ads
DOLAR 36.24 ₺
EURO 38.09 ₺
STERLIN 45.71 ₺
G.ALTIN 3,380.96 ₺
Ç.ALTIN 5,619.13 ₺
BİLEZİK 3,134.34 ₺
BTC 96,376.95 $
ETH 2,672.00 $
BİST 9,877.59

Türk Toplumunun Kadına Bakışı

Yayınlama: 6 Ocak 2011 Perşembe 18:14 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

Türk Toplumunun Kadına Bakışı

      “Annelik” gibi çok önemli bir misyonu olan kadını toplumda ikinci sınıf bir varlık gibi görmek, ancak geri kalmış toplumlarda olabilir. Ne yazık ki bizim toplumumuzun bazı kesimlerinde de, kadına karşı bu ayrıcalık yapılabiliyor.

      Türk toplumunun kimi kesimlerinde kadına bakışta, öteden beri bir yanlışlık göze çarpıyor. Özellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımız arasında, kadına nedense ikinci sınıf insan gözüyle bakılıyor. Oysa, ailenin temel unsurlarından biri olan kadının bu denli küçük görülmesi, horlanması ve ikinci sınıf muameleye tabi tutulması, bu insanlara karşı büyük haksızlık olarak görülüyor.
         Yakın geçmişe kadar durum böyle iken, devletin bunu geç de olup fark etmesi sonucu, şimdi hükümetlerde “Kadından sorumlu Bakanlık” bile var. Ayrıca bu Bakanlığın içinde “Kadının Statüsünü belirleyen bir de Genel Müdürlük” bulunuyor.
          Bunlar, idari yapılanmada güzel oluşumlar. Ne var ki, devletin bütün gayretine rağmen Anadolu’nun bir çok yerinde kadına bakışta değişen fazla bir şey görülmüyor. Kadına karşı horlamalara ve ikinci sınıf insan muamelesi yapımına, hala devam ediliyor.

                    TÜRK DİL KURUMU’NUN GİRİŞİMİ ÇOK YERİNDE
       Gelen haberlere göre Türk Dil Kurumu (TDK), kadını horlayıcı bazı deyimleri ya da atasözü niteliğindeki bazı söylemleri, sözlüklerden çıkarmaya başlamış.
        Mesela; “Kadın, Erkeğin şeytanıdır.” “Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.” “Ağustos’tan sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.” “Al atın iyisini yiyeceği bir yem, al avradın iyisini giyeceği bir don.” “Oğlan babadan öğrenir sofra dizmeyi, kız anadan öğrenir sokak gezmeyi.” “Avrat malı,  kapı mandalı.” “Gül dalından odun, beslemeden kadın olmaz.” Vb.
         Bunlardan başka, Kadının “Eksik etek” ya da yediklerini çok görüp ona “Kaşık düşmanı” demek de, çok aşağılayıcı bir davranış olarak görülüyor.
         Türk Dil Kurumu, başlattığı yeni bir çalışmayla şimdi bu ve buna benzer söz ve deyimleri artık sözlüklerden çıkarıyor. Bunun anlamı şu; deyimler sözlüklerden çıkarılmakla her ne kadar halkın dilinden kopmasa da, hiç değilse öğrenim çağındaki çocuklar bu sözleri artık kitaplarda bulamayacaklar ve okuyamayacaklar. Bu da, yeni nesil bakımından iyi bir kazanç.  O bakıma, Türk Dil Kurumu’nun bu girişimini kutlamak gerekiyor.

                      KADININ AKSİ DAVRANIŞLARINA NE DEMELİ?
         Kırsal kesimlerde kadın bu şekilde aşağılanırken, medeni kabul edilen bazı ileri toplumlarda ise, bunun tam tersi oluyor. Yani, kadın aşırı özgürlük adı altında yoldan çıkabiliyor.
         Kocaya karşı itaatsizlik, çocuklarına karşı ilgisizlik ve aileye karşı sorumsuzluk, bu tip kadınlarda daha çok görülüyor. Özellikle ekonomik yönden özgür olan kimi  kadınların, daha serbest davrandıkları ve aileyi ihmal ettikleri ve içinde bulundukları toplumdan tasvip görmeyen davranışlara bulaştıkları görülüyor.
         O halde, kadına ne “cahiliye dönemi” anlayışıyla ikinci sınıf insan gözüyle bakmalı, ne de özgürlük adı altında onun yanlış yapmasına fırsat verilmelidir.
         “Annelik” gibi çok kutsal bir misyonu olan kadının, toplumda farklı ve çok saygın bir yeri olmalıdır.

İlk Yorumu Sen Yaz
code
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4