İkide bir ‘Şiir Sesi’, ‘Ses’ diyoruz da bu ne anlama geliyor, belirtmedik. Söylemek istediğimiz müzikal bir söylem, ‘aralarında uyum bulunan, hoşa giden, kulağa hoş gelen titreşimler.’ Ritim diye de adlandırabiliriz bunu.Yani şiirin müzikal yatağı. Söylediğim gibi yeri geldikçe döneceğiz bu noktalara. Çünkü şiir bir bütün. Öğelerini ayrı ayrı tartışırken bütünü görmeyebilir ama sonuçta o bütüne varıp asıl saptamalarımızı yapacağız.
Bu arada önemli bir öğe de imge. Tüm sözcükler kendi başlarına bağımsız bir kimlik taşıyorlar. İşte bu bağımsız kimlikler kimi iki tanesi kimi üç ya da dört tanesi bir araya gelerek ayrı bir bağımsız yapıya imza atıyorlar. Biliyorsun eskiden hayal, düş, imaj sözcükleri kullanılıyordu imge yerine. İmge, ‘düşsel olarak tasarlanan ve gerçekleşmesi özlem olarak duyumsanan şey, düş’ diye tanımlanır. Felsefe de ise, ‘bir nesneyi doğrudan doğruya yeniden tanımaya yarayacak bir biçimde göz önüne getiren şey, duyu organlarıyla algılanmış olan bir şeyin somut ya da düşünsel kopyası’ dır imge. Bizde, yazın dünyasında ise, ‘yazınsal ürünlerde, özellikle de şiirde dile getirilmek isteneni daha canlı, daha etkili, duyumsanabilir, göz önüne getirilebilir bir biçimde anlatmak için, onunla başka şeyler arasında bağlantı kurularak zihinde canlandırılan yeni biçimler’ olarak tanımlanır. Sözünü ettiğimiz çoklu bağımsız yapıya örnekler verirsek:Mavi, yorgun, uzak, gökyüzü, yalnızlık gibi tek tek bağımsız sözcükler, kimi, mavi gökyüzü, yorgun gökyüzü, uzak gökyüzü, yalnız gökyüzü, gökyüzü yalnızlığı, yorgun mavi, yalnız mavi, uzak mavi, uzak yalnızlık, yorgun yalnızlık gibi ikili bağımsızlıklar oluşturur imge adına. Kimi de, uzak yorgun mavi, uzak mavi gökyüzü, yorgun yalnız gökyüzü, uzak mavi yalnızlık, uzak yorgun yalnızlık, yalnızlık yorgunu mavi, uzak yalnızlıkların mavisi, gökyüzünün mavi yalnızlığı, gökyüzünün yorgun yalnızlığı, gökyüzünün uzak yalnızlığı gibi üçlü bağımsızlıklar görürüz. Yorgun gökyüzünün mavi yalnızlığı, uzak gökyüzünün mavi yalnızlığı, gökyüzünde yorgun uzak yalnızlık, gökyüzünde mavi yalnızlık yorgunu, gibi dörtlü bağımsızlıklar görebiliriz. Bu tür çalışmalar eklerle daha da çoğaltılabilinir.
Bu yapılanmanın ana eylemi soyutlamadır. Elde ki tüm somutlardan soyutlama yaparak yeni bir sanat somutuna ulaşırız.
Örneğin, ‘taş’ somuttur, ‘ses’ de. ‘Taşın sesi’, ‘taşların sesi’ soyutlama sonrası somutluktur. Şiirsel bir denemeyle örnekleyelim istersen.
Bir ağaç yalnızlığında yüreğim
Kanayıp durur akşamın yorgunluğunda
Ve bir kuş kapımı çalar
Dile gelir yalnızlığım
Yarasına tuz basılmış gülümsemedir dudaklarım
Borçluyum
Borcum tüm kuşlara
Burada hem sözünü ettiğim farklı farklı imgeler, hem de soyutlamanın yeni somutlukları görülür. Dediğim gibi çeşitli çalışmalar yapılabilinir bu konularda. Zaten bütüne yaklaştıkça, tüm şiir öğelerinin birbiriyle olan ilişkilerini ortaya koyacağız. İmge şiirin öğelerinden biridir salt.
Görüşmek dileğiyle şiirce kal.
Saray, 10 Mayıs 2012.