Tekin Sönmez, elinizdeki bu gazeteyi bugünden itibaren her gün çıkaracak. Yani, GÖZLEM artık “Günlük Gazete” oluyor. Kolay değil, ama marifet zoru başarmak.
Önce, Trakya Gözlem Gazetesi’ydi. Sonra, yayınlandığı ilçenin adını alıp Saray Gözlem oldu. Haftada bir yayınlanıyordu. Gelişen ve nüfusu gittikçe artan ilçemizde, haftalık da olsa bir gazetenin çıkarılması, gelişmişliğin önemli bir işaretiydi.
Gazetecilik, zor bir meslekti, ama Tekin Sönmez bu zoru başarmıştı. 10 sene önce gazeteyi, birkaç gün dikkatle inceledim.
İlçemde ve çevresinde olup bitenleri bu gazeteden öğrendim ve izlemeye devam ettim. Daha sonra da, okurlarına ve değerli hemşerilerime bu köşeden seslenmeye, başka bir söylemle yakın çevremizde ve ülkemizde olup bitenlerin tahlili, yorumu ve halkımızla paylaşılması konusunda bu gazeteyi bir vasıta gibi görerek, bu köşede yazmaya başladım.
Bu köşeyi izleyen değerli okurlarımın bildiği gibi, yazılarım bazen önemli tespitler, bazen de kırıcı olmayan eleştirilerle önünüze geldi. Ancak, hiç kimseye, kuruma ve kuruluşa hakaret nitelikli ve özellikle kişisel haklara saldırı niteliği taşıyan hiçbir yazıyı kaleme almadım ve eleştiriden öte hiçbir kırıcı beyanım ve görüşüm olmadı.
Yazılarımın önemli bir bölümünde, siyasi iktidarı eleştirdim. Çünkü, ülkeyi yönetmenin ve icraatın esas sorumlusu oldukları için, siyasi iktidar hep eleştiri odağında oldu. Tekraren ifade edelim ki, iktidarın da ne tüzel kişiliğine ne de mensuplarına karşı hakaret niteliği taşıyan bir ifade ve beyanda bulunmadım.
BASIN, HALKIN ORTAK SESİDİR
İstanbul’da uzun yıllar matbuatın merkezi sayılan Cağaloğlu’nda (Bab-ı ali) görev yaptım. Bu meyanda çok değerli gazeteciler ve basının duayenlerini tanıdım.
Biraz da merak saikiyle, onlarla yakın dostluklar kurdum. 12 Eylül 1980 askeri yönetim döneminde İstanbul Valiliği Genel Sekreteri iken, görevim gereği onları izleyen ve denetleyen bir kişi oldum. Ancak, onlardan çok şeyler öğrendim.
Başta, Sedat Simavi’nin oğulları Erol ve Haldun Simavi olmak üzere Bedii Faik, Burhan Felek, Aziz Nesin, Abdi ipekçi, Safa Kıılıçlıoğlu, Necip Fazıl Kısakürek, Nezihi Demirkent, Tahir Kutsi Makal, Ahmet Kabaklı, Kemal Ilıcak ve daha pek çok duayen gazeteci ile dostluklarım oldu.
Gazeteciliğin zevkli olduğu kadar, zor bir iş olduğunu da hep onlardan öğrendim
Ben, gazeteci filan değilim. Ancak, onlardan öğrendiklerimi bilgi birikimi ve hayat deneyimi ile sentez ederek, değerli okuyanlara tam 10 seneden beri bu köşeden aktarmaya çalışıyorum.
HER GÜN YAZMAK ZOR, AMA…
Günlük yayına geçen bu gazetede, günlük yazmayı da deneyeceğim ve yazıları daha kısa tutarak, sizinle bu sütunlarda şimdilik buluşmaya devam edeceğim.
Yazılarımın konularını, daha çok okuyucularım belirliyor. Resmimin yanındaki telefonla bana ulaşan değerli hemşerilerim ve okurlarım, yazılmasını istedikleri konuları iletiyor, ben de onları bir değerlendirmeye tabi tutarak, uygun olanları bu köşeye yansıtıyorum.
Bu sebeple, okuyucularımın ilgisine çok teşekkür ediyor ve onların konu başlıklarını iletmeye devam etmelerini diliyorum.
Günlük yayına geçen “Saray Gözlem Gazetesi”ne de, yayınında kolaylıklar ve Editörü Tekin Sönmez’ e gayret ve başarılar diliyorum.