Çok iddialı bir söz. Türk Musikisi, benim gibi kimilerine göre bir yaşam biçimidir. İnsanın ruhuna işleyen nağmeler, anlamlı sözler de içeriyorsa, duygular frenlenemez bir hale gelir. Sevgili Cengizhan Sönmez de, işte bu freni tutmayanlardan.
Bugün de, benim gibi musikiyi sevenlerle buluşalım. Musikinin, hayatın ta kendisi olduğunu söyleyen Atatürk, musikiyle meşgul olmayan mahlukatın, insan olamayacağını belirtiyordu.
Kulağa hoş gelen nağmeler gönle akıp da duygularla birleşince, insandaki keyif de zirve yapıyor. Herkes de mi? Hayır. Kimileri, musikiyle uğraşmanın şeytan işi olduğunu söylerken, insanların çoğunluğu onu hayatın bir parçası sayıyor. Doğrusu da bu.
Bestekar ve Ses Sanatçısı Cengizhan Sönmez, hayatının bir parçasını değil, tamamını musikiye adamış. Onu, çalıştırdığı ve yönettiği İstanbul/Bahçeşehir Musiki Derneği’nin Saray’da verdiği bir konserde tanıdım.
Hemşerimiz, Eczacı Kadri Emir de, sahnede koristlerin arasındaydı. Cengizhan, daha sonra TRT radyo ve ekranlarında yayınlanan “Bir Tutam Hasret” adlı programı ile, gönlümüze taht kurdu.
Güzel besteler yapıyor ve onları şiirlerle süsleyerek, tecrübeli saz heyeti eşliğinde ruhumuza aktarıyordu.
Son bestesi, kısa sürede dillere adeta destan olmuştu. Uşşak makamında bestelediği bu şarkı ifade ettiği anlamıyla, aynı zamanda büyük bir fedakarlığı içeriyordu.
Cengizhan, pek tabii ki sevgilisine; “Hayatı sen yaşa, benim yerime” diyordu. Yani, bir sevgili uğruna hayatını feda edebiliyordu.
Değerli okuyucularım; aşıklar, sevgileri uğruna hayatlarını maşukları için feda edebilirler. Şiirlerde ve şarkılarda, bu ifadelere sıkça rastlarsınız. Sevgili, “Gel, benim için öl!” deyince de, kaçacak ve saklanacak yer ararlar. Ancak, o sevgili için öyle bir söz söylemiş olmak, ona yetiyor ve artıyor bile. Cengizhan Sönmez de diyor ki;
“HAYATI SEN YAŞA, BENİM YERİME”
Üstüme yıkıldı sensiz geceler, Hasretin yağdı hep ümitlerime,
Doğacak güneşi beklemiyorum, Hayatı sen yaşa, benim yerime.
Sayende bitmiyor gözümde yaşım, Çok acı geliyor yalnız kalışım,
Meğerse yıllarca boşa yanmışım, Hayatı sen yaşa, benim yerime.
Cengizhan’ın Uşşak makamında bestelediği bu fantezi şarkı, dinleyene büyük keyif veriyor ve duyguları, bende olduğu gibi derinliklere sürüklüyor.
Güzel sesi ve musiki bilgisiyle çıktığı TV programlarında keyifle dinlediğimiz hemşerimiz Kadri Emir, bakalım bu şarkıyı ne zaman ve nasıl yorumlayacak?
“ELBETTE SEN VARSIN, KİM OLACAK Kİ?”
Bir başka şarkı da, Hüsnü Üstün’e ait. Hüsnü Üstün, çok tanınmış bir besteci değil, ama pek de güzel şarkıları var. Son günlerde, onun da zevkle dinlediğimiz bir Uşşak şarkısı var. Birçok sanatçı okumuş. Ben, Cengizhan Sönmez’den dinledim ve büyük keyif aldım.
Rahmetli Sadık Atay’ın sözlerini yazdığı şarkı şöyle;
Görmeseydim seni gönül gözüyle, Gözyaşım sevgiyle akmayacaktı,
Var mıyım diyorsun şarkılarımda, Elbette sen varsın, kim olacaktı?
Sen varsın gözümde, sen varsın özümde, sen varsın gönlümde, kim olacaktı?
Gündüz hayalimde gece rüyamda, Her an kıpır kıpır, işte şuramda,
Yıllardır kurduğum sevgi dünyamda, elbette sen varsın, kim olacaktı?
Dinleyin, siz de keyif alacaksınız.
