Moved Permanently

    Değerli okuyucularım, demokratik sistemle yönetilen ülkelerde, muhalefet partileri zaman zaman iktidardan daha fazla önem taşırlar.

       Bizde de, çok kere böyle oldu. Çünkü muhalefet, iktidarın yanlışlara karşı freni, doğrular karşısında da desteği olur. Biz de öyle mi?

      Son seçimlerden sonrasını ele alırsak, mecliste 3 muhalefet partisi var. Kendilerine ülkücüyüm diyen vatandaşların desteklediği Milliyetçi Hareket Partisi, (ki kendini iktidara teslim etmiş durumda.) Diğeri “Bu ülke nasıl bölünür de, biz de bir kemik kaparız!” diyerek, bölünme peşinde koşan Halkın Demokrasi Partisi, ötekisi ise Ana muhalefet partisi konumundaki Cumhuriyet Halk Partisi.

     İlk ikisinin bu ülkeye faydalı olamayacağı, hatta zararlı olduğu anlaşılmış durumda. Geriye Ana Muhalefet Partisi kalıyor ki, anlatılanlara bakılırsa bu parti tam 6 parçaya bölünmüş durumda.

    O kadar ki, bu 6 parçayı birleştirmek yerine, Genel Başkanın bile bu parçalardan birinin içinde olduğu belirtiliyor.

    Bu da gösteriyor ki, muhalefeti olmayan bir meclis, alternatifi olmayan bir iktidar tarafından yönetiliyoruz.

     Geriye, meclis dışındaki muhalif partiler kalıyor ve onlara bakmak gerekiyor. Daha önceki iki yazımda da belirttiğim gibi, hali hazırda yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdüren ve iktidara alternatif duruma gelmiş olan, VATAN PARTİSİ dikkatleri çekiyor.

    Üç gün önce, bu partinin Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedrettin Gültekin’i izledim. Ülkenin genel durumu ile partisinin geleceğe yönelik plan ve programlarını, sade ve akılcı bir görüşle ve de inandırıcı bir biçimde anlattı.

      Kendisini, dikkatle dinledim. Söylediği her cümle doğruları ifade ediyordu ve halkımızın ve de ülkemizin geleceği için çok önemli planlar ortaya koyuyordu.

     Partinin Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de fikirlerinin aynı olduğunu daha önceden öğrenmiş, ancak planladıkları bu durumu, Gültekin çok iyi özetlemişti.

       Genel Başkanın ve Yardımcısının açıklamalarına göre, Tanrının Hz. Musa’ya gönderdiği “10 Emir” gibi, onların da 10 Emir niteliğinde görüşleri ve planları vardı. Bunlar, özetle şöyleydi.

                                   NEYDİ BU GÖRÜŞLER? NE YAPILMALIYDI?

1.   Yabancı para (döviz) kullanımı derhal kaldırılmalı (yasaklanmalı), Türk parasının kıymetini korumak için alınacak tedbirlerle, piyasalarda sadece Türk parası kullanılmalıdır.

2.   Devletin iç borçları, 10 yıl süreyle ertelenmeli, devlet borç ödemede derin bir nefes alıp, halkın yararına olan öteki işlere ve yatırımlara yönelmelidir.

3.   Devletin dış borçları ise, yeni baştan bir plan dahilinde yapılandırılmalı, devlet borç bağımlılığından kurtarılmalıdır.

4.   Yabancılara hizmet eden ve bir kumar kurumu haline gelen Borsa, derhal kapatılmalıdır.

5.   Lüks yaşantıyı hedef alan israf ekonomisinden vazgeçilmeli ve her alanda tasarruf fikri öne çıkarılmalıdır.

6.   Büyük darlık içinde olan çiftçinin borçları da yapılandırılmalıdır.

7.   “Nereden Buldun Kanunu” gözden geçirilip,  kanun geçmişe ve geleceğe yönelik olarak, sıkı bir şekilde uygulanmalıdır. (3628 numaralı böyle bir kanun var, ama iktidar tarafından ısrarla uygulanmıyor.)

8.   Türkiye “Gümrük Birliği”nden, derhal çıkarılmalıdır.

9.   Türkiye, Avrupa Birliği’ne katılma isteğinden artık vazgeçmelidir.

10.               Özelleştirme ve kamulaştırma işlemleri yeniden ele alınmalı ve Merkez Bankası, tam bağımsız hale getirilmelidir.

     Değerli okuyucularım; Bu 10 maddenin, hangisine itiraz edilebilir ki? Bunların tamamını uyguladıktan sonra, başka ne yapmak gerekir ki?

     İktidar partisi, bu maddeleri keyfine göre uyguladığı ya da hiç uygulamadığı için, ülkenin içine düştüğü durum ortada.

      Vatan Partisi’nin, son olaylar üzerine yaptığı açıklamalarla, öteden beri ülkenin geleceği hakkında yaydığı fikirlerde, hiç bir yanlış göremedik.

     Parti, çeşitli devlet kademelerinde çalışarak kendini kanıtlamış, tecrübeli bürokrat, teknokrat ve siyasetçilerden oluşuyor. Çok önemli bir kadrosu var.

     Bugün iktidara gelip hükümeti ele alsa, inanıyorum ki, bir yıl içinde bu 10 maddenin önemli bir kısmı gerçekleşecek ya da gerçekleşmesi için gerekli adımlar, hızla atılacaktır.

     Bir an için, Vatan Partisi’nin bunların bir kısmını yapamadığını görsek bile, bu iktidarın ülkeyi ne kadar kötü yönettiğini bize örneklemelerle gösterecektir. Bunun hesabını da, tabii ki soracaktır.

      Türkiye’yi, içine düştüğü bu durumdan kurtaracak ve iktidara hesap soracak tek parti olarak, sadece Vatan Partisi’ni  görüyoruz.

       Edinilen bilgilere göre Vatan Partisi, iktidar partisi gibi 81 ilde, yani bütün Türkiye’de örgütlenmiş durumda. 66 İlde de, Gençlik Örgütlerini oluşturduğu anlaşılıyor.

      Her yerde onurla ve gururlar haykırılarak söylenen; “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz.” sloganını da ortaya atan ve yayan, Vatan Partisi’dir.

     Başkaca bir seçeneğimiz olmadığına göre, halkımız Vatan Partisi’ni bir kere daha anlamalı ve bu ülkenin ve de halkın çıkarı için, bu partiyi denemeli ve desteklemelidir.