Köylünün biri, sürekli tarlasına zarar veren ve tarlayı perişan edenin ne olduğu anlamak için, bir plan yapar. Bir kuytu köşeye çekilir ve gece gündüz beklemeye karar verir. Akşam karanlığı yeni çökmüştür ki; bir hışırtı duyar ve dikkat kesilir. Bir de bakar ki kocaman bir ayı. Tarladaki ekinden koparıyor, kokluyor beğenmediklerini atıyor, beğendiklerini karnını doyuruncaya kadar yiyor. Köylü çok şaşırıyor ve emin olmak için, bir akşam daha bekliyor. Ertesi akşam yine aynı ayı, aynı şekilde geliyor ve ekinleri koparmaya başlıyor. Köylü dayanamıyor, tüfeğini doğrulttuğu gibi ayı orada vurup öldürüyor. Olay resmi makamlara intikal ediyor... Hakim duruşmada soruyor:
- Evladım! Sen av yasağı olduğunu bilmiyor musun? Bu hayvanlar koruma altında. Nasıl bu hayvanı öldürürsün? Yasalara göre; tutuklanman ve 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılman gerekiyor.
Köylü çok şaşırıp, hakime soruyor:
- Nasıl olur hakim bey bu hayvan benim bütün tarlamı mahvetti. Hatta bana da saldırdı. Ben de onu öldürdüm!
Hakim:
- Vallahi evladım! Bu kanunu ben yazmadım. Bunu meclistekilere soracaksın ben sadece uyguluyorum.
Köylü bir kez daha şaşırır ve şöyle der:
- Bu ayının da mecliste adamı varsa pes doğrusu!!!
AFRİKA RULETİ (SİYASİ FIKRA)
Bir afrika ülkesinin devlet başkanı, Rusya'ya Yeltsin'e ziyarette bulunur. Resmi görüşmeler derken Rus ruletini öğrenir ve çok beğenir. Yeltsin'e de kendi ülkesine geldiği zaman afrika ruleti öğreteceğine söz verir. Bir zaman sonra Yeltsin bu ülkeye gider. Resmi görüşmelerden sonra Yeltsin:
- Sayın Başkanım, bana afrika ruleti öğreteceğinizi söylemiştiniz, der.
Afrikalı Başkan:
-Tabi sayın Yeltsin.
Yanlarına 6 tane birbirinden güzel ve çıplak kız getirilir. Afrikalı başkan:
- İşte sayın Yeltsin bunlardan seçtiğiniz bir tanesi size oral seks yapacak.
Yeltsin:
- İyi ama heyecan bunun neresinde?
Afrikalı başkan:
- Sayın Yeltsin, bu kızlardan biri yamyam!...
Kaynak: Sihirli hikayeler.com
Kalın sağlıcakla.
ACEMİ BERBER
Hoca, bayramlık tıraşı için berbere gitmiş. Ancak, berberinin yerinde sanki cellatlıktan emekli biri varmış.
Çaresiz sakalını yeni berbere teslim etmiş. Ama çok geçme» den berberin acemi olduğunu anlamış.
Adam usturayı Hocanın yüzünde gezdirdikçe, Hoca içinden “Kelime-i Şehadet” getiriyormuş. O sırada korkunç bir böğürtü duyulmuş. Hoca, bu ses benden mi çıktı diye kendinden korkmuş. Berbere:
– Hayırdır, demiş, bu ses de neyin nesi?
– Biz artık duya duya alıştık, demiş berber, yandaki nalbanttan geliyor; öküz nallıyorlar!
Hoca lahavle çekip:
– Ben de, demiş, birini tıraş ediyorlar sandım!