|
||
İnsanı Cayır Cayır Yakıyorlar! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
İnsanı, Cayır Cayır Yakıyorlar! Adana’nın Aladağ ilçesindeki bir tarikat yurdunda çıkan yangında, 11 Kız öğrenci ile bir Öğretmen cayır cayır yandı. İktidarın, umurunda bile değil. Olayın duyulmaması için, yayın yasağını hemen koymuşlar. Ülkenin kötü yönetiminden ötürü pisi pisine ölenlere, salt geride kalanları avutmak için “Şehit” diyorlar. İhmallerinden ötürü cayır cayır yanan bu kız çocukları için, “Onlar melek oldu” derlerse, sakın şaşırmayın. Bu ülkenin ne kadar kötü yönetildiğini, daha doğrusu yönetilemediğini, bilmeyen kaldı mı acaba? Her sabah, hayırsız bir haberle uyanıyoruz. Bu iktidar döneminde hayatta kalabildiğimize, şükretmemiz gerekiyor. Önceki müstebit yönetimleri yetmiyormuş gibi, Olağanüstü hal ilan edip çıkardıkları olağanüstü kanunlar, hak hukuk tanımıyor. Dünyada yalnız kalmış durumdayız. Kafa tutmadığımız bir ülke kalmadı gibi. Uluslararası birliktelikler de bizi dışlamış durumda. Ekonomi denilen geçinme yollarımız, bir bir kapanıyor. Yabancı paralar karşısında Türk parası giderek eriyor ve küçülüyor. Kuzey Kore gibi, bütün kapılarımızı dünyaya kapar hale geldik. GELELİM, ESAS MESELEYE Evvelki akşam, Adana’nın Aladağ ilçesindeki bir tarikata ait Kız Öğrenci Yurdu’nda yangın çıkıyor. 3 katlı binanın yangın merdiveni var, ama kapısı kilitli. Kapıya yönelen çocuklar dışarı çıkamayınca, 11 kız öğrenci ile bir öğretmen yanarak ölüyorlar. Olay sırasında bir davette olan Adana Valisi, halkı yanıltıyor ve 12 ölüye karşılık “Ölen yok!” diye açıklama yapıyor. Haberi duyan C.Savcısı da, mesai dışı olmasına rağmen Sulh Ceza Mahkemesi’nden “Yayın yasağı kararı” çıkartıyor. Olay duyulmasın ya da duyulursa büyümesin gibi… haksız ve gereksiz kimi sebepler öne sürerek bunu yapıyor. Olay, tabii ki duyuluyor. Daha önce de bir Kur’an Kursu’nda yangın çıkmış ve kimi öğrenciler yanarak ölmüştü. Eh ne yapalım? Bu iktidar döneminde, yurtlarda kalanların kaderi bu. Kimileri tecavüze uğruyor, Ensar Vakfı Yurdu’nda olduğu gibi, kimileri işte böyle cayır cayır yanıyor. Ülkenin kötü yönetimi sebebiyle uğradıkları saldırılarda ya da terör mücadelesinde ölenlere, salt geride kalanları avutmak için “Şehit” denirken, yanan bu kız çocuklarına da “Onlar birer melek olup uçtular.” denirse, sakın şaşırmayalım. Ne hikmetse, bu ülkeyi yönetenler ya da çocukları hiç bir sebeple ve hiçbir ortamda “Şehit” olmaz iken ya da “Melek” olup uçmazken, çaresiz Türk halkı, başına gelenler için boynunu bükmekten öte bir şey yapamıyor. AİLE BAKANI, NE DİYEBİLİR? Öteki kimi Bakanlar, yangın mahallini seyretmek için Adana’ya gitmişler. Çok üzüldüklerini söyleyecekler ve yangına sebep olanları kınayacaklardır. Ölenlere rahmet, kalanlara da başsağlığı dileyeceklerdir. Hatta,“Ölenlerin mekanı cennet olsun.” da diyebilirler. Muhtemeldir ki, Aile Bakanı selefi gibi, “Bir kereden, yani bir yangından bir şey olmaz.” Diyebilir. Ancak unutmasın ki, bu ilk yangın değil. Değerli okuyucularım; Evde zaman zaman eşimle dertleşiyorum. “Bu dönemde hayatta kalabildiğimize şükredelim.” diyoruz. Halkın, başı sıkıştığında tek başvurduğu “Adalet kapısı” da fayda getirmediğine göre, halkın artık silkinmesi gerekiyor. Adalet dağıttığına inandığımız Hakim ve Savcıların düştüğü durumu görünce nasıl mutlu, huzurlu ve güvende olabiliriz ki? Şu Utanmazlara Bakın! Bunlar, gerçekten utanmaz, hatta sıkılmaz. Devlet onlara masraf ediyor, okutuyor eğitiyor ve yüksek öğrenime akademisyen yani “Öğretim görevlisi” olarak yetiştiriyor. Onlarsa, daha çok siyaset yapmayı seviyor ve çalıştıkları okullardan istifa edip, Milletvekili oluyorlar. Ve bunlar, Meclise bir kanun teklifinde bulunuyorlar. Ve de, kendilerine ayrıca “Akademisyenlik maaşı” bağlanmasını istiyorlar. Adana’da kız çocuklarının cayır cayır yandığı sırada, kanunu Meclisten geçiriyorlar. Böylece, aylıklarına net ve tam 5.500 lira zam yapıyorlar. Bunlar, iktidar partisinden 55, CHP ve MHP’den 8 kişi olmak üzere 63 kişiler. Bununla da yetinmeyip, yeniden seçilemedikleri takdirde, çıkardıkları bu kanunla, istedikleri Devlet Üniversitesi’nde, yine akademisyen olarak çalışma hakkı alıyorlar. Yani tekrar seçilemediklerinde, devletten alacakları net 20 bin TL aylığa ek olarak, Üniversiteden de ayrıca aylık alacaklar. Allah, gözlerini doyursun. Bu çirkin ve lekeli kanuna CHP ve MHP’nin karşı çıkmasına rağmen, kanun AKP’nin oylarıyla kabul ediliyor. Ey Türk halkı! Tanıyın, bunları tanıyın, tanıyın ve bir kere daha tanıyın! Bendeniz şimdi, teklife karşı çıkan CHP ve MHP’li vekillerin bu parayı alıp almayacaklarına bakacağım. Alırlarsa, MHP zaten AKP’ye yandaş, CHP de vakit geçirmeden AKP’ye katılsın! |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.