Önce gönüller üzerine dostluk köprüsü kurmak gerekir. Ancak böyle bir köprüyü inşa edenler ve bu köprüden geçenler hakiki dostlara kavuşabilirler. Dost vardır Sonbahar'daki yaprak gibi üç günlüktür ömrü, en ufak bir rüzgarda devrilir. Dost vardır kök salmış koca çınar gibi Ahret'e kadardır ömrü, hiçbir fırtınadan devrilmez. Dost vardır, tek bir merhabası dünyaya bedeldir... Dost vardır, buz üstünde olsanız, yüreğindeki ateşle ısıtır içinizi. Dost vardır, dili zehir zemberektir. Arada bir merhaba der, tüm yaşamınızı alt üst eder gider. Gerçek dostluklar bakidir... Ne rüzgar, ne fırtına, hiçbir güç deviremez o güçlü sevgi köprüsünü. Onlar, her zaman yanınızda olsa da varlıklarıyla hayat bulduklarınız... İnsanlara faydalı olan her şeyi paylaşmak istiyorum.
Can Dündar diyor ki; Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın... "Nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; "Gözünün dilini" bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı... Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin. Kucaklamalı seni güvenli kolları, ...dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı... En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz... Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli. Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli. Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, "hak ettim" diyebilmelisin. Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi... Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş... Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin. Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş. Gazi öğretmen Cemal Ünlü'nün şiiriyle devam edelim.
DOSTLUK BAKİ KALACAK
Bir dosttan ikramım acı bir kahve içmekmiş Yorgunluğu def edip kendimizden geçmekmiş Dostluğu baki kılıp kırk yıl süre biçmekmiş Acı kahve bahane dostluk baki kalacak
Töremizde kahve yemekten sonra verilir Dost bahçesi de olsa selam ile girilir ALLAH’ın selamıyla ölü gönül dirilir Yemek yemek bahane dostluk baki kalacak
Dostun sözlerinde yalanın hiç yeri olmaz Gerçek dostluk kuranlar dostun ahını almaz Dostu olmayanlar dertlerine çare bulmaz Giden gençlik bahane dostluk baki kalacak
Benim dostum değildir sözlerime kırılan Yüzüne gerçekleri söyledim mi darılan Dosttur zor günlerde kapısına varılan Muhtaç olmak bahane dostluk baki kalacak
|