiğine dair de, çok sayıda bilimsel eserleri var.

     Bunlardan biri de, “Milli Ekonomi Modeli”(NationalEconomy Model)

    İnsan denen varlığın yaşamı, sosyal ve ekonomik bir düzenin içinde geçtiği için, Haydar Baş hayatın ekonomi bölümünü ele almış ve güzel bir çalışma yapmış. Ancak, sosyal hayatın gereklerini de göz ardı etmemiş.

    Geliştirdiği modeli bir kitap haline getiren Baş, 27 Kasım 2005 tarihinde İstanbul’da toplanan Uluslararası bir Konferansta, bu modeli uzun uzun anlatmış ve uzun uzun alkışlanmış.

     Hoca, modelini şöyle tarif ediyor; “Milli Ekonomi Modeli; insanın sınırlı ihtiyaçlarının, sınırsız kaynaklardan karşılanması ilmidir. Ve aynı zamanda, ülkelerin gerektiğinde, her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olmasının yanı sıra, iç ve dış harcamalarını borçlanmadan sağlayabilmesinin formülüdür.” diyor.

     Haydar Baş, insanın sınırlı ihtiyaçları derken, her halde zorunlu ihtiyaçlarını kastediyor. Çünkü, insan nefsinin sınırı yoktur. Bu ihtiyacı karşılamak için sınırsız kaynak bulmaksa, yazımın başında ifade ettiğim gibi bir “mucize” olmalıdır.

      Eh, bu modele göre kaynaklar sınırsız olacağından, mal ve hizmet üretmek de kolaylaşacak ve insanlar artık borçlanmadan yaşayabileceklerdir.

      Demek oluyor ki, Haydar Baş’ın modeli bir “formül” ya da bir “anahtar” konumundadır.

     İnsanlara sadece, bu formül ya da anahtarla, o kapıyı bulup açmaları kalıyor.

    Pek tabii ki, her şey bu kadar basit değil. O sebeple Haydar Hoca, bulduğu formülün üzerinde uzun uzun çalışmış, onu kitap haline getirmiş ve düzenlediği konferanslarda uzun uzadıya anlatmış.

    Modeli; Oluşum Felsefesi, Üretim Kaynakları, Para ve Emisyon, Büyük ve Küçük Analizler, Temel Meselelere Yaklaşım, Ekonomi Politikaları ve Türkiye’de Uygulama Biçimi gibi başlıklara ayıran Baş, insanı ve devleti yan yana koyarak, uygulanmasını Sosyal ve Milli devletin bütünlüğü içinde ele almış.

    İşin ilginç yanı, Hoca bu tezini koskoca Rusya’ya ve onun lideri Putin’e de kabul ettirmiş. Modeli uygun bulan Rus lider, tez zamanda uygulanması için, hazırlanan 3 yıllık Stratejik Kalkınma Planı’nın içine aldırmış.

RUS LİBERAL DEMOKRAT PARTİSİ DE, MODELE SAHİP ÇIKIYOR

    Putin’in benimsemesinden sonra, kısa adı LDPR olan Rus Liberal Demokrat Partisi de, modele sahip çıkıyor ve geçtiğimiz Haziran Ayı’nda İstanbul’da toplanan bir Konferans sonrasında, Prof. Haydar Baş’la 7 maddelik bir Protokol imzalıyorlar.

    Rusya Parlamentosu alt kanadı olan Duma’nın vekilleri ile yapılan Protokol, iki taraf arasında bir işbirliği amaçlıyor. Bu arada, Haydar Baş’a, Rusya’da Devlet Başkanları’na verilen “Devlet Nişanı” veriliyor.

    Rusya Devlet Duma’sı ayrıca, Haydar Baş’ın Nobel’e aday gösterilmesini de istiyor.

   Böylece Haydar Baş Hoca, tek başına kos-koca bir devletle, hem de ekonomi gibi çok ciddi bir alanda işbirliği anlaşması imzalamış oluyor.

    70 yıllık Komünist düzenden kurtulan Ruslar, Kapitalizm ‘in de ezici yanlarını bildikleri için; Milli Ekonomi Modeli’ni kapitalizmin karşısında da koruyucu bir alternatif olarak gördüklerini açıkça beyan ediyorlar.

     Yapılan açıklamalara göre; dünyada 120 ülke, Milli Ekonomi Modeli’ni çeşitli yönleriyle benimsemiş durumda.

                         TÜRKİYE DE NEDEN UYGULANMIYOR?

   Dünyada, Rusya ile birlikte 120 ülkenin benimsediği ve çeşitli yönlerinden faydalanmak istediği bir Ekonomik Model, bizim ülkemizde acaba neden benimsenmiyor ve neden uygulanmıyor?

     Kanaatimce iki sebebi olmalı. Birincisi; modeli ortaya atan kişi, bir siyasi partinin lideri olduğu için, siyasi rakipleri ona değer vermediklerini göstermek istiyorlar.

     İkinci sebebi ise, model; insanın sınırlı ihtiyaçlarını karşılayabilecek sınırsız kaynaklardan bahsediyor. Ülkemizde, o sınırsız kaynakları bulabilecek bir siyasi “babayiğit” var mı acaba?

     Zaten Haydar Baş’da yaptığı açıklamalarda; o “sınırsız kaynağı” bir türlü söylemiyor. Belki de, kendisi iktidar olduğu zaman açıklayacak.

     Hırsızlığa, arsızlığa ve yolsuzluğa hiç bulaşmamış olan Haydar Baş’ın Bağımsız Türkiye Partisi’ne de, bu memlekette artık bir iktidar fırsatı verilmelidir.