Genel ve yerelde iktidar olan siyasi partiler Saray'a ne kadar hizmet verebildiler? Genel'de iktidar olan yerelde de muhalefet iktidarı olan belediye başkanları ne kadar hizmet yapabildiler? Büyük kentler kendi imkanları ile hizmet verirken, Saray ve Saray gibi küçük belediyeler ne kadar başarılı olabildiler?
1980 Darbesinden sonra kurulan sivil hükümet, bir dönem Türkiye'yi renklendirdi. 1984-1989 yılları arasında kurulan Anavatan Hükümeti Türkiye genelinde atağa geçip köşe bucak hizmet götürürken, özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde karın üstünde telefon hatları çekerek, hizmet yaptığını kanıtlarken, yerlerde gezen kablolar yağmurlardan ve çamurdan telef oldu.
İşte Türkiye'de buna hizmet derler. Bizim hizmet yapma mantığımız böyledir. Kalıcı hizmetlerden yana olmadığımızdan dolayı yapacağımız hizmetler bu kadar olabilir. Seçimler yaklaştı mı siyasiler seçim bölgelerini dolaşmaya ve oy toplamaya çıkıyorlar. Seçmenle görüştüklerinde şu ifadeyi kullanıyorlar: "Bakın size hizmet getirdik. Bize oy verirseniz, daha çok hizmet getireceğiz" diyerek seçmeni ikna edip oyunu almaya çalışıyorlar. Ve hal böyle iken, seçim yatırımı olarak bir takım hizmetler veya yatırımlar yapılıyor. Yapılan yatırımların büyük bir bölümü mutlaka yarım kalıyor. Yarım kalan yatırımların çoğu mutlaka akıbeti Saray'da 20 yıldan beri temeli atılmış Kapalı Spor Salonu'nu andırıyor.
Yani kısacası şunu ifade etmek istiyorum: 'Bizdeki yatırımlar ve hizmetler göz boyanarak yapılıyor'
"SARAY'DA ANAVATAN HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE NELER YAPILDI?"
Türkiye genelinde olduğu gibi Saray'da da Anavatan Partisi büyük bir atak yaparak, hizmet üstüne hizmet icraatlarını gece gündüz demeden sürdürüyordu.
Akşam yatıyorsun hiç bir şey yok. Sabah kalkıyorsun yollar yapılmış. Binalar dikilmiş. Asfalt dökülmüş. Tüneller kazılmış. Türkiye'nin her tarafı inşaat sahası ve şantiyelerden geçilmiyor. Yapılan hizmetler doğru mu, doğru? Ancak yapılan işçilik ve kullanılan malzeme kalitesiz.
O dönem Türkiye hizmet aşkı ile tutuşurken, Saray'da da bir takım hizmetler yapıldı. Nedir bu hizmetler?
Altyapı ve üstyapı çalışmaları Saray'ın su sorunu gibi benzeri hizmetler yapılmıştır. 30 yıl önce yapılan altyapı şu anda cevap verecek durumda değil. Saray'a getirilen su ise, asbest borularla getirilmiş. Saray halkı halen asbest borulardan su içiyor. Devlet o dönemlerde bu boruları Türkiye'nin çeşitli bölgelerine dağıttı. Kimi belediyeler bu boruları kullandı kimileri ise kullanmadı. O dönem Saray Anavatan Belediye Başkanı Fikret Aksoy, bu boruları kullandı.
Halen Saray halkı bu borulardan su içiyor ve kullanıyor. Aradan 25 yıl geçmesine rağmen, bu borular bir türlü değiştirilemedi.
"BU BORULAR NE KADAR ZARARLI?"
Ülkemizde asbestli ürünlerden en çok kullanılanları yalıtıcı ve ateşe dayanıklı levhalar ile su borularıdır. Su borularında asbest lifleri portlant çimentosunda bağlayıcı madde olarak bulunur.
Bir üniversitede yapılan araştırma sonucunda su borularındaki asbest liflerinin kolaylıkla suya geçtiği tespit edilmiştir.
Vücuda solunum yolu ile giren asbestin kanser yaptığı kesinlikle bilinmektedir. Fakat ağız yolu ile sindirim sistemine giren asbestin gastro-entestinal tümörleri ve peritoneal mesotheliomas yapıp yapmadığı kanıt yetersizliğinde açıklığa kavuşturulamamıştır. Buna rağmen asbestin sindirim sisteminde kanser veya herhangi bir hastalık yapmadığına dair de kesin bir görüş yoktur.
1984 - 2010 tarihleri arasında “Saray'a kimler, hangi hizmetleri getirdi?” buna açıklık getireceğim. Devam edecek...
