Çiftçinin kara gün dostu olarak bilinen Toprak Mahsulleri Ofisi, bu yıl ithalatçıların kara gün dostu oldu. Türkiye genelindeki 2 milyon buğday stokuna rağmen, Türkiye'ye ithal buğday girişinin yapılması akıllara durgunluk veriyor. Devlet yerli üreticiyi tüccarın kucağına iterken, başka sektörlerde üretim yapan üreticilerin akıbetinin de ne olacağı merak konusu.
Konunun uzmanlarıyla yapılan bir takım araştırmalarda çıkan sonuç şöyle:
Dünya ülkelerinin bazılarının temel gıda maddesi pirinç, bazılarının patates, çoğu ülkelerin ise buğdaydır. Buğday, dünya ve Türkiye insanın beslenmesinde stratejik bir öneme sahiptir. Bu yıl buğdayın çimlenme döneminde yağmur yağmadı. Kurak geçti. Kuraklığa bağlı olarak çimlenme az oldu. Ayrıca mibzerle toprağa çizgi halinde ekilen tohumlar, çimlenme döneminde yağan yağmurla birlikte kardeşlenme yapar çizgi aralığını doldururdu. O dönemlerde havalar kurak geçtiğinden buğdaylar kardeşlenme yapamadı. Çizgi araları dolmadı. Boş kaldı. Bu da buğdayın seyrek kalmasına neden oldu.
Nisan yağmurları buğday sapının uzaması, yeşil aksamının gelişmesi için gerekliydi. Nisan yağmurları da olması gereken orandan daha yetersiz az yağdı. Yağmur azlığından dolayı buğdayın boyu kısa kaldı. Yeşil aksamı gelişemedi. Buğdayın seyrek olması, boyunun kısa kalması, yeşil aksamının gelişememesinden bu yıl saman miktarı az olacak. Şimdiden önlem alınmasında yarar var.
"ÇİFTÇİ PERİŞAN"
CHP Saray İlçe Başkanı Demir Ali Demirel buğday fiyatlarının açıklanmamasına, hasat başlamış olup bitmiş aşamasına gelmesine rağmen Toprak Mahsuller Ofisinin (TMO) alım sezonunu açmamasına ve emanet alım yapmamasına tepki gösterdi.
CHP Saray İlçe Başkanı Demir Ali Demirel, gazetemize yaptığı yazılı açıklamada, buğday ve arpa hasadının başladığını ama TMO tarafından buğday ve arpa fiyatlarının açıklanmamasına bir anlam veremediklerini söyledi.
Demir açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İlçemizde buğdayın hasat işlemi başlamış bulunmaktadır. Hatta bitmek üzere olduğu söyleyebilirim. Buğday hasadının başlamasına rağmen hala alım fiyatının açıklanmaması üretici ve tüketici açısından olumsuz bir durumdur. Alışa geldiği üzere Mayıs ayı sonunda buğday taban fiyatı açıklanır idi. AKP hükümeti taban fiyatı açıklama ihtiyacı duymadı nasıl olsa çiftçiyi ezsek de hor görsek de ürününe fiyat vermesek de bize gözü kapalı oy veriyor diyor. Ee haklı. AKP neden ürüne fiyat versin maksat oy almak ise fazlası ile alıyor. O zaman çiftçi sonucuna katlanmak zorunda. Ne diyelim şimdi çiftçi hak ediyor AKP iyimi ediyor diyelim. Biz Tekirdağ olarak kuru övünmeyi çok severiz. Şimdi övünelim TBMM başkanı ve başbakan yardımcısı bizden cüzdan boş olsa da önemi yok tek devlet büyükleri bizden olsa da mı diyelim? Buğday fiyatı verilmesin, yarın da pancar fiyatı verilmesin. Olsun… Devlet büyükleri Tekirdağ'la ya, o bize yeter biz aç olalım önemli değil.
Buğday fiyatı halen açıklanmadı şu an tüccar 700 ile 780 kuruş arasında üreticiden ürünü alıyor. Hâlbuki aynı buğday kışın 800 kuruşa kadar satılmıştır. Ülkemiz buğday üretiminin %3-4 gibi önemli bir miktarını üreten ilimiz de üretilmektedir. Bölge olarak tarıma dayalı bir gelir yapımız var bizim için tarım önemlidir. Ülke genelinde yağışlı bir yıl geçmesi buğday verimini artıracak, dolayısı ile rekolte yüksek olacaktır. Gübre fiyatları 2002 yılı ile 2014 yılı arasında ortalama 6 kata yakın değişim gösterirken buğday fiyatı 1,6 kat artmıştır.
Üreticinin girdilerinde 3 – 4 kat fiyat artışı gözlenirken sattığı üründe fiyat ikiye dahi katlanmamıştır. Yine gıda gibi insanlık için önemli bir üretim yapan bu sektörün en önemli girdisi olan gübrede KDV %18 gibi kabul edilemez orandadır. Bu oran mücevher sektöründe %0, deniz taşıtlarında kullanılan mazotta ÖTV ve KDV yok sayılacak düzeyde iken çiftçinin en önemli girdisi olan mazotta ödenen ÖTV ve KDV oranı Tarım Bakanlığı‘nın tarımda üreticiye verdiği desteklemelerden daha fazladır.”
BUĞDAYDA ZOR BİR DÖNEM BEKLENİYOR
Türkiye fiyat politikası ve küresel ısınma nedeniyle buğdayda eski günlerini arıyor. 2006 yılında ekecek tohum, kullanacak mazot ve gübre için para bulamayan çiftçiler 100 bin hektar araziye buğday ekemedi.
Buğday piyasasında fiyat politikası belirlenirken dünya fiyatları değil, maliyet artı kar artı insanca yaşam payı üzerinden bir belirleme yapılması gerekmekte. Ayrıca küresel ısınmayı artıran endüstriyel yerine organik tarım modelinin uygulanmasının şart olduğunu görülmekte.
Buğdayın geçmişi, topraklarımızdaki serüveni, tahmin edemeyeceğimiz kadar çok eski yıllara dayanıyor. Tarih boyunca bereket, doğurganlık ve mutluluğun sembolü olarak kabul edilen buğday, Türkiye için de vazgeçilmez temel besin maddesi konumunda.