|
||
İnsanlara Zulüm Etmek | ||
Haberi | ||
Zulüm insanlara yapılan haksızlık, eziyet, işkence, bir hakkı kendi yerinden başka bir yere koymak, bir kişiye ısrarlı olarak kötü davranmak, baskı kullanmak, adaletsizlik yapmak, haddi aşmak, söz ve fiilde aşırı gitmek olarak anlamlandırılmıştır. Zalim ise; zulmeden, haksızlık ve adaletsizlik eden kişi olarak tanımlanmıştır. Toplumumuzda zulüm denilince sadece, bir kişiye yapılan işkence ve eziyetler düşünülür. Halbuki zulüm, oldukça geniş kapsamlı bir kelimedir ve halkın anladığı mana dışında, yukarıda geçen anlamından da anlaşılacağı üzere haksız, merhametsiz ve adaletsiz davranışlar, emanete hıyanet, verdiği sözü yerine getirmemek, gasp, kötü söz ve fiillerde bulunmak gibi huy ve hasletler de zulmün tanımı içine girer. Zulüm, çeşitli kısımlara ayrılarak izah edilebilir. En başta insanın Yaratıcımız olan Allah"a karşı işlemiş olduğu zulüm vardır ki, bu çeşit zulüm küfürdür. Allah"ın varlığını ve birliğini, sıfatlarını, Peygamberlerini, Kitaplarını, Ayetlerini veya İman esaslarından birisini inkar etmek zulümlerin en büyüğüdür. Allah"a karşı zulüm içerisinde olan bir kişi, aynı zamanda kendisine de zulmetmiş olur ki bu insanın helak olması anlamına gelir. Bir insan Yaratıcı"yı ve O"nun gönderdiklerini inkar ederek kendi kendini ateşe sürükler, bu kişi böylece kendine haksızlık etmiş ve nefsine zulmetmiş olur. Diğer bir zulüm çeşidi, insanların birbirlerine karşı yapmış oldukları zulümdür. Bir insanın diğer bir insana karşı yaptığı bütün yanlış, zararlı, kötü söz ve davranışları bu çeşit zulmün kapsamı içerisine girer. Bu zulüm çeşidi kul hakkı içerdiğinden büyük günahlardandır ve Müslüman" ın mutlaka kaçınması gereken bir fiildir. Bu zulüm çeşidine örnek olarak haksız ve adaletsiz davranışlarda bulunmak, baskıcı ve tahakkümcü davranmak, verdiği sözde durmamak, yalan söylemek, suçlu insanlar yerine suçsuz insanları cezalandırmak, hırsızlık ve gasp yoluyla kendine ait olmayan eşya, mal veya paraya sahip olmak, bulunan bir kayıp eşyayı kendine mal etmek ve benzeri davranışlar gösterilebilir. Haksızlığın ne olduğunu anlamak için önce Hak'kın ne olduğunu anlamamız gerekmektedir. Bir kişinin düşüncelerinden dolayı eziyetler görmesi ve hak ettiğinin karşılığını alamaması veya inançları nedeniyle zorbalık, baskı ve tahakküme maruz kalması veya aşağılayıcı davranışlarla karşılaşması ve eğitim hakkından mahrum bırakılması gibi söz ve fiiller, asla kabul edilmeyen ve kınanması gereken büyük zulümlerdendir. Bu söz ve fiili işleyenler de zalimdir. Örneklerii çoğaltmak gerekirse; Bir idareci emri altındaki personeline eşit davranmaz, bir kısmını diğer bir kısmına tercih eder ve aralarında ayırım yaparsa bu davranış da, bir haksızlık içerdiğinden zulümdür. Bir memur siyasi düşüncesi yüzünden, o anki siyasi iktidarın düşüncesinden farklılık gösterirse, hemen bazı kesimler tarafından ve hiç bir gerekçe gösterilmeden yerinden, yurdundan başka bir yerlere sürgün ediliyor, yada bazen sırf bazı kişilerin dünya menffatleri için bu fiile mazruz kalıyor. Bu da haksızlık olduğundan zülümdür ve bunu yapan yada yapanlar da zalimdir. Bir kişi gelecekte makam, mevki ve şöhret sahibi olma niyeti ile çevresindeki dost bildiği şahıslardan yararlanır ve ihtiyacı varken onlardan istifade eder ve istediği sonuca ulaştıktan sonra, ihtiyacı bittikten sonra bir çırpıda o dostlarını silip atar ve onlara sırtını dönerse bu davranış haksızlık ve büyük bir ahde vefasızlık içerdiğinden zulm-ü ekberdir. Bir amir, kendisine bağlı olarak çalışan bazı iş arkadaşlarına değişik görevler verileceği sözlerini verdiği, sürekli yeni yeni vaatlerde bulunduğu ve bu konuda ümitler bahşettiği halde söz ve vaatlerini yerine getirmez, erteler ve yıllar boyunca ahidlerinde bir ilerleme kaydedilmezse bu durum da, ahde vefasızlık, söz ve vaadinden dönme olduğu ve haksızlık içerdiğinden büyük bir zulümdür. Yada; Komşusu aç olan ve bunu bile bile yardım etmeyen veya komşusuna, akrabasına, eşine, dostuna imkanı olmasına rağmen yardım etmemek te bir zulümdür. Kısaca; Zorbalık ve baskının, Haksızlık, adaletsizlik ve merhametsizliğin, İnsanları kullanıp atmanın, Sözünde durmamanın ve ahde vefasızlığın her türlüsü zulümdür. Bu ve benzeri zulümleri iştigal eden de zalimdir. Bu sözlerden lütfen herkes üzerine düşeni alsın. Ancak "Yarası olan gocunsun" Öncelikle kimse üzerine toz kondurmayacaktır ama şu asla unutulmamalı; "Hiç bir yetimin, hiçbir fakirin, hiçbir garibanın, kısaca hiç kimsenin ahı yerde kalmaz" |
||
|
||
Etiketler: |
|