"İSRAF HARAMDIR" Ama Dinleyen Kim?

Yayınlama: 20 Ağustos 2010 Cuma 10:16 Kaynak: Haber Merkezi Editör:

"İSRAF HARAMDIR" Ama Dinleyen Kim?. 
Kimi vatandaşlarımız çöplüklerden yiyecek toplarken tatil beldelerinde “israf” diz boyu. Buna bir çare yok mu acaba?     Yüce yaradan kutsal kitabında “Ey Ademoğulları, yeyiniz, içiniz,fakat israf etmeyiniz.çünkü Allah israf edenleri sevmez.”diyor.(Araf/31)    “Bu konu nereden aklınıza geldi?”derseniz, birkaç günlük bir tatil için gittiğim İZMİR/ Çeşme’deki bir tatil köyünde geldi;Daha doğrusu denizi, havuzu ve her  türlü imkanlarıyla vatandaşlara çok güzel tatil yapma imkanı sunan bir otele gidince aklıma geldi.     Gidenler bilirler. Çeşme’den Çiftlikköy’e doğru giderseniz, sahilde pek çok otelle karşılasırsınız. Ama “CLUB FAMİLİA” konumu, konforu ve herkesin ilgisini çeken yönüyle sizin de ilginizi çeker.Bizim için de öyle oldu ve burada biz de birkaç gün kaldık.                            DENİZİ DE, HAVUZU DA MÜKEMMEL      Ege Denizi’nin güzel bir koyunda yer alan “ Club Familia” 1985 den beri tatilcilere hizmet veriyor. Her yaz lebalep dolu. Fiyatları öyle uçuk rakamlar olmadığı için, gelir  durumu  vasat olan herkes, burada bir müddet tatil yapabiliyor. İsteyen havuzunda, isteyen plajında serinliyor. Havuzlar ve plaj bay ve bayanlar için ayrı.“Her şey dahil” esasına göre  hizmet  veren otelde, yemeklerde  “Tam Pansiyon” hatta ara öğünlerle “Full Pansiyon” gibi bir şey. yemekler “Açık Büfe” hiçbir sınırlama yok. Büyük bir bolluk var. Hem de ne bolluk!  İSRAF’DA DİZ BOYU!            Esas anlatmak istediğim, burada yapılan” israftır ”.Yazının başına A’raf Suresi’nin 31. ayetini işte o sebeple koydum.       Kahvaltı 7.30’ dan 10.30’a kadar. İki buçuk saat için gelen tabağını tıka basa dolduruyor. Bazen, iki tabak dolduran var. Yemeğe gelince, aldıklarının yarısını bile yemiyor. Masadan kalktığında, bıraktıkları ile daha iki kişi doyabilir.       12.30’da başlayıp, 14.00’da biten öğle ve 20.00’ da başlayıp 22.00’da biten akşam yemeklerinde ise israf bakımında durum daha da kötü.       Konuklar tabaklarını hemen her çeşitten tepeleme dolduruyorlar. Ancak yarısını bile yemiyorlar daha doğrusu yiyemiyorlar.        Masalar terk edildikten sonra, kalan yemeklerle bir o kadar insan daha doyabilir.        Kalan ve el sürülmeden tabaklarda bırakılan yiyecekler, tatlılar, meyveler, hatta bardaklar dolusu meşrubatlar çöp poşetine konuyor ve çöplüğe dökülüyor.
“ PARASINI VERİYORUM SANA NE ? “     İşte bunu diyemezsin. Hiç kimse diyemez. Nasıl ki fırından ekmek almak için kuyruğa giren yüz kişi ekmek beklerken, biri çıkıpta, ”Benim param var, bütün ekmekleri alıp çöpe atıyorum” diyemezse.     İnsan zengin de olsa, israfta bulunmaya hakkı yoktur Zaten, Allah’ın haram kıldığı israf fiilini işleyen esas onlardır. Fakir olmayan neyi israf edecek ki?  
OTEL İDARESİ’NE DEDİM Kİ…
     Otelin bütün müşteri ilişkilerini düzenleyen Müdürü Levent Bilsel ile oturup, bu konuyu konuştuk. Müdüre aynen şöyle dedim: Otelin, yemek salonu girişine;“Yüce dinimiz israfı haram kıldı. İsraftan kaçınmak için tabağınıza yiyeceğiniz kadar alınız yetmediğin de tekrar alınız.” Biçimde bir tabela asın. Müdür,” bir dokun, bin ah dinle “ konumumdaydı. ” Biz bunu başka türlü denedik.”dedikten sonra sonra şöyle söyledi: Otelin muhtelif yerlerine ve yemek salonuna israfla ilgili ve çeşitli önemli kişilerce söylenmiş sözler astık. Ancak; kimi müşteriler bundan alındılar.” Yememizi kısıtlamak mı istiyorsunuz? ” diyerek çıkıştılar.”Biz de vazgeçtik” dedi.
AVRUPALI OLSAK DA BİZ ADAM OLMAYIZ
     Avrupa’da açık büfe yiyecekler çok yaygın. Ancak; herkes tabağına yiyeceği kadar alıyor.Yetmez ise tekrar alıyor. Tabağında yemek bırakmıyor, yani israf etmiyor. Üstelik İncil’de israfla ilgili bir hükümde yok. Biz de bir gün Avrupalı olacağız. Ama, bu kafayla onlar gibi asla olamayacağız. Çünkü uygar bir insan olabilmek için, önce herkesin anladığı manada adam olmak gerekiyor.

Kimi vatandaşlarımız çöplüklerden yiyecek toplarken tatil beldelerinde “israf” diz boyu. Buna bir çare yok mu acaba?
     Yüce yaradan kutsal kitabında “Ey Ademoğulları, yeyiniz, içiniz,fakat israf etmeyiniz.çünkü Allah israf edenleri sevmez.”diyor.(Araf/31)
   “Bu konu nereden aklınıza geldi?”derseniz, birkaç günlük bir tatil için gittiğim İZMİR/ Çeşme’deki bir tatil köyünde geldi;Daha doğrusu denizi, havuzu ve her türlü imkanlarıyla vatandaşlara çok güzel tatil yapma imkanı sunan bir otele gidince aklıma geldi.
     Gidenler bilirler. Çeşme’den Çiftlikköy’e doğru giderseniz, sahilde pek çok otelle karşılasırsınız. Ama “CLUB FAMİLİA” konumu, konforu ve herkesin ilgisini çeken yönüyle sizin de ilginizi çeker.Bizim için de öyle oldu ve burada biz de birkaç gün kaldık.

DENİZİ DE, HAVUZU DA MÜKEMMEL

Ege Denizi’nin güzel bir koyunda yer alan “ Club Familia” 1985 den beri tatilcilere hizmet veriyor. Her yaz lebalep dolu. Fiyatları öyle uçuk rakamlar olmadığı için, gelir durumu vasat olan herkes, burada bir müddet tatil yapabiliyor. İsteyen havuzunda, isteyen plajında serinliyor. Havuzlar ve plaj bay ve bayanlar için ayrı.“Her şey dahil” esasına göre hizmet veren otelde, yemeklerde “Tam Pansiyon” hatta ara öğünlerle “Full Pansiyon” gibi bir şey. yemekler “Açık Büfe” hiçbir sınırlama yok. Büyük bir bolluk var. Hem de ne bolluk!

İSRAF’DA DİZ BOYU!

      Esas anlatmak istediğim, burada yapılan” israftır ”.Yazının başına A’raf Suresi’nin 31. ayetini işte o sebeple koydum.
       Kahvaltı 7.30’ dan 10.30’a kadar. İki buçuk saat için gelen tabağını tıka basa dolduruyor. Bazen, iki tabak dolduran var. Yemeğe gelince, aldıklarının yarısını bile yemiyor. Masadan kalktığında, bıraktıkları ile daha iki kişi doyabilir.
       12.30’da başlayıp, 14.00’da biten öğle ve 20.00’ da başlayıp 22.00’da biten akşam yemeklerinde ise israf bakımında durum daha da kötü.
       Konuklar tabaklarını hemen her çeşitten tepeleme dolduruyorlar. Ancak yarısını bile yemiyorlar daha doğrusu yiyemiyorlar.
        Masalar terk edildikten sonra, kalan yemeklerle bir o kadar insan daha doyabilir.
        Kalan ve el sürülmeden tabaklarda bırakılan yiyecekler, tatlılar, meyveler, hatta bardaklar dolusu meşrubatlar çöp poşetine konuyor ve çöplüğe dökülüyor.

“ PARASINI VERİYORUM SANA NE ? “

İşte bunu diyemezsin. Hiç kimse diyemez. Nasıl ki fırından ekmek almak için kuyruğa giren yüz kişi ekmek beklerken, biri çıkıpta, ”Benim param var, bütün ekmekleri alıp çöpe atıyorum” diyemezse.
İnsan zengin de olsa, israfta bulunmaya hakkı yoktur Zaten, Allah’ın haram kıldığı israf fiilini işleyen esas onlardır. Fakir olmayan neyi israf edecek ki?

OTEL İDARESİ’NE DEDİM Kİ…

Otelin bütün müşteri ilişkilerini düzenleyen Müdürü Levent Bilsel ile oturup, bu konuyu konuştuk. Müdüre aynen şöyle dedim: Otelin, yemek salonu girişine;“Yüce dinimiz israfı haram kıldı. İsraftan kaçınmak için tabağınıza yiyeceğiniz kadar alınız yetmediğin de tekrar alınız.” Biçimde bir tabela asın. Müdür,” bir dokun, bin ah dinle “ konumumdaydı. ” Biz bunu başka türlü denedik.”dedikten sonra sonra şöyle söyledi: Otelin muhtelif yerlerine ve yemek salonuna israfla ilgili ve çeşitli önemli kişilerce söylenmiş sözler astık. Ancak; kimi müşteriler bundan alındılar.” Yememizi kısıtlamak mı istiyorsunuz? ” diyerek çıkıştılar.”Biz de vazgeçtik” dedi.

AVRUPALI OLSAK DA BİZ ADAM OLMAYIZ

Avrupa’da açık büfe yiyecekler çok yaygın. Ancak; herkes tabağına yiyeceği kadar alıyor.
Yetmez ise tekrar alıyor. Tabağında yemek bırakmıyor, yani israf etmiyor. Üstelik İncil’de israfla ilgili bir hükümde yok. Biz de bir gün Avrupalı olacağız. Ama, bu kafayla onlar gibi asla olamayacağız. Çünkü uygar bir insan olabilmek için, önce herkesin anladığı manada adam olmak gerekiyor.