Moved Permanently

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının yaptığı Anayasa değişikliğinin, bir adı da “Referandum” olan halkoylamasına, çok az bir zaman kaldı. Çeşitli kamuoyu araştırmaları, hala kesin bir sonuç ortaya koyamıyor. Kararsızların sayısı oldukça fazla. Halkımızın bir bölümü, hala tereddüt içinde.

Çünkü, bu değişiklikten halkın çeşitli kaygıları var. Askeriyeyle, Adliyeyi hedef alan siyasi iktidar, bu iki gücün içinde dilediği gibi kadrolaşmak istiyor. Nitekim, bu yıl ilk defa Yüksek Askeri Şura kararlarında anlaşmazlık çıktı. İktidar, askeri teamüllerin dışına çıkarak, kendi istediği gibi bir komuta kademesi oluşturdu.

İktidarın buna hakkı vardı, ama asker çok yıpratıldı. Onunla da kalmadı, darbe planları yapıldığı öne sürülerek, emekli ve muvazzaf bir çok asker tutuklanarak ve bu durum medyada tartışılarak, asker büyük ölçüde aşağılandı.

HALK, TEREDDÜT ETMEKTE HAKLI

Başbakan meydanlarda dolaşıp, referandumda “Evet” istiyor. Muhalefet ve bir çok sivil toplum kuruluşu ise, bu değişikliğin reddedilmesi, yani “Hayır” denmesi için çalışıyor.

Burada açık olan bir şey var ki, iktidarın amacı Anayasa Mahkemesi’yle, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştirmek. Kendi seçeceği üyelerle, bu iki kuruma hakim olmak. Böylece Askeriyeden sonra, Yargıyı da tümüyle ele geçirmek.

Halkımız, bunu artık çok iyi anladı. İşte, kimi anlamayanlar hala tereddüt içindeler. Başbakanın anlatımları, vatandaşlarımıza artık inandırıcı gelmiyor. Başbakan, hem iktidarı kaybetmemek, hem de ülkeyi dilediği gibi yönetmek istiyor. Onun planına göre, “Evet” oyları fazla çıkarsa, gelecek yıl yapılacak olan seçimi de, kazanmayı garanti etmiş olacak. O zaman, Padişahlığını bile ilan etse, hakkı var.

RAMAZAN BAŞINDAN BERİ, TERÖR KESİLDİ !

Kamuoyu yoklamaları gösterdi ki, terör olduğu zaman “Evet” oyları, azalıyor, “Hayır” larda ise artış oluyor. Bunu gören iktidarın, terör örgütü başı “Apo”yla anlaştığı iddia ediliyor. Bunu ben değil, muhalefet partilerinin liderleri söylüyor. MHP lideri açık açık, “AKP ile PKK arasındaki pazarlık ortaya çıktı.” diyor.

Avukatları vasıtasıyla Apo’ya haber gönderilip, referanduma kadar terörü durdurması konusunda anlaşma sağlandığı söyleniyor. Bunun bir bedeli olduğu da, tabii ki gelen haberler arasında.

Başbakan, “PKK ile anlaştığımızı söyleyenler, hesabını verecek.” dese de muhalefet, sözlerinden geriye bir adım bile atmıyor.

İddia gerçekten doğru ise, bir gün bu iktidara bunun hesabı mutlaka sorulmalıdır. Halkımızın, bu olup bitenleri çok iyi görmesi ve ona göre hareket etmesi gerekiyor.

YÜKSEK SEÇİM KURULU, ACABA NE KADAR TARAFSIZ ?

Seçimleri ve referandumları düzenleyen Yüksek Seçim Kurulu’nun, tarafsızlığı da artık tartışılmaya başlandı. Kurul, adeta iktidar yanlısı gibi çalışıyor. Referandumda kullanılacak olan oy pusulalarının renkleri farklı ve üzerinde “Evet” ve “Hayır” sözcükleri açıkça yazılı olduğu halde kurul, bunlardan birinin üzerine vatandaşın “Evet” mührünü basmasını istiyor. Yani mührün, “Evet” oylarının üstüne basılmasını ister gibi bir düşünce ya da bir teşvik ortaya koyuyor.

İtirazlar üzerine kurul, “Evet” yerine “Tercih” mührünün kullanılacağını, yetmeyen yerlerde, yine “Evet” mührünün kullanılacağını açıkladı, ama hiç bir seçimde böyle bir “ikilem” olamaz.

Bu nasıl tarafsız bir kurul ki, bu kadar süre içinde bir mühür işini bile halledemiyor.

Öte yandan, 12 Eylül rejimine karşı hazırlandığı öne sürülen bir Anayasa değişikliğini, kurulun yine 12 Eylül günü referanduma sunması da, onun taraflı davrandığını göstermeye yetiyor.

Böyle bir kurulun yapacağı ya da yaptıracağı oy sayımlarına, acaba ne kadar güvenebiliriz? Muhalefet partileri temsilcilerinin ve sivil toplum kuruluşlarının sandık başlarında ve sayım sırasında çok dikkatli olmaları gerekiyor.

Sandıkta bile “katakulli” düşündüğü iddia edilen bir iktidarın yaptığı Anayasa değişikliği acaba iktidarın mı, yoksa halkın yararına mıdır?

Halkımızın, şimdi bunu çok iyi düşünmesi ve ona göre oyunu kullanması gerekiyor.