Her meslek dalında‚ yalakalığın boyutu ve çapı değişiktir. Bazı meslekler‚ yalakalığa çok yatkındırlar. Mesleklerin‚ kendi içinde‚ bu konuda geliştirilmiş davranış biçimi‚ yazışma kuralları‚ jest ve mimikleri mevcuttur. O mesleğin‚ dışında olanların‚ bunları anlaması çok güçtür. Ancak ve ancak‚ o mesleğin içinde uzun yıllar yaşadığınızda‚ bunları ayırt edebilirsiniz. Burada‚ bu meslekleri sıralamak istemiyorum. Biraz düşününce‚ sizler bulabilirsiniz.
Bu işi‚ yerinde ve zamanında kullananlar‚ mutlaka toplumda bir yerlere gelmişlerdir. Çevremizde‚ bunun sayısız örnekleri vardır. Bu yalaka tipler‚ aynı zamanda ağdalı kelime ve cümleleri çok iyi kullanırlar. "Zati aliniz" diye başlayıp‚ cümleyi öyle bitirirler ki‚ siyahı beyaz‚ beyazı siyah gösterebilecek kadar becerileri vardır. Bu becerileri sayesinde‚ ulaştıkları yerde kalabilmek için; çevresine ve üstlerine‚ aynı davranış biçimini arttırarak devam ederlerken; bu esnada sürekli menfaat çemberi kurulmuş olur. Elde ettikleri mevkiden‚ yedi sülalerine kadar‚ çıkar sağlayacak şekilde‚ faydalanma yöntemlerini geliştirirler. Tabii‚ kendisi bunu yaparken‚ onu oraya getirenleri unutmak olur mu? Onlarda aslan payını alırlar. Böyle bir çark döner gider. Bu kısır döngüyü kolay kolay kimse kıramaz. Bu konuyu daha fazla açmak istemiyorum. Yalakalık çemberi bazen o kadar genişler ki ülke sınırlarını dahi aşabilir. Yalakalığa neden karşı çıkıyoruz? Çünki; bu kelimenin özünde haksızlık olduğu‚ gelişimi ve değişimi geciktirdiği‚ bilimsel çalışmalarda toplumu geri bıraktığı gerçeklerin ortaya çıkmasını engellediği‚ yönetim kademesinin gözünün önüne perde çektiği‚ haketmeyen kişilerin layık olmadıkları yere gelebildikleri‚ namusuyla-şerefiyle‚ onuruyla‚ hilesiz-hurdasız çalışanları küstürdüğü için‚ buna karşıyız. Sizler‚ bunu daha fazla açabilirsiniz.
Tarihimizde‚ yalakalığa ve dalkavukluğa‚ kellesi pahasına da olsa karşı çıkmış şaiirlerimiz ve yazarlarımız mevcuttur. Yakın tarihimizde bu şairlerimize ve yazarlarımıza hasret kaldık. Toplumu uyandıracak‚ dalkavuk ve yalakaları su yüzüne çıkaracak‚ toplumda tepkiyi yükseltecek kalemlere o kadar ihtiyacımız var ki...
Nasıl ki; bataklıklar kurutulmadıkça sivrisinekler bitmez. İnsanlar arasındaki‚ menfaat ilişkileri ve daha çok kazanmak‚ daha iyi yaşamak‚ haketmeden‚ emek sarfetmeden veya daha az emekle‚ gayretle bir yerlere ulaşma sevdası‚ insanoğlunda bitmediği sürece‚ bu meslekte ölmeyecektir. Ne tesadüftir ki; rakamlar bile yalakalıktan yanadır. Alfabenin‚ 29 harfine‚ 1'den başlayarak 29'a kadar puan verdiğinizde‚ harflerin puan değerlerini topladığınızda "Yalakalık" puanı 100‚ "Çalışmak" puanı ise 85 de kalmaktadır. Çalışmadan‚ üretmeden‚ yorulmadan yalakalıkla geçinenlerin puanı kafadan 100 olmaktadır. Ne dersiniz? Bizde bir yerlerden başlasak mı acaba? Galiba biraz geç kaldık... Bitti.