Kamu görevlilerinin iyi denetlenmemesi, onlara yanlış ve yolsuz işler yaptırıyor. Bir çoğu yakalanıp tutuklansa ve ceza alsa da, tedbirin baştan alınması lazım. Hükümet, Belediye Başkanlarıyla ilgilenirken, Muhtarların yaptıklarına da bakmalıdır.
Geçen sayımızda, İlçemize bağlı Küçükyoncalı Köyü Muhtarı’nın, herkesi şaşırtan marifetlerini (!) yazmıştık. Muhtarı yakından tanıyanlarla, çok sayıdaki köylü vatandaş arayarak, Muhtarın marifetlerinin yazılanlarla sınırlı olmadığını söyleyip, öteki marifetlerini (!) sıraladılar. Köylüler, Muhtarın ikinci seçimi de kazandıktan sonra yanlış işler yapmaya başladığını ve bazı icraatlarıyla köyü ve köylüyü zarara soktuğunu anlattılar. Muhtarın, kimi icraatıyla alenen suç işlediğini ve bunun hesabının mutlaka sorulması gerektiğini belirttiler. Muhtarın, seçimle geldiğini öne sürerek keyfi davrandığını ve yanlış işler yaptığını anlatan kimi köylüler, Belediye Başkanlarının da seçimle geldiğini, ancak yanlış iş yapanların Cezaevi’nde olduklarını, kimilerinin ise adalet önünde hesap vermeye devam ettiklerini ifade ettiler. MUHTAR, BAKIN DAHA NELER YAPMIŞ? Muhtar, önceki Muhtarın köylülerle işbirliği yaparak Karatepe’den ve 14 km uzaktan getirdiği kaynak suyunu, 14 sokak çeşmesiyle mahalle aralarına dağıtıyor. Köylüye ilanat yapan Muhtar, “Mermerle kaplatıp, 1000 lira verenin adını çeşmenin üzerine yazdıracağım. Hem de, çeşmenin o kişinin hayratı olduğunu belirterek.” diyor. “Hayrat” anlayışına aykırı olmasına rağmen, dediğini yapıyor. Ancak, bir köylü merak edip, bir çeşmenin kaç liraya mermerle kaplandığını araştırıyor. Mermerciler, “400 lira” deyince, 600 liranın ne olduğu soruluyor. Muhtar, belki de 1000 liralık makbuz aldı, ama 600 liranın akıbeti hala merak ediliyor. BİR DE, SU SATIŞ MAKBUZLARINA BAKIN Küçükyoncalı Muhtarı, halktan para toplayıp üzerine, “Filancanın hayratıdır.” biçiminde yazdırdığı çeşmelerin suyunu, dışarıdan gelenlere para ile satıyor. Bu maksatla da, bir görevliyi çeşme başına dikiyor. Çeşmenin üzerine de, bir satış tarifesi astırıyor. Köyden geçen Ziraat Bankası Saray Şubesi Müdürü’ne bile, parasız 1,5 litre (6 bardak) su verilmiyor. Görevli, suyu satın alana Sinema Bileti ya da Çay Fişi gibi, makbuz yerine kaim bir kağıt parçası veriyor. Belgenin, hiçbir hukuki değeri yok. Belki, toplanan para, daha sonra köy tahsilat makbuzuna geçirilmiş olabilir. Ancak, ne kadarı? Burada, şaibeyi ortadan kaldıracak yasal ve geçerli olan makbuz, parayı verenin eline verilen makbuz olmalıdır. Ama bakıyorsunuz, makbuz diye verilen belgenin, yasal hiçbir geçerliliği yok. MUHTAR, GENÇLERİN SPOR SAHASINI SATIYOR ! Küçükyoncalı’lı gençler, başta futbol olmak üzere bütün sporlara düşkün. Uzun yıllar önce köyde kurulan Spor Kulübü, büyük ilgi görüyor. Yıllar önce, Saray yolu üzerinde ve köyün hemen kenarında olup, köyün ortak malı olan bir tarla, gençlere Spor Alanı olarak tahsis ediliyor. Muhtar, başka bir araştırma yapmadan, köy içi yollarını kaplamak için bu tarlayı parselleyip, arsa olarak satıyor. Böylece, uzun yıllardan beri gençlerin kullandığı spor alanı, ellerinden alınıyor. Şimdi, köyün Ada Mahalle denilen bölgesine bir futbol sahası yapmak istese de, alan nizami ölçülere uymadığı gibi, mahalleyi rahatsız eden bir konum ortaya çıkıyor. EYVAH ! ORMANCI EVİ’ DE SATILMIŞ ! Küçükyoncalı köyünün güneyinden geçip, Ergene Nehrine kavuşan bir deresi var. Adı, Koca dere. Derenin karşısında, yüksekte ve bütün köyü ayak altına alan 2 dönüme yakın bir alan var. Burada, vaktiyle Orman Memurları için bir lojman yapılmış ancak, zaman içinde yıkılmış. Arsası hem konumu, hem de maddi değeri bakımından çok kıymetli. Mülkiyeti Orman İşletmesi’ne ait olan bu arsa, geçen yıl satışa çıkarılıyor. Ve, ihale ile köyün dışından bir kimseye 58 bin liraya satılıyor. Oysa, arsanın değeri çok yüksek. Nitekim alan kişi, arsayı düzleyip, etrafını çeviriyor ve şimdi 200 bin liraya satmak istiyor. Kamu adına iş gören Muhtar, İşletme ile anlaşarak bu kamu malını, köye kazandıramıyor. Herkes üzgün, şimdi herkes “Muhtar, köyümüzün hakkını hukukunu koruyamadı ve yazık oldu!” diyor. Muhtarın hakkındaki iddiaların, ardı arkası kesilmiyor. “Katakulli” işlerden hoşlanmayan köylüler, Muhtarın bu yanlış işleri yapmak için kimlere güvenerek yaptığını söylüyorlar. Gelecek sayımızda, Köyün tam ortasına ölüm saçan “Baz İstasyonu” kurulmasına izin veren Muhtarın, öteki marifetlerini de (!) yazmaya devam edeceğiz. Bekleyin.
|