ads
DOLAR 36.24 ₺
EURO 38.09 ₺
STERLIN 45.71 ₺
G.ALTIN 3,380.96 ₺
Ç.ALTIN 5,619.13 ₺
BİLEZİK 3,134.34 ₺
BTC 96,376.95 $
ETH 2,672.00 $
BİST 9,877.59

Hoşgeldin Otobüs Rekabeti

Yayınlama: 5 Aralık 2013 Perşembe 22:44 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Hoşgeldin Otobüs Rekabeti

              İlçemizdeki Otobüs İşletmeciliği, yeniden rekabet ortamına girdi. “Kale-Yonca” Birlikteliğine, “Metro” Otobüs İşletmesi yeniden rakip oldu. Taşıma işi, serbest piyasa ve rekabet esasına göre, dostça sürüyor. Vatandaşlar, bu yeni oluşumdan son derece memnunlar.

 

       Çocukluğumuzda, Saray-İstanbul arasında çalışan “Gürel” ve “Zafer” Otobüs İşletmeleri vardı. “Burunlu” tabir edilen, bagajı üstünde olan otobüsleri, bugünkü gibi modern ve konforlu değildi. Bazıları, kontak anahtarı basmadığı zaman, önden takılan kolla çalışırlardı.

       Sahipleri akraba olmalarına rağmen, birleşmediler. Serbest rekabet esasına göre yolcu taşıdılar. Halkımız, kimden memnun kaldıysa, onu tercih etti. Bu durum, yıllarca böyle devam etti.

       Teknoloji ilerledi. Yeni, modern ve konforlu otobüsler çıktı ve yeni taşıyıcı firmalar türedi. Ulaşım, çok daha kolaylaştı.

        Bir çok firma geldi-gitti. Bugünkü “Kale” ve “Yonca” firmaları, en kalıcı şirketler olarak kendilerini gösterdi.

        İki şirketin bilet fiyatları konusunda rekabet etmesi fiyatları düşürünce, kişisel dostluklar da zayıfladı.

        Tartışmalar ve küçük kavgalar baş gösterince, akıllarına o meşhur “Eşek Hikayesi” geldi ve hemen birleştiler.

        Bilet fiyatları yükseldi, ikramlar azaldı. Yahudilerin, çok bilinen “Müşteri daima haklıdır.” prensibi yerine, “Şirket, her zaman haklıdır.” görüşü egemen oldu.

       Onlar kazandı, vatandaş kaybetti.

                                YENİ  RAKİPLER  GELİYOR !

        Vatandaş, her halükarda gideceği yere ulaştı. Haklarını teslim etmek gerekir ki, önemli bir yakınma ve göze batan ciddi hiçbir olay yaşanmadı.

        Ne var ki, ilçemiz ve çevresinde yolcu potansiyelinin yüksek olması, öteki işletmecilerin iştahını kabartınca, yeni rakipler çıktı. Ve, yeni otobüsler devreye girdiler.

       Rekabet yeniden başladı. Bilet fiyatları düştü, ikramlar arttı. Yolcunun itibarı yükseldi.

       Vatandaş, her rekabetten mutlu olduğunu ifade etmekten geri kalmadı.

       Kale-Yonca birlikteliği, her seferinde rakiplerini kısa sürede bertaraf etmesini bildiler.

     Sözün kısası, bir ay öncesine kadar, “Sahipsiz köyde, değneksiz dolaştılar.”

                          METRO ŞİRKETİ, YİNE SARAY’DA

       Galip Öztürk adlı işletmecinin sahip ve yönetimindeki Metro Otobüs Şirketi,  İstanbul’dan 58 vilayete ve ilçelerine yolcu taşıyan en büyük Otobüs işletmelerinden biri.

      Konforlu ve son model otobüsleriyle, hizmet ve kalite yönünden hep takdir edildi ve ediliyor.

       2004-2009 yılları arasında Saray-İstanbul arasında da yolcu taşımacılığı yaptı. Vatandaşlardan büyük ilgi gördü.

       Çünkü, piyasayı bir rekabet ortamına soktu. Bilet fiyatları ucuzladı. İkramlar ve hizmetin kalitesi arttı.

        Rivayet o ki,  Kale-Yonca Otobüsleriyle, şirketin Selimpaşa’daki istasyonlarından benzin alımı konusunda düştükleri anlaşmazlık, 2009 yılında Metro’nun Saray’dan ayrılmasına neden oluyor.

       Böylece, son 4 yıl Kale-Yonca birlikteliği yine rakipsiz hale gelince, yolcular “fiks menü” yerine,  “alakart”a dönmek zorunda kaldılar.

     Nihayet bir ay önce, Metro Şirketi yeniden dönüş yaparak, eski yazıhanesini açtı. Ve, Saray-İstanbul arasında, her saat başı yolcu taşımaya başladı.

       Otobüsleri, yine son model ve çok konforlu. Bilet fiyatlarında (Saray-İstanbul-Saray), 3 liralık bir indirim yapmışlar.

      Otobüste ikram bol. Sabah erken saatte yola çıkanlara, kahvaltı türü ikram yapılıyor.

      Vatandaşlar, son derece memnun. Kime sorduysam, “Rekabeti özlemişiz.” diyorlar.

      Rakipsiz oldukları zamanda bile hizmette kusur etmeyen Kale-Yonca İşletmesi’nin de şimdi, fiyatlarını yeniden düzenlemesi ve bu hizmetin dostluk içinde sürmesi bekleniyor.

                    KAPAKLI  BELEDİYESİ’NİN  HAKSIZ  TUTUMU

      Görüştüğüm Metro yetkilileri, Çerkezköy’deki yeni Otobüs Terminali’nde iki ayrı Yazıhane açacaklarını, Kapaklı’da temin ettikleri iki durağın ise, Belediye tarafından ruhsatlarının verilmeyip, kasten engellendiğini belirttiler.

      Kapaklı Belediye Başkanı’nın, sahibi olduğu Kale-Yonca Şirketi’ndeki otobüsünü sattığını, ancak aynı şirkette iki otobüs sahibi olan bir Belediye Encümen Üyesi’nin, Metro’nun taleplerini engellediği ifade ediliyor.

   Metro, astığı ilanlarla bu durumu protesto ediyor. Hukuk yoluna başvuracağını  söylüyor.

    Adalete hesap veren ve adalet arayan Kapaklı Belediye Başkanı’nın bu tutumu insani, vicdani ve ticari ahlakla hiç örtüşmüyor.

                                                        ***

          Dershaneler, Kapatılmıyor !

     Gençliğimizde, parasızlıktan ucuz eğlence mekanlarına giderdik. Sirkeci’deki Çağlayan Saz’la, Anadolu Saz Salonları, en sık uğrak yerlerimizdendi.

     O dönemin varyete yıldızları içinde Aysel Tanju, İnci Birol ve Özcan Tekgül, en beğenilen dansözlerdi.

      Beğenilmelerinin en önemli nedeni sadece düzgün vücutları değil, o düzgün vücutlarıyla “kıvırmalarıydı.”

      Dansözlerin “dönerek kıvırmaları”, sözünden dönenlere zaman içinde hep ilham kaynağı oldu.

      O kadar ki, o sözünden dönenler, bazen dansözleri bile gölgede bıraktılar.

    “Bu da nereden çıktı?” derseniz, iktidarın kesin bir dille dershaneleri kapatacağını açıkladıktan sonra kararından geri dönmesi, aklıma getiriverdi.

                             DERSHANELER,  KAPATILMIYOR !

      Değerli okuyucularım, daha önceki yazımda da ifade ettiğim gibi, iktidarın gündeminde dershane kapatmak gibi bir konu yoktu ve hiç olmadı.

      Gülen Cemaati ile iktidarın güç paylaşımı konusundaki anlaşmazlıkları, cemaatin en büyük gelir kaynağı olan dershanelerin kapatılmasını gündeme getirdi.

       Bir aya yakın bir süredir, bunun kavgası yapılıyor. Belgeler ve kirli çamaşırlar ortaya dökülmeye başlayınca, benim  sık sık sözünü ettiğim “Eşek Hikayesi” akıllarına geldi ve sular durulmaya başladı.

       Son Bakanlar Kurulu toplantısından sonra hükümet sözcüsünün yaptığı açıklama, dershanelerin kapatılmayacağını gösterdi.

       Verilen ilk kararda, dershanelerin 1 Ocak 2014 den itibaren öğrenci kaydı yapamayacakları, 2014 Haziran ayı sonunda tamamen kapatılacakları ve isteyenlerin başka kuruluşlara dönüşeceği söylenmişti.

       Öteki dershane sahipleri, haklı olarak tepki verdiler. Ancak, onların tepkilerini değil, Cemaatin tepkisini göz önüne alan iktidar, geri adım attı ve kapatma işinden vazgeçti.

       Hükümet sözcüsü, dershanelerin kayıtlarına devam edeceklerini, kapatma işinin, 2015 yılında yeniden gözden geçirileceğini söylese de, bu iş bitmiştir.

     Dershaneler, ka-pa-tıl-mı-yor !

     İlkokulda okurken, Hayat Bilgisi dersinde öğretmenimiz  bize; “Ömrünüz boyunca tükürdüğünüzü yalamayın, sözünüzden dönmeyin ve sakın kıvırmayın.” demişti

      Bu söz, demek ki iktidardakilere hiç söylenmemiş.  

         Spor Bakanı, Uslanmıyor !

     Spor Bakanı Suat Kılıç’ın ilahiyatçı olan kayınpederi, Almanya’da  kendisini “Avrupa Şeyhülislamı” ilan ettirmiş. Daha sonra da, sahte belgelerle bazı müteahhitleri, tam 60 milyon lira dolandırmış.

     Gerçek şu ki, damadının bilgisi ve desteği olmasa, bunu yapamazdı.

     Hatırlarsınız, Başbakan’ın Suat Kılıç’ı geçen ay sille-tokat dövdüğü haber yapılmıştı.

      Şimdi Başbakan’dan ricamız, bu Bakan’a bir-kaç tokat daha attıktan sonra, çarptıkları paraların iadesini sağlamasıdır.

İlk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4