ads
DOLAR 36.24 ₺
EURO 38.02 ₺
STERLIN 45.60 ₺
G.ALTIN 3,360.84 ₺
Ç.ALTIN 5,619.13 ₺
BİLEZİK 3,134.34 ₺
BTC 97,628.73 $
ETH 2,701.12 $
BİST 9,877.59

Kimler yapar? Nedenleri söyledik de bunları söylemedik.

Yayınlama: 14 Ağustos 2012 Salı 00:20 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Kimler yapar? Nedenleri söyledik de bunları söylemedik.

Nedenlere bakılarak aslında hangi mizaçtaki insanların yalakalık yaptıkları çıkarılabilir;
Korkaklar...
Aşağılık kompleksli insanlar.
Bir gruba dahil olmak isteyen insanlar. (Lise yıllarındaki ideolojik akımlara sürünme popülistliğinin temelinde bu neden yatar, kim ne derse desin. 17-18 yaşındaki adam, milliyetçiliğin neden ve sonuçlarını, ya da sosyalizmin neye tepki olarak başladığını, marks'ı, lenin'i, felsefe tarihini vb.. gibi şeyleri tam olarak kavrayamaz... Hele türkiye'de.)
Menfaati olan insanlar. ( sözlükten hatun kaldırmak, mevki elde etmek, )
İşte en asil duygunun insanları; "üst sınıflar arasında çatışma çıkarmak isteyen casus tipli insanlar"... Bunlara saygı duyarım, adamların idealleri var çünkü. Ve hayatın bir rekabet olduğunu anlamışlar. Birilerini yalarlar, ve o kişi antipati toplar, bir noktada da boğazlanır. İşte bu!...

Peki kimler yalanmaya daha yatkındır? Genellikle kimlere yapılır bu yalakalık?

Bunlar da işin nedenine bakılınca kolay anlaşılacak şeylerdir, ancak bazı hususları açmak lazım. Biz, bazen üst sınıflardaki (üst sınıf alt sınıf derken kastettiğim, saygı gören, tanınan, bilinen kişiler ile bilinmeyen, tanınmayan küçük kişiler arasındaki ayrımdır. Hindistan'lı değilim) yalakalıkları anlamayız. Bu adamların yalakalık yapmaya ihtiyacı olmamasına rağmen, türlü bahanelerle birbirlerine iltifatlarda, nüktelerde, sempatilerde bulunurlar. Bunun nedeni de basittir; bu insanlar birbirlerinden çekinirler. Genelde, bir grupta iki baş olursa, ya çatışma çıkar ya da usul usul işler böyle devam eder. İşte bu durumda çatışmanın çıkacağını, veya bu sözlük için konuşayım eleştirileceğini, ayar yiyeceğini anlayan zayıf kişilik, diğerine iltifat ederek, kendine ondan gelecek bir eleştiriyi kesmek için duvar örmüş olur. Bu sebeple haksız yalakalıkları fark edip, bunlara önlem almak gerekir.

Ama bir dönem dalkavuk damgası yersiniz. Ayaklar altına almanız için bile bir gururunuzun olmadığı herkesçe malum olur. Mütemadiyen tiksinilirsiniz...

Yalakalıktan kendimi alamıyorum, ama dalkavuk görünmek de istemiyorum, peki n'aapmalıyım?
O kimsenin düşüncesine katılacaksanız, bari bir noktaya katılmadığınızı belirtin.
O kimsenin bir isteği olduğunda, bir şartla kabul edin. Hemen "lafı mı olur aabi" ayaklarına girmeyin.
O kimsenin bir görüşünü tamamen kabul etmek yerine, ona eklemelerde bulunun ki, eksik bir yanlarının olduğunu ima edin.

Ben üst sınıfım, bu gerzeklere karşı sence ne yapmalıyım?

Sana her yalakalık yapana, aynı yalakalıkla cevap verme, zira bu davranış senin eleştirel düşüncene saygısızlıktır. Zaten büyük ihtimalle sana değil, senin gücüne, parana, bedenine, ve öldürücü silahlarına yapılmış bir yalakalıktır bu. Eğer sen de ona aynı uslupla cevap verir, adamın egosunu okşarsan, yarın öbür gün bir yanlışını gördüğünde adamı eleştiremez konuma gelirsin. Yalakalık yapana bir savunma duvarı örmesine müsaade etme; "dostunu bir gün düşmanın olacakmış gibi, düşmanını da bir gün dostun olacakmış gibi sev".
Çevreye karşı mütevazı ol, olmasan bile öyle görünmeye çalış ki, diğerleri sana haset etmesin.
Sallama, cevap verme...
İnternet gibi, bir çok kişinin egosunun kabardığı bir yere böyle bir yazı gerekliydi. Tamamlanmamış olabilir, eklemeler gerekebilir, düşüncelerimiz değişebilir. Zamanla her şey olabilir. Bir nükte ile bitirelim.
Bir filozof ile bir dalkavuk konuşuyormuş. Filozof ne derse dalkavuk onu tasdik ediyormuş. Nihayet sabrı tükenen filozof haykırmış:
 Birader, hiç olmazsa bir kez olsun dediğime itiraz et de iki kişi olduğumuzu anlayalım

İlk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4