Saman fiyatları dörde katlandı, rekor kırdı. Geçen sene yaz aylarında 2 lira olan saman balyası şuanda 8 liraya satılıyor. Saman fiyatlarındaki bu artışın bölgemizdeki yerli üreticiyi pek etkilemediğini söyleyen Saray Süt Üreticileri Birliği Başkanı Fikret Özer, “Yerli üretici samanını kendi ürettiği için bir sorunu yok. Hatta sanma üretimi fazla olan çiftçilerin fiyatların artması ile birlikte yüzü gülüyor. Besici ise samanı satın almak zorunda olduğu için çok zor durumda” dedi.
Özelikle Anadolu’da kuraklık nedeniyle hububatta istediği verimi alamayan çiftçi, saman fiyatındaki yükselişle moral buldu. Besiciler ise yüzde 400'lük fiyat artışı karşısında şaşkın. Saman ve yem fiyatlarındaki artışla beli iyice bükülen besici, hayvanları yok pahasına elden çıkartıyor.
Hayvancılıkla uğraşanlara göre, üretimdeki sıkıntının hem et hem de sütte tüketiciye yansıması kaçınılmaz görünüyor.
YERLİ ÜRETİCİ OLUMSUZ ETKİLENMEDİ
Saman fiyatındaki artışın Trakya Bölgesindeki yerli üreticiyi olumsuz etkilemediğini söyleyen Saray Süt Üreticileri Birliği Başkanı Fikret Özer, “Ülkemizin Trakya Bölgesi dışında kalan alanlarında kuraklık yaşandığı için buğday, arpa ve yulaf gibi ürünlerde istenilen verim alınamadı. Verim düşüklüğüne bağlı olarak saman ve ot ihtiyacı karşılanmaz duruma geldi. Piyasada yeterli düzeyde saman olmadığı için fiyatlar sürekli yükseliyor. Geçen sene yaz başında balyası 2 lira olan saman şuanda 8 lira.
Yani samanda yüzde 400’lük bir artış var. Bu artış Trakya bölgesindeki yerli üreticiyi olumsuz etkilemiyor. Çünkü yerli üretici kendi samanının kendisi üretiyor. Hatta fazla saman üretimi yapan çiftçiler saman fiyatındaki yükselişten memnun durumdalar. Buna karşın sürekli saman ve yem almak zorunda olan besici zor durumda. Hayvancılık işi çok karlı diye bu sektöre giren besiciler, şimdi bu işin ceremesini çekiyorlar” dedi.
BİZİN ASIL ETKİLEYEN YEM FİYATINDAKİ ARTIŞ
Yerli üreticiyi asıl etkileyenin yem fiyatlarındaki artış olduğunu söyleyen Özer, “Buğdayı işledikten sonra arta kalan kepek, fiyat olarak buğdayla yarışacak düzeye geldi. Şuanda kepeğin kilosu 60 kuruş civarında ve kışa aylarına doğru bu rakam daha fazla yükselebilir. Yem fiyatları bu şekilde yükselmeye devam ederse, süt ve et ürecilerinin ayakta kalma şansı bulunmuyor” dedi.
SÜT 1 TL OLMALI
Şuanda ki süt fiyatının yeterli olmadığını da ifade eden Özer, Şuanda çok net ki zarar ediyoruz. Sütün litre fiyatı 80 kuruş ve bu üreticiyi kurtarmıyor. Üreticinin günlük 200 lira zararı var. Bu zararın giderilmesi için sütün litre fiyatı en az 1 lira olmalı ve şuanda soğuk süte verilen 6 kuruşluk desteğin 10 kuruşa yükseltilmesi gerekiyor” dedi.
OT İTHALATI TÜRK HAYVANCILIĞINI KURTARIR MI?
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker saman ve ot ihtiyacını karşılamak için bizim dizi düzenleme yapılarak, ithalat yapılacağını söyledi. Bu karar ile Tarım ülkesi Türkiye, cumhuriyet tarihinde ilk kez saman ithal etmeye karar verdi. Bu ithalat darboğaza düşen ülke hayvancılığını kurtarmaya yeter mi?
1- Ot ve saman ithalatı günü kurtarmaktan öte bir işe yaramaz. İthalat kısa süreli olarak fiyatı aşağı çekebilir ama sektöre yarardan çok zarar verir.
2- Geçmişte pek çok örneği gösterdi ki ülkenin kaynaklarını verimli kullanmak yerine iç piyasayı ithalatla terbiye etmenin faturası sonra çok ağır oluyor. Örnek mi istiyorsunuz. İşte canlı hayvan ve et ithalatı. İthalat, yükselen et fiyatını kısa süreli olarak aşağı çekti. Fakat, besicilerin iflasına neden oldu. Ülkenin 2 milyar dolardan fazla parası ithalata gitti. Ot ve saman krizi ile sektör yine çıkmaza girdi. Süt hayvanlarının yeniden kesime gitmesine neden oldu. Birçok hastalığı ülkeye musallat etti. İnsan sağlığına verdiği zararı henüz kimse bilmiyor. Canlı hayvan ve et ithalatı, ülke hayvancılığını kurtarmak bir yana daha büyük bir darboğaza sürükledi.
3- Ot ve saman ithalatı ile ülkeye yeni hayvan hastalıklarının girmesi kaçınılmaz. İthalatla üç kuruşluk fiyat indirimi sağlayalım derken ot ve samanla gelecek hastalığın zararı çok büyük olacak.
ÜRETİM DEĞİL, İTHALAT DESTEKLENİYOR
İklimi her türlü tarımsal üretime uygun olmasına karşın toprakları boş kalan, insanları işsiz ve yoksul olan Türkiye, ot ve saman ithal etmek zorunda kalıyorsa hayvancılık politikasının ciddi olarak sorgulanması gerekmez mi? Asıl sorunun yüksek girdi maliyetleri olduğu hep gözden kaçırılıyor. Günübirlik politikalarla üretim değil ithalat destekleniyor.
KOOPERATİFLER VE YEM SANAYİCİLERİ SORUMLU
Saman ithalatına izin veren Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'e teşekkür etmek için sıraya giren hayvancılık örgütlerinin yöneticileri, kooperatif yöneticileri, ithal samanla hayvanlarını doyurmak zorunda kalan yetiştiriciler, çözümü ithal yemde bulan yem sanayicileri ülke hayvancılığının bu noktaya gelmesinde sorumluluğunuz yok mu?
AVRUPANIN BİR NUMARALI TARIM ÜLKESİ Mİ, HADİ ORADAN!
Hayvanı ithal edeceksiniz. Hayvana yedireceğiniz ot ve samanı ithal edeceksiniz. Kurbanda keseceğiniz kurbanlık hayvanı bile ithal etmeye mecbur olacaksınız. Yetmedi halkınıza ithal et yedireceksiniz. Sonra da, 'Türkiye dünyanın yedinci, Avrupa'nın bir numaralı tarım ülkesi' diyeceksiniz. Hadi oradan."