|
||
Cumhuriyet | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Size bugün kısaca, çalışanları baskına uğrayan Cumhuriyet Gazetesi’nden söz edeceğim. “Baskın haklı mı, değil mi?” onu zaman gösterecek. Haklı ise üzerine gidilmeli, değilse “Bu Cumhuriyet düşmanlığı neden?” diye sorulmalıdır. Cumhuriyet Gazetesi, Türkiye’nin en eski gazetelerinden biri. Milli mücadelenin bitiminde Yunus Nadi Abalıoğlu tarafından kurulmuş, adını da Atatürk vermiş. 7 Mayıs 1924 günü yayın hayatına başlayan gazete, yayın hayatı boyunca Cumhuriyet rejimi ilkelerinden bir milim sapmamış. 1879 doğumlu Yunus Nadi Bey, daha 21 yaşında iken, Sultan 2. Abdülhamit döneminde önce Yenigün Gazetesi’ni çıkarmış olan çok eski bir gazeteci. Galatasaray Lisesi’ni bitiren Yunus Nadi Bey’in Nadir Nadi ve Doğan Nadi adlı çocukları da Galatasaray Lisesini bitirmişler ve babasının gazetesinde ölünceye kadar çalışmışlar. 1945 yılında babalarının, daha sonra da çocukların ölümü üzerine gazete neşriyatına yine devam etmiş, ancak Cumhuriyet Vakfı adıyla kurulan bir Vakfın yönetimine geçerek, bu günlere gelmiş. Unutmadan söyleyeyim, bugünkü Anadolu Ajansı’nın kurucusu da, Halide Edip Adıvar’la birlikte, Yunus Nadi Bey’dir. GELELİM, CUMHURİYET’İN BU GÜNKÜ DURUMUNA Kuruluş çizgisinden hiç sapmayan Cumhuriyet Gazetesi’nin, sol ideolojiyi benimsediği öteden beri biliniyor. Gazetenin bu duruşu, sağ iktidarları hep rahatsız etmiştir. Sayısı fazla olmamakla birlikte, kemikleşmiş bir okuyucu kitlesine sahip olan gazete, bu iktidar döneminde de fazlaca bir ilgi ve yakınlık görememiştir. AKP iktidarının gazeteye soğuk bakması, bir Cumhuriyet rejimi düşmanlığı biçiminde algılansa da, öyle düşünmemek gerekir. Çünkü, öyle değil. Ne var ki, bu günkü iktidarın tavrı ve tutumuyla Türkiye’de bir rejim tartışması yaratması, Cumhuriyet Gazetesi’ni de adeta hedef durumuna getirmiştir. Özellikle, MİT TIR’larının durdurulmasını resimli haber haline getiren gazete, iktidarın düşmanı gibi algılanınca, yazarları da adli takibata uğramıştır. Gazete böylece, iktidarın desteğini ve zaten olmayan sempatisini, iyice kaybetmiştir. SON OLAYA GELİNCE… Hafta başında ve sabahın karanlığında, gazetenin 18 yazarı topluca baskına uğramış ve evlerinden götürülüp, gözaltına alınmışlardır. Bu baskın, nedendir ve nedeni ne kadar kadar doğrudur? Çünkü, gazete tüzel kişiliğinin ve çalışanlarının, iki ayrı suç işledikleri iddia edilmektedir. Birincisi, FETÖ denilen terör örgütüne, ikincisi ise, PKK terör örgütüne destek vermek. İkisi de, çok ağır ithamlar. Bu iki zararlı örgütün marifetleri ortada. Onlara değil destek vermek, aksine onlarla mücadele etmek gerekir. Şimdi hemen, şu soruyu soralım. Gazete ve yazarları, yazılarıyla bu iki örgüte gerçekten destek veriyor mu? Veriyorsa, nasıl veriyor? Israrla üzerinde durmak lazım ki, böyle bir destek varsa, yapanlar bunun hesabını mutlaka vermelidirler. Ancak, bu destek somut delillerle ortaya çıkarılmalı ve ibret-i alem için yapanlar teşhir edilmelidir. Gerektiği biçimde, cezaları da verilmelidir. Ancaaak, böyle bir destek yoksa ve iftira niteliğinde bir yakıştırma ise, bu bir “intikam alma” ve “hedef şaşırtma” olur ki, o zaman tam bir “zulüm” demektir ve kolay kolay affedilemez. Bendenizin görüşü şu ki, olayın üstüne süratle gidilmeli, suç varsa derhal ortaya çıkarılmalı, yoksa bu insanlara ve Cumhuriyet’imizle özdeşleşmiş bu tarihi gazeteye ve çalışanlarına, daha fazla kötülük yapılmamalıdır. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.