|
||
Örtülü Ödenek Niye Örtülü? | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Açık olursa, bu yağmayı herkes öğrenir ve herkes konuşur. Gizlilikse günahları örter, günahkara huzur verir. Hesap vermeye gelince, o zaten hiç kimsenin işine gelmiyor. Önce, “Örtülü Ödenek” nedir? Ona bir bakalım.
1927 yılında çıkarılan 1050 numaralı Muhasebe-i Umumiye adlı bir kanunla, devletin gizli tutulan işlerinde harcanmak üzere yetkililerin emrine verilen paraya “Örtülü Ödenek” deniyor. Daha çok Başbakanın harcamaları ile gündeme gelen bu kavram, 2003 yılında çıkarılan ve adına “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu “ denilen 5018 numaralı bir kanunla değiştiriliyor. 2006 yılının başında yürürlüğe sokulan 5018 numaralı Kanunun 24 üncü maddesine göre örtülü ödenek; kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili hükümet icapları için kullanılmak üzere, Başbakanlık bütçesine konulan bir ödenek olarak tanımlanıyor. Kanunlarla verilen görevlerin gerektirdiği istihbarat hizmetlerini yürüten diğer kamu idarelerinin bütçelerine de, örtülü ödenek konabiliyor. Örtülü ödenek, bu amaçlar dışında ve Başbakanın ve de ailesinin kişisel harcamaları ile siyasi partilerin idare, propaganda ve seçim ihtiyaçlarında kullanılamıyor. Ait olduğu yılda tahsis edilen ödeneklerin toplamı, genel bütçe başlangıç ödenekleri toplamının binde beşini geçemiyor. Örtülü ödeneğe ilişkin giderler Başbakan, Maliye Bakanı ve ilgili Bakan tarafından imzalanan kararname esaslarına göre gerçekleştiriliyor ve ödeniyor. BU PARA, NASIL HARCANIYOR? Kanunda belirlenen amaçlar için tahsis edilen bu para, genel bütçe başlangıç ödeneklerinin beşte birini geçmese de, genel bütçeye oranlandığı için çok büyük bir para olarak ortaya çıkıyor. Para, “Bütçenin aleniliği ilkesi”ne aykırı olarak ve yasama organının da denetiminin dışında kullanılıyor. Başbakan, yukarıda sıraladığım amaçları gerekçe göstererek, dilediği kadar parayı alıyor ve denetimsiz biçimde harcıyor. Paranın hesabı tutulmuyor.Yapılan harcamalara ait sarf makbuzları, saklanmıyor, imha ediliyor. Atatürk’ün sağlığında çıkarılan bir kanunla yapılan bu uygulamada, 1950 yılına kadar hiçbir yakınma ve dedi-kodu duyulmuyor. Adnan Menderes’in Başbakanlığı döneminde ve özellikle 27 Mayıs darbesinden sonra, örtülü ödenek gündeme geliyor ve Başbakan Menderes, olabildiğince eleştiriliyor. Merhum Başbakanın, kanunun maksadının dışına çıktığı ve çok keyfi harcamalar yaptığı yazılıp, çiziliyor. O kadar ki, Menderes’in iddia edilen “çapkınlık” harcamalarının bile, örtülü ödenekten karşılandığı söyleniyor. Daha sonra gelen Başbakanların da, bu kanunu diledikleri gibi kullandıkları söylense de, Turgut Özal’ın Adnan Menderes’i aratmadığı ve gereksiz ve büyük miktarda denetimsiz harcama yaptığı söylendi ve hala söyleniyor. Hatırlanacağı üzere Özal’ın, halterci Naim Süleymanoğlu’nu yurda getirmek için Bulgarlara örtülü ödenek’ten bir milyon dolar ödediğini, kendisi de itiraf etmişti. TANSU ÇİLLER, HESABI VEREMEDİ ! 1993-95 yılları arasında Başbakanlık yapan Tansu Çiller, örtülü ödenek’ten aldığı 500 milyar lirayı nereye harcadığının hesabını, bir türlü veremedi. Selçuk Parsadan adlı bir dolandırıcının tuzağına düşüp, ona da 5.5 milyar lira kaptıran ve bu parayı örtülü ödenekten ödeyen Tansu Çiller’in başı, daha sonra 500 milyar lira ile iyice belaya girdi. Gerçi, ona resmen bir hesap sorulamazdı ve sorulmamıştı, ama çıkan dedi-kodu’lara karşı suskun kalması, gevelemesi ve “Harcadığım yeri Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e söylerim.” demesi, onu şaibeden kurtaramadı. Edinilen bilgilere göre, Başbakanlığı döneminde Örtülü Ödenek’ten Tansu Çiller toplam 5.3 milyon lira (o zaman ki söylemle 5.3 trilyon lira), Necmettin Erbakan 6.3 milyon lira (6.3 trilyon), Mesut Yılmaz 8.8 milyon (8.8 trilyon) ve Bülent Ecevit de, 170 milyon (170 trilyon) lirayı kullanmışlardı. 1996-97 yıllarında Başbakanlık yapan Necmettin Erbakan’ın, örtülü ödenekten Çeçenlere para verdiği, 1997-98 yıllarında Başbakanlık yapan Mesut Yılmaz’ın, örtülü ödenekten amacı dışında ve lüks ve de israf sayılan nitelikte paralar harcadığı, 1999-2002 yılları arasında Başbakanlık yapa Bülent Ecevit’in ise, örtülü ödenekten sadece “istihbarat” için para harcadığı yazıldı, söylendi. ERİŞİLMEZ REKOR, TAYYİP ERDOĞAN’DA ! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan olduğu 2003 yılından bu güne kadar, Örtülü Ödenek’ten toplam tam 3 milyar lirayı (eski söylemle 3 katrilyon lirayı) kullandığı ifade ediliyor. Erdoğan’ın hesap verme zorunluluğu olmamasına rağmen, bu paraları amacına ve kanunun ruhuna uygun kullanmadığı, mesela Kaddafi’yi düşürmek sanki ülkemizin çıkarınaymış gibi, muhaliflerine örtülü ödenek’ten 300 milyon dolar gönderdiği kabul edilirken, şimdi de Suriye’li muhaliflere adeta para yağdırıldığı iddia ediliyor. Bir başka bir iddia ise, Başbakanın yaptığı örtülü ödenek harcamalarının, kanunla bütçeye konulan miktarı çok aştığı, yani bir kanunsuzluk halini aldığı belirtiliyor. Örtülü ödeneğin neden “örtülü” olduğu da, böylece anlaşılmış oluyor. Meclisteki her bütçe konuşmalarında, muhalefet bu iddiaları gündeme getirse de, Başbakan sorulanlara makul bir cevap vermiyor, gizliliğe sığınıp, “Bu iş, bizim yetki ve sorumluluğumuzdadır.” deyip geçiyor. KANUN KORKUSU YOKSA, ALLAH KORKUSUDA MI YOK ? İlahi hükümler konusunda her sözüne itibar ettiğimiz ünlü şair Mehmet Akif ; “Ahlaka yükseklik veren ne irfan, ne de vicdandır. İnsandaki fazilet hissi, Allah korkusundandır.” diyor. Bakınız, “Allah korkusu ” ndan bahsediyor ! Şiire meraklı olan ve Mehmet Akif’in şiirlerini sıkça okuyan Başbakan, şairin bu dizelerini acaba hatırına hiç getiriyor mu? Bu iktidar döneminde, örtülü ödeneğin maksadının dışında ve yağma derecesinde çok miktarda kullanıldığına dair öyle iddialar var ki, Başbakanın yerinde olsam bu kanunu ortadan kaldırır, gerekli olan bu harcamaları başka bir yöntemle ve açık bir biçimde yaparım. O paraların içinde “yetim hakkı” nın olduğunu, hiçbir zaman unutmam. Halkımız, şaibeli işlerin değil, gerekli olan işlerin ancak açıklık içinde yapılmasını istiyor. Ülkemizin çıkarı için her türlü fedakarlığı, her zaman göze alıyor. Hal böyle iken, 1927 yılından beri yapılan bu uygulamanın dedikodu yarattığı, ancak çıkan dedikoduların, hiçbir dönemde bugünkü kadar yoğun olmadığı anlaşılıyor.
|
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.