Sabit ve Cep Telefonlarında, vatandaşın aleyhine büyük oyunlar oynanıyor. TELEKOM ve TURKCEL “katakulli” de önde gidenlerden. Vatandaş çaresiz, devletse seyirci. “Yok mu bunun çaresi?” derseniz, tabii ki var. Daha dürüst olanlara yönelmek ve lüzumsuz konuşmalardan kaçınmak. Özellikle, katakullicileri boykot etmek.

  Teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi, bir çok alanda olduğu gibi iletişim alanında da insanlara büyük kolaylıklar sağlıyor. Özellikle, telefonların ve daha çok  taşınabilen Cep telefonlarının sağladığı kolaylıklar, herkesi memnun ediyor. Telefonların gerekli, gereksiz kullanımı ise, bazen rahatsız edici boyut kazanabildiği gibi, bir çok maddi külfeti de beraberinde getiriyor.
      Cep telefonlarına rağmen, sabit telefonların önemini koruduğu, kimi vatandaşlara göre bu telefonlarla konuşma ücretleri daha ucuz sanıldığı için, evlerde ve iş yerlerinde sabit telefonlara hala önem verildiği görülüyor.
      Sabit telefonları tekelinde bulunduran TÜRK TELEKOM’ un yaptığı tanıtım ilanları, bu telefonların cazibesini hala devam ettiriyor. Gelin görün ki, TELEKOM’un yaptığı tanıtımlarla, yaptığı uygulama birbirini tutmuyor ve kandırılan vatandaşlar, kazığı yemeye devam ediyorlar.
                     İlk Kazık TELEKOM’dan !..
        Bilindiği gibi telefonun özelleştirilmesinden sonra bütün sabit telefon hizmetleri TÜRK TELEKOM’a bağlandı. Türkiye’de 18 milyon 300 bin kadar sabit telefon hattı var. Sabit telefonları, kullanıcının tercihine göre Fiks hat, Standart hat, Hesaplı hat, Konuşkan hat ve Yazlık hat diye gruplara ayırdılar. Ve herkes, istediği bir gruba dahil edildi. Ama, hepsinin gerçek adının “KAZIKLI HAT” olduğu kısa sürede anlaşıldı. Çünkü, konuşsan da, konuşmasan da, her telefon için değişken, ancak alımından vazgeçilmeyen bir “Sabit Ücret” faturalara ekleniverdi.
        Bu duruma itiraz eden Tüketici Dernekleri’nin önce Bakanlığa, daha sonra Telefon Şirketine ve nihayet Hakem Heyetlerine yaptığı başvurulardan sadece Hakem Heyetleri vatandaşı koruyan kararlar verdiyse de, ne Ulaştırma Bakanlığı ne de TÜRK TELEKOM, bu kararları ciddiye almadı. Sabit Ücret alınmaya, halen devam ediliyor. O nedenle, adları ne olursa olsun, herkesin hattı halen “Kazıklı hat” konumundadır.
                                  ÖNCE, “1045  ALDATMACASI”
       TÜRK TELEKOM, geçtiğimiz yıl şehirlerarası görüşmelerde daha ucuza konuşabilmek için, telefon açılırken İl Kodu’nun önüne 1045 sayısının eklenmesini önerdi. Vatandaş da öyle yaptı. TELEKOM’a inanan vatandaş düşük fatura beklerken, bu defa iki fatura birden gelmeye başladı. Yani, ucuzluk beklerken, kazık katmerli oldu.
                    ŞİMDİ DE, “BEDAVA KONUŞMA” ALDATMACASI
        TÜRK TELEKOM, geçtiğimiz Kurban Bayramı ve Yılbaşında, ikişer gün süreyle ve akşam saat 7 den, sabah Saat 7 ye kadar bütün sabit telefonlardaki görüşmeleri “bedava” yaptırdı.Yıllardır“ Kazıklı hat”lardan konuşan vatandaş,  bu uygulamadan memnun kaldı.
       Uygulama, okulların  2010  yarıyıl tatilinde de 15 gün sürdürüldü. Ve uygulama, yeni bir kararla 6-31 Mart 2010 tarihleri arasında da yapıldı, daha sonra da Nisan 2010 sonuna kadar uzatıldı.
       Fatura ödemekten yorulan vatandaşlar, zorunlu görüşmelerin dışındaki bütün görüşmelerini bu bedava denilen zaman sürecinde yaptı ve hem dilediği kadar, hem de ücretsiz görüşmenin keyfini yaşadı.
       Uygulamanın başında  gönderilen faturalarda, vatandaşın lehine olan bu fark hemen görüldü. Faturaların düşmesi, vatandaşı sevindirdi. Uygulamanın devam ettirilmesi ise, vatandaşı daha çok sevindirdi.
        Ne var ki, daha sonra gönderilen faturaların eskisinden beter olduğu ve “bedava” görüşme vaatlerinin birer “aldatmaca” olduğu hemen anlaşıldı. Çünkü, akşam 7 - sabah 7 görüşmeleri sözde bedavaydı, ama gerçekte öyle değildi. Faturaların eskisinden daha fazla şişmesi, aldatmacayı hemen ortaya çıkarıverdi.
                TELEKOM, BU “ALDATMACA”YI NEDEN YAPTI?
        Bilindiği gibi, cep telefonlarının çıkmasından sonra, 7 den 70 e bütün vatandaşlar birer cep telefonu edindiler. Görüşmelerin önemli bir kısmı, artık cep telefonlarıyla yapılıyor.
        Üstelik, cep telefonu görüşme ücretlerinde yapılan indirimler, kimi ücretsiz görüşmeler, hediye kontür uygulamaları, bu telefonlara olan ilgiyi iyice artırınca, sabit telefonlarla görüşmeler oldukça azaldı.
        Bu durumu gören TÜRK TELEKOM, yeniden ilgiyi çekebilmek için “Akşam 7 – Sabah 7 bedava” uygulamasını başlattı. Böylece, sabit telefonların varlığı da yeniden hatırlandı ve bedava görüşmelerle sabit telefonlar birden gün yüzüne çıkıverdi.
        Ücretlendirme, TELEKOM’un yetkisinde olduğu ve takibi de vatandaşlarca zor olduğu için, Şirket dilediği gibi fatura düzenlemeye ve bedava dediklerini, yeniden ücretlendirmeye devam etti. Hem de, daha yüklü faturalar düzenleyerek bunu yaptı.
       Telefon ücretlerine yapılan itirazların, bu güne kadar vatandaşın lehine sonuçlandığı hiç görülmedi. Borcunu ödemeyenin telefonu “şak” diye kesildiği için, vatandaşlar faturalarını ödemeye devam ettiler.
                PEKİ, KAZIK YEMEYE DEVAM EDECEK MİYİZ?
      “Hakkını aramayan toplumlar, hakka layık değildir.” diyen Eflatun doğruluk, adalet ve ahlak kavramlarını irdeleyen “Devlet” adlı kitabında, devletin halkı için ve halkının haklarını korumak için var olduğunu söylüyor.
       Biz de ise devletin, halk için değil de, sanki  halkı sömüren kurum ve kuruluşların hakları ve çıkarları için var olduğu görülüyor. Nitekim, haksız telefon ücretlendirmelerine itiraz edenlere karşı vatandaşın Bakanı gibi değil de, TEELEKOM’un temsilcisi gibi konuşan  Ulaştırma Bakanı yaptığı açıklamada, “Telefonlardaki sabit ücretler kalkmayacak. Çünkü, her hizmetin bir bedeli var. Çünkü, telefonların alt yapı giderleri var.” diyor. Diyor, ama bu bedellerin sabit ücret almak yerine, görüşme ücretlerinden karşılanması gerektiğini, bir koyundan iki deri alınamayacağını hiç düşünmüyor.
       Seçtiğimiz iktidar ve onun Bakanı böyle diyorsa, biz bu kazığı yemeye devam edeceğiz. Afiyet olsun.
                   Öteki Kazık, TURKCEL’den !..
       Cep telefonu deyince, akla önce TURKCEL geliyor. Çünkü, ilk kurulan GSM  Operatörü TURKCEL. Daha sonra AVEA ve VODAFONE devreye girdiyse de, TURKCEL liderliğini koruyor.
      Türkiye’de halen 55 milyon cep telefonu abonesi var. Bunun 30.2 milyonu TURKCEL’in, 13.3 milyonu VODAFONE’nin, 8.8 milyonu AVEA’nın müşterisi. 2.7 milyon kişi ise, bu operatörler arasında gidip geliyor.
      AVEA ve VODAFONE operatörleri, pazar paylarını artırmak için sürekli yeni promosyonlar düzenleyip, halka daha ucuz konuşma imkanı sağlıyorlar. Bunlardan geri kalmak istemeyen TURKCEL de aynı promosyonları düzenliyor, ama bugün cepten en pahalı konuşmalar TURKCEL’de.
       Bir defa TURKCEL, müşterilerini yanıltıyor ve bu suretle kazıklıyor. Bir örnek vermek gerekirse, düzenlediği son kampanyada, faturalı hatlara geçenlere 29.99 TL ye bir aylık sınırsız konuşma yaptıracağını söylemesine rağmen, 10 gün sonra bu miktarın üzerine yeni ücretler eklemeye başladı. Borcunuzu öğrenmek istediğiniz zaman da, sorgulama başına ayrıca 0.90 TL ücret alıyor.
     Daha önce düzenlediği “5 dakikası bir kontür” ya da “10 dakikası iki kontür“ kampanyalarında verdiği bedava süreleri kullandırırken, kontür kesmeye de devam ettiler. Yani, tam bir aldatmaca.
      TURKCEL’in, bu iki örnekten başka katakullileri de var.
     Vatandaşlarımıza gözlerini açmalarını, promosyon tuzaklarına düşmemelerini, dürüst davranan ve çıkarlarına uygun gelen GSM operatörlerini seçmelerini tavsiye ediyorum.
                        Esnafımıza Geçmiş Olsun !..
        İlçemiz esnafının, 2009 yılı için beyan ettikleri Gelir Vergilerinin listesi açıklandı. İlk 100’e girenler, Gözlem Gazetesi’nin geçen sayısında da tam sayfa olarak yayınlandı.
       Liste incelendiğinde, 2009 yılında işlerin iyi gitmediği, masrafların ise fazla olduğu anlaşılıyor. O nedenle, esnafımıza buradan “geçmiş olsun” diyorum. Liste başlarında olması gereken kimi esnafın ise listede hiç olmaması, onların işlerinin daha kötü gittiğini gösteriyor. Onlara, “daha büyük geçmiş olsun” diyorum.
       Gelecek yılın az masraflı ve çok kazançlı olmasını diliyorum.