301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
26 Aralık 2013 - Perşembe 22:39 Bu haber 1118 kez okundu
 
Minareyi Çalanlar Artık Kılıf Bulamıyor!
Köşe Yazıları Haberi


                 Sen, suç üstünde yakalan, yakalayanı cezalandır. Sen, görevinde kalıp, hırsızlığını örtmeye çalış. Bizi de, aptal yerine koy. Koy, ama yolun sonu görünüyor. Çünkü, minareyi çalanlar, artık kılıfını bulamıyor.

--------------------------------------------------------------------------

        Yolsuzluk patlamasında 10 ncu güne girdik. Halkımız, yatıp kalkıp bunu konuşuyor. Çünkü, iktidarın 11 seneden beri ürettiği yolsuzluklar, artık gırtlağa dayandı. “Öncü depremler”, bu “Büyük deprem” in zaten  habercisiydi.

        Şimdi, bundan sonraki “Artçı deprem”lere bakalım.

        Değerli okuyucularım, daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi, büyük umutlarla iktidara getirdiğimiz bu partinin, ülkemizin siyasal, sosyal ve ekonomik hayatına verdiği zararlar, hiçbir dönemle kıyaslanmayacak kadar büyük oldu. Ve, olmaya devam ediyor.

        Önümüzdeki yerel ve genel seçimde bir kurtuluş umudu doğduysa da, tahribat devam ediyor.

        Ortaya çıkarılan son yolsuzluk olayı, buz dağının, suyun üstündeki görünen ufak bir kısmı.  Altında daha neler var, seziyor fakat şimdilik bilmiyoruz. Suyun derinlerine inilebilirse, büyüklüğü o zaman görülebilecek.

                                  ÖNCE, İKİ  BAKANIN  İSTİFASI

         Çocukları suç üstünde yakalanan iki Bakan,  baskın olayından 9 gün sonra nihayet istifa ettiler.

         Hukukçular, “Böyle bir şey olamaz. Yetkilerini kullanıp, delilleri kararttılar ya da yeni deliller hazırladılar. Bu durum hukuka, ahlaka ve halkımızın beklentisine aykırıdır ve suçtur.” diyorlar. Ben de, öyle düşünüyorum.

         Hukuk, “Berat-ı zimmet asıldır.” yani, “Hüküm girinceye kadar, herkes masum kabul edilmelidir.” diyor. Biz de öyle diyoruz.

          Diyoruz, ama 6 para kasası, bir oda dolusu para ve para sayma makinesiyle basılan İçişleri Bakanı sesini çıkaramazken, 9 gün sonra, “Oğlum villasını sattı. Paralar onun parası” diyor. Biz de bu defa, “Günaydın” diyoruz.

        Bakan Bey, bir villa parasının 6 kasada neden saklandığını ve saymak için para sayma makinesine neden ihtiyaç duyulduğunu, bir oda dolusu paraya satılan(!) villasını oğlunun nasıl edindiğini söylemiyor. 9 günde ürettiği yeni delillere güvenip, 9 gün sonra; “Haklıyız, delilerimiz dosyada” diyebiliyor.

        Bakınız, aynı Bakan’ın, bu olayda sabıkası olan Halk Bankası’nın bir Şubesindeki “908 bin lirasını” çarpıyorlar. Az para değil. Kendisi gibi çarpılanlar hemen davacı olurken, ondan “tık” çıkmıyor.

        Çünkü biliyor ki, davacı olsa Hakim, “Bu parayı neden buldun? diyecek. O nedenle, parayı gözden çıkarıyor ve sessiz kalıyor.

        O halk Bankası ki, evindeki kutular içinde 4,5 milyon dolarla basılan Genel Müdürü; “Ben, İmam Hatip mezunuyum. Bu paralarla İmam Hatip Okulu yaptıracaktım.” diyor.

       O da biliyor ki, onlar için halkı “Allah ile aldatmak” çok kolay. Yersen tabii.

                                      HÜKÜMET,  GİTMELİYDİ !

        Yolsuzlukta adı geçen 4 Bakan’dan ikisi istifa edip, ikisi direnince, Başbakan 10 Bakan’ın birden yerini değiştirdi. Oysa, bu hükümet toptan gitmeliydi.

          Değerli okuyucularım, dikkat ederseniz, gazete ve televizyonlarda isimleri ve resimleri sürekli dolaşmasına rağmen, o yolsuz Bakanların ve çocuklarının adlarını yazmıyorum.

         Ortada, çok büyük bir hırsızlık ve yolsuzluk var. Bunun, sadece çok küçük bir bölümü ortaya çıkarılabildi.

         Ve, hırsızların bir kısmı, bu defa suçüstünde yakalandılar.

         Bu pislik, kimi Bakanların değiştirilmesiyle temizlenemez ve ortadan kaldırılamaz. Çaldıkları minare o kadar büyük ki, artık kılıf bulamıyorlar.

          Artık, başka isimler ve başka mahdumlardan söz ediliyor. Hepsinden önemlisi, “1 Numara”dan ya da “Büyük Patron”dan bahsediliyor.

        Esas operasyon, henüz yapılmış değil.

        Şimdi, şu konuşmaya bakınız.

 

                                                       BAŞBAKAN,

              "BU GÜNLERE, DÜRÜSTLÜĞÜMÜZLE  GELDİK (!)”  DİYOR.

     Başbakan’ın, iki gün önce İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmasının özetini veriyorum.

     Şu pişkinliğe bakın. İbretle okuyun, siz de hayret edin !

    Asırlar önce siyasetçiyi tarif eden Eflatun, “Siyasetçiler, hem utanmaz yüzlü, hem de tükenmez sözlü kişilerdir.”derken, belki de bu günleri sezerek bu sözü söylemiş olmalıydı.

   Başbakan, bakın ne diyor? (Parantez içindeki italik harfli, küçük notlar bana ait.)

     “11 yıldan beri bizi burada tutan, en başta dürüstlüğümüzdür. AK Parti yolsuzluğa göz yummaz ve müsamaha göstermez. Bizi, bugünlere dürüstlüğümüz getirdi. (Breh, Breh, Breh !, Pes, Pes, Pes !)

     Bizler, AK Parti'nin ak kadroları olarak bembeyaz sicille yürüyoruz. Biz böyle bir hassasiyetle yürüyoruz. Bizim başkalarını örnek almamıza gerek yok. Sicili kapkara olanları örnek almamıza gerek yok.
(Öyleyse, sicili beyaz olanları neden örnek almadınız?)
    11 yıl içerisinde hakkımızda zaman zaman karalama kampanyaları yapıldı. Sicilimizin bembeyaz kalabilmesi adına, bazılarıyla yolumuzu ayırdık. (Siz değil, onlar yollarını ayırdılar.)
     9 gündür bir operasyon yürütülüyor. Medya tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. İçeriden dışarıya sürekli bilgi sızıyor. Bu insanları kirletmeye kimsenin hakkı yok. Yürütmenin uzantısı veya yargının belli bir safhası demek ki servis yapıyor. Bunları da temizleyeceğiz. (Adamlar, oda dolusu paralarla yakalandılar. Onları hiç kimse kirletmiyor. Onlar, kendilerini kirletiyor.)
    Günlerdir Halkbank Genel Müdürü'nün evinden çıkan kutular konuşuluyor. O paraların ne olduğunu, nereden biliyorsunuz? (Öğrendik artık biliyoruz, onlar rüşvet değil (!),  İmam Hatip yaptırma parasıymış.)            

     Diyarbakır'da tarihi bir açılış gerçekleşti. Diyarbakır'da insanlar ağladılar, ekranları başında sevinç gözyaşları döktüler. Geçen haftadan beri çözüm sürecine, kardeşliğimizi hedef alan bir suikast düzenlendi. İçerideki barışımıza suikasttır. Bir paket hazırladılar, içerisine birbiriyle ilgisi olmayan dosyaları sundular. Kamuoyunu yolsuzluk iddialarıyla oyalarken, diğer tarafta Diyarbakır'ın, 7 Şubat'ın, Oslo'nun Halkbank'ın intikamını almak için paket hazırladılar. (Sadece, bölücüler sevinçten ağladılar. Komplocular, ülkemizin felaketine değil de, keşke hep böyle hayrına komplo kursalardı. Kursalar da, bu ülke bölünmekten kurtulsa.)

       Eğer, elinizde hukuka uygun belgeler varsa, bunları önce bizimle paylaşın, gereğini yaparız. (“Hemen gerekli tedbirleri alıp, yakalanmaktan ve hapse atılmaktan kurtuluruz.” demek istiyor.)
     Türkiye'de kendi ülkesinin değil başkalarının çıkarlarını düşünen, vatana ihanet eden medya kuruluşları, örgütler ve çeteler var. Devlet içerisinde böyle maşalar var. Tamamen hukuk içerisinde bunun üzerine gideceğiz. Demek ki, çetelere karşı verdiğimiz mücadele yeterli olmamış. (Medya’nın büyük çoğunluğu, sizin emrinizde. Siz, devletsiniz. Devletin içine,  çeteleri neden soktunuz? Sayenizde, bu memlekette hukuk mu kaldı?)
     Adın, kasetlerle komplolarla anılacak. Hiç kimsenin bu aziz dine bu haksızlığı yapma hakkı yoktur. Bir takım çevrelerin maşası olanların operasyon yapmalarına, ameliyat yapmalarına kesinlikle müsaade etmeyiz. (Bu aziz dine, acaba kim kötülük yapıyor? Yüce dinimizde hırsızlık var mı? Rüşvet var mı?)
     Milli iradeye kirli tezgah kurdular, biz dik duruşumuzla bunu deşifre ettik. Deşifre etmeye devam edeceğiz. (Dik duruş ha! Viskici Avrupa Bakanınız da öyle diyordu. Görevinden neden aldınız?)

       Bu yolsuzluk soruşturması değildir, millete karşı tezgahtır. Yeni Türkiye'de, yeni vesayetlere yer olmayacak. Devlete paralel yapılanmalar olmayacak.
      Yeni Türkiye'de maşalar eliyle milli iradeye suikastlar yapılmayacak.
      Ya millet ya zillet. Ben inanıyorum ki, millet kazanacak. Zillet içinde kalanlar, zillet içerisinde kalacaklar.
     Bu komplo sadece AK Parti'ye değil, hükümete değil, 76 milyona yapılmış bir komplodur.
(Millete, zillet eden/hor gören, aşağılayan sizin iktidarınız. Milleti, siz ikiye böldünüz.)
         Milletimi, bu komploya karşı tavır almaya çağırıyorum. Meselenin Türkiye'nin ekonomisi olduğunu, faizin artırılması, bağımsızlığımız olduğunu milletim görsün ve anlasın. (Faizlerle oynayan sanki başkası. İktidar, bölücülerle pazarlık yaparken, hayret ki şimdi bağımsızlığımız diyor.)
     Bu çeteleri temizlediğimizde Türkiye'nin çok farklı bir yer olduğunu hepimiz göreceğiz. Bu komployu hep birlikte bozacağız.
     Meselesi olan her kesimin sorunlarını daha hızlı çözeceğiz. Şer olarak görünende hayır vardır. Bu çirkin komplodan güçlenerek çıkacak ve Türkiye'yi inşa edeceğiz.
(Doğru. Rantçı yandaşlar, inşaatlarına devam ediyor. Yolsuzluk yapanlar, maddi olarak güçlenmesini sürdürüyor.)
     Olay, sadece 17 Aralık'ta başlayan süreç değildir, bundan sonra da bunu devam ettirecekler, uydurma, aklınıza ne gelirse. Bu süreç Türkiye'nin istiklal mücadelesi sürecidir.
(Demek oluyor ki, yolsuzluk yapmaya devam edecekler. İstiklal mücadelesi sözü ise, herkesi şaşırtıyor.)
     Müslümanlara beddua etsinler, biz bedduaya lanet, duaya evet diyeceğiz.
     Allah bize yeter, millet bize yeter. “
(İşte bütün bunlar, Allah ile aldatmanın bir sonucudur.)

    Değerli okuyucularım, ne kadar pişkin sözler değil mi? Tam da Eflatun’un tarif ettiği siyasetçi tipi. Önce Müslümanlıklarına, sonra da şu yaptıklarına bakın. Pes ki, pes! Bir kere daha pes!

    Meğer, bu iktidar ne kadar dürüst, ne kadar temizmiş de, biz kıymetini bilememişiz. Yazıklar olsun bize (!)


 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 03.05.2024
Bugün
13 - 16
Cumartesi
12 - 14
Pazar
11 - 17
Tekirdağ

Güncelleme: 03.05.2024
İmsak
23 Şevval 1445
Sabah
04:20
Öğle
06:00
İkindi
13:12
Akşam
17:03
Yatsı
20:14
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
93
80
1
3
30
34
2
Fenerbahçe
89
89
1
5
28
34
3
Trabzonspor
58
60
12
4
18
34
4
Başakşehir
52
46
12
7
15
34
5
Beşiktaş
51
45
13
6
15
34
6
Kasımpasa
49
56
13
7
14
34
7
Rizespor
49
45
13
7
14
34
8
Alanyaspor
48
49
10
12
12
34
9
Sivasspor
48
41
10
12
12
34
10
Antalyaspor
45
39
11
12
11
34
11
A.Demirspor
41
49
11
14
9
34
12
Kayserispor
40
39
13
10
11
34
13
Samsunspor
39
37
15
9
10
34
14
Ankaragücü
38
42
12
14
8
34
15
Karagümrük
36
41
16
9
9
34
16
Konyaspor
36
34
14
12
8
34
17
Gaziantep FK
34
39
18
7
9
34
18
Hatayspor
33
38
15
12
7
34
19
Pendikspor
30
38
18
9
7
34
20
İstanbulspor
16
26
23
7
4
34
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı