|
||
Deve Hikayesi | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Binbaşı çölün ortasındaki kaleye komutan olarak tayin olur. Gelir gelmez tüm askeri toplayarak onlarla tanışır ve kalede yaşamın nasıl olduğunu, günlerin nasıl geçeceğini anlamaya çalışır. Her şey iyidir de kadınsız ne yapacağını bir türlü kestirememektedir. Günler aylar geçer artık komutanın dayanacak hali kalmamıştır. Postasını yanına çağırır ve seks ihtiyaçlarını nasıl karşıladıklarını sorar. Postasıda mahçup bir ifadeyle kalenin surları üzerinden 200 metre ileride beklemekte olan deveyi gösterir. Komutan şaşırır ve kesinlikle böyle bir şey yapamayacağını içinden geçirir. Günler geçtikçe komutanın cinsel arzuları katlanarak artmaktadır. Sonunda bir gece yarısı kaledekilerin hepsi uyuduktan sonra devenin yanına gider bu işi bitirecektir. Arkasına geçer yetişemez, hoplar yapamaz, zıplar yapamaz, kayanın üzerine çıkar denk getiremez, sonunda kan ter içinde geri döner. Ertesi sabah postasını çağırarak durumu anlatır ne yaptıysa deveyi beceremediğini, bunun bir kolay yolu olup olmadığını sorar. Postası cevaplar: Zaten bu deveyi de bunun için orada bekletiyoruz. Biz Öldük Dedesi torununa katıldıgı savaşı anlatır: Torun: Dede: Hazine Paylaşımı Bir gün İngiliz, Fransız ve Türk askerleri bir hazine bulurlar. Hazineyi paylaşmak için işe koyulurlar. İngiliz başlar; 1 sana, 1 sana, 3 bana. Fransız sen haksızlık yapıyorsun deyip altınları İngilizin elinden alır. Bu kez Fransız başlar dağıtmaya; 1 sana, 1 sana, 5 bana. Ardından Türk çok sinirlenir ve cebinden çıkardığı silahla İngiliz ve Fransıza derki ki: SUS Hoca, latife olsun diye komşusunun kazını kavuğunun içine saklamış. Onlar kaz arayadursunlar; Hoca, aman kaz boğulmasın, bir bakayım dediğinde kaz hazretleri “sus” diye ses çıkarmasın mı:
|
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.